İNSANLIK BUNU UNUTMAZ

İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen İsrail ve Filistin arasındaki çatışma masum canları hedef almaya devam ediyor. Peki, İsrail’in Filistin halkına yıllardan beri yaptığı bu zulüm bir soykırım mı?  

***

Genellikle soykırım olarak tanımlanmasa da İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların özeti, özellikle Gazze'de, birçok trajik olay bana göre bir soykırım.

Gazze’de yaşanan olaylar vicdan sahibi her insanın kalbini sızlatırken, savaşın masum halk ve çocuklar üzerinde bıraktığı izler gelecek nesillere kadar uzayıp giden bir yara olarak kalacak. Gazze’de, işgal altında yaşam mücadelesi veren çocuklar ve siviller çaresizce merhamet bekliyor. 

***

Daha önce güvenli bölge olarak ilan edilen Gazze’nin güneyindeki Refah şehrine yapılan katliam tüylerimizi ürpertti. Hava saldırıları sebebiyle çadırlarda çıkan yangınlarda onlarca insan hayatını kaybetti. Yaralılar için tedavi imkanları da yok denecek kadar az. 

***

Yazdığım, söylediğim hiçbir cümle ateşin ortasında birbiri ardına çığlık atan masum insanların, çocukların acısına ortak olamaz. Bunu biliyorum… Kelimelerimin tükendiği yerdeyim…

Çocukların hayatı, masumiyeti ve geleceği insanlık için çok kıymetlidir. Hiçbir savaş çocukların ölmesinden daha önemli değildir. Çocuklar savaşların en savunmasız kurbanlarıdır ve bu durum evrensel bir insanlık trajedisidir. 

***

Yaşanan bu soykırımın en kanlı ve en karanlık günü, Refah şehrinde bulunan çadırlara bombaların yağdığı, sayısız kadın ve çocuğun katledildiği kara gündür. Dünya genelinde istikrarın, refahın ve insanların temel haklarının korunması için küresel barış ve güvenliğin sağlanması gerekmektedir.

***

Tarihten bugüne kadar, Birleşmiş Milletler İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların çözümü ve bölgedeki barışın sağlanması için çeşitli çabalar ve girişimlerde bulunmuştur. Birleşmiş milletlere bağlı ülkeler İsrail’i kınamış, boykot etmiş ve savaşın artık son bulması, dünyanın daha adil yaşanası bir yer olması için çağrıda bulunmuştur. Yaşanan olaylar ve tüm bunlar çözümsüz ve sonuçsuz kalmıştır.

***

Gazze'deki çatışmaların yol açtığı yıkım ve acılar, dünya üzerinde zalimliğin, adaletsizliğin en çarpıcı örneklerinden biri haline geldi. Çocuklar ve masum insanların yaşam haklarına saygı gösterilmemesi, uluslararası toplumu bir an önce harekete geçirmeli. Adil bir dünyanın sağlanması için bu zulme artık son demek gerekir.  

Baktığımızda Ortadoğu'da iki devletin vermiş olduğu mücadeleye tam olarak kader diyebiliriz aslında. Birisi ateşin içinde kor olmamak için mücadele verirken bir diğeri ateşe koruk veren taraftır. 

***

Bu coğrafya üzerinde kadere teslim olmuş halkın gözyaşları bize dünyanın bu kaosa daha ne kadar sessiz kalacağını sorgulatıyor. Nitekim, elimden çocukların ve masum canlıların zarar görmediği bir dünya umut etmekten başka bir şey gelmiyor.

KUTU

ÇOCUKLARIN AHI 

Usta şair Sezai Karakoç’un şu sözleriyle sonlandırmak istiyorum. 

“Zulüm denizinde boğulan bir halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir, suları yarıp geçme yolunu. ” 

Bir çocuğun ahı bile bu dünyayı yerle bir etmeye yeter.