İŞ’TE KADIN OZANLAR…

Geçtiğimiz günlerde Youtube'da rastladığım bir video beni oldukça düşündürdü. "Kadın Ozanlar" başlığı altında paylaşılan o video, 21 Nisan tarihinde yüklenmiş ve şu ana kadar yaklaşık 360 bin kişi tarafından izlenmişti. En azından ben gördüğümde izlenme sayısı buydu. Konu başlığı, mesleki ilgi alanımla direkt olarak örtüştüğü için, hemen videoyu izlemeye başladım.

Videoda, Türkiye'nin tanınmış kadın sesleri, "Aynalı Körük," "Hem Okudum," "Mağusa Limanı," "Sabahtan Kalktım," "Gesi Bağları," "Öğrendim," "Doldurdum Mangalı," ve "Burçak Tarlası" gibi anonim türküleri seslendiriyordu. "Kadın Ozanlar" başlığıyla paylaşılan bu içeriği, uzmanlık alanımın bir parçasını oluşturduğu için sonuna kadar izledim. Ancak videoyu başından sonuna kadar izlediğimde büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.

Videonun içeriği, "Kadın Ozanlar" başlığını taşımasına rağmen, içeride hiçbir şekilde gerçek kadın halk ozanlarına dair bir bilgi veya anlatım yoktu. Türküleri yorumlayan sesler arasında tanınmış solistler vardı, ancak hiçbiri kadın halk ozanı değildi. Bu etkinlikte yapılan yanlışın altını kalınca çizmekte yarar var; türküleri seslendiren solistler, şüphesiz ki kendileri alanlarında son derece yetenekli ve saygı duyulan isimler ama kadın halk ozanı değiller.

Kesinlikle katılıyorum, böyle bir etkinlik düzenlemek öncü bir fikir olabilir. Ancak, bu etkinliği daha anlamlı ve değerli kılmak için daha düşünceli bir yaklaşım tercih edilmeliydi. Eğer etkinlikte gerçek kadın halk ozanlarının türküleri yer alıp, bu türküler tanınmış kadın solistler tarafından yorumlansaydı, etkinlik izleyicilere daha derin bir kültürel katkı sunabilirdi. Hem gerçek değerlere saygı göstermiş hem de etkinlik katılımcılarına halk ozanlığı geleneğinin ne derin ve vazgeçilmez bir kültür olduğunu aktarmış olurdunuz.

Etkinlikte, kim tarafından yazıldığı belli olmayan anonim türküler yerine, gerçek ve yaşayan kadın halk ozanlarının ürettiği türküleri seslendirmek, kesinlikle daha uygun bir tercih olurdu. Bu, hem bu kadın ozanların mirasını yaşatma amacına daha uygun düşerdi hem de onların emeklerine saygı göstermiş olurdunuz. Bu türküler, sadece tarihî bir derlemeyi değil, aynı zamanda gerçek bir hikâyeyi ve kültürel bir zenginliği temsil ederdi.

Türkiye'nin sanat alanında öncü olan bir kurumunu temsil eden “İş Sanat”ın ve yöneticilerinin, tarihsel ozanlık geleneği hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması kabul edilebilir bir durum değil. Elbette, herkes her konuda bilgi sahibi olamaz, ancak böylesine kıymetli bir geleneği görmezden gelmek veya yanlış sunmak, emek veren kadın ozanlara karşı saygısızlık olarak algılanabilir.

Bu tür bir etkinlik, daha derinlemesine bir araştırma ve özen gerektirir. Gerçek kadın halk ozanlarının türkülerini sahnede tanınmış kadın solistler aracılığıyla seslendirmek, kadın halk ozanlarını sahnede izleyicilere anlatmak hem kültürel bir köprü kurmayı hem de unutulmaya yüz tutmuş değerleri yaşatmayı sağlar. Böylelikle, toplumsal hafızanın korunmasını hem de o özel insanların anılarının yaşatılmasını sağlamış olursunuz.

Değerli İş Sanat yöneticileri,

Öncelikle, sanata ve kültüre verdiğiniz destek ve katkıları takdirle karşılıyoruz. Ülkemizin kültürel zenginliğini ve sanatsal mirasını yaşatma misyonunuz, büyük bir özveri ve önem taşıyor. Bu çerçevede, sizlere bir öneride bulunmak istiyoruz ki, umarız sizin de ilginizi çeker.

Türk Halk Müziği'nin saygıdeğer temsilcisi ve Türkiye’nin en kıymetli halk ozanlarından Hilmi Şahballı’nın kızı Nurgül Şahballı ile birlikte, Türkiye'nin her bir köşesinde yaşayan halk ozanlarıyla özel söyleşiler gerçekleştiriyoruz. Bu söyleşilerde, halk ozanlarının türkülerini ve yaşam hikayelerini derinlemesine ele alarak, ulusal çapta oldukça dinlenen bir radyo kanalı üzerinden geniş kitlelere ulaştırıyoruz. Bu platformda, kadın halk ozanlarımız da önemli bir yer tutuyor. Kimi kadın halk ozanlarımızın türküleri adeta topluma mal olmuş, kuşaktan kuşağa aktarılan değerler olarak kabul ediliyor.

Sizleri, bu değerli projemize ortak olmaya ve daha etkin bir iş birliği ile gerçekleştireceğimiz doğru projeler üretmeye davet ediyoruz. Ülkemizin sanat mirasını koruma ve gelecek nesillere taşıma sorumluluğu, hepimizin paylaştığı bir misyon. Bu bağlamda, deneyimlerimiz ve birikimimizle sizlere rehberlik etmeye hazırız. Gerçek kadın halk ozanlarımızın türkülerini ve hikayelerini daha geniş kitlelere duyurarak, kültürel mirasımıza olan saygımızı en iyi şekilde göstermek istiyoruz.

Bu konuda birlikte çalışarak, değerli kadın halk ozanlarımıza hak ettikleri yeri vermek ve onların emeklerini öne çıkarmak adına güç birliği yapmak istiyoruz. Umarız bu teklifimiz sizin de ilgi ve desteğinizi kazanır. Sizlerle bir araya gelerek, daha kapsamlı ve etkileyici projeleri birlikte hayata geçireceğimizi umuyoruz.

Birlikte gerçekleştireceğimiz “İŞ’te Kadın Ozanlar” sizin için de güzel bir proje olmaz mı?