İNSANIN YARATILIŞI VE SORUMLULUĞU

Bir başka ayette de ilk yaratılıştan sonra tekâmül şöyle olmuştur:

“Ey insanlar eğer yeniden dirilmekten şüphede seniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.”

***

Allah Teala bu ayette, öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr edenlere karşı, önce, insanın yaratılışının seyrini veciz bir şekilde ifade buyuruyor. Burada insanın nutfe, yani sperma halinde başlayarak dünyaya gelişine kadarki bu oluşumu açıklanmıştır. ‘Alaka’ kelimesi Arapçada ilişik, ilişki, kulp, sülük, tutunmak, yakalanmak, donmuş kan gibi manalarda kullanılmaktadır. İnsanın oluşumunda kullanılan ‘alaka’ kadının, sperm tarafından aşılanmış ve rahme yerleşmiş yumurtasıdır.

***

İnsanın ilk yaratılışı ve tekâmül daha başka ayetlerde de benzer bir şekilde tekrarlanmaktadır. “Andosun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık. Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık.

***

Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratılışla insan haline getirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir. Sonra, muhakkak ki siz, bunun ardından elbet öleceksiniz. Sonra da şüphesiz, sizler kıyamet gününde tekrar dirileceksiniz.

***

 Yaratılış ile ilgili olarak yapılan bütün bu uyarılara rağmen hâlâ küfründe inat ederek böbürlenen yeniden dirilmeyi inkâr edenlere şöyle seslenilmektedir:

“İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

***

Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: ‘Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diyor. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı iyi bilir. Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O’dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir?

***

Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır. Bir şey yaratmak istediği zaman O’nun yaptığı ‘ol’ demekten ibarettir. Hemen oluverir. Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O’na döneceksiniz.”

***

 “Sizin yaratılışınızda ve (Allah’ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır.  Bu ibret verici işaretlerin en belirgin örneği ana rahmine düşmesinden, insan suretine dönüşmesine kadar yaratılışın her safhasında görülen ilginç gelişmelerdir. Buna benzer örnekler her canlıda mevcuttur