İNŞAATTA FAHİŞ FİYATA ÖNLEM
İnşaat sektörünü kilitleyen yüksek fiyat artışına el koyan Ticaret Bakanlığı, klinker ihracatına da kısıtlama getirdi. İnşaatçılar memnun, çimentocular ihracat yapılmazsa batma tehlikesinde olduklarını belirtiyor.
İnşaatın olmazsa olmaz girdisi çimento ve ana hammaddesi klinkerde fiyatların tavan yapması sektörü durma noktasına getirince Ticaret Bakanlığı devreye girdi. İhracatı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ kapsamına, çimentonun ardından klinkeri de dahil etti. Böylece, bu malları ihraç etmek isteyen üreticiler, gümrük beyannamelerini, ilgili ihracatçı birlikleri genel sekreterliğince, İhracat Genel Müdürlüğü'nün ön onayına sunmak zorunda kalacak. Sabah Gazetesi’nden Feride Cem’in haberine göre Ticaret Bakanlığının açıklamasında, "Halihazırda çimento ihracatının kayıt altında olduğu ancak mevcut durumun inşaat sektöründe konut üretimini zorlaştırdığı da dikkate alındığında, çimentonun yanı sıra klinker ihracatının da takip altına alınmasının faydalı olacağı anlaşılmıştır" denildi.
6 AYDA YÜZDE 175 ARTTI
Çimento fiyatları 6 ayda yüzde 175 arttı. Geçen yıl ton fiyatı 210-220 TL olan çimento, bu yıl 450 TL'ye yükseldi. Çimento sektörünün çatı kuruluşu Türkçimento'nun verilerine göre, ilk 5 ayda çimento üretimi, geçen yıla oranla yüzde 32.3 arttı. Ocak-mayıs döneminde üretilen çimentonun yaklaşık yüzde 22.9'u ihraç edildi. İnşaat sektörü bir süredir üreticilerin fahiş fiyat politikası uyguladığını, ihracata yönelerek iç piyasada fiyatları artırdığını savunuyordu. Çimento maliyetlerinin de konut fiyatlarını etkilediğini dile getiriyordu. İMKON Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, keyfi artışlara müdahale edilmesi için Ticaret Bakanlığı'na çağrıda bulunmuştu. Çimento üreticileri ise ürünün bir yapının tüm maliyeti içindeki payının yaklaşık yüzde 3 olduğunu, inşaat sektöründeki fiyat artışlarının çimento sektörüyle ilişkilendirilmesinin gerçeği yansıtmadığını savunuyordu. Ticaret Bakanlığı'nın ihracat kısıtlamasını inşaatçılar olumlu buldu.
“ACİLEN 300 TL'YE İNMELİ”
Devletin inşaat faaliyetlerinin devamı için önemli adımlar attığını belirten İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu, “Devlet sektörün faaliyetlerinin devamı için önemli bir adım attı. Uygulamayı sahada göreceğiz. Bu yönde asıl beklentimiz ise ihracata yüzde 30 oranında ilave vergi getirilmesidir. Daha önce duyurduğumuz eylemi gerçekleştireceğiz. 9 Eylül itibarıyla çimento fiyatlarındaki artışı protesto etmek amacıyla 15 gün süreyle iş durduracağız. Bu konuda tek şartımız halen 450 TL seviyelerinde olan çimentonun ton fiyatının üreticiler tarafından 280- 300 TL seviyelerine çekilmesidir. Üreticilerden bu yönde bir adım gelirse 9 Eylül için aldığımız karardan vazgeçeriz. Bu maliyetlerle müteahhitlerin faaliyetlerini sürdürmesi çok zor. Kamunun da sürece dahil olmasıyla konut maliyetlerinin yüzde 30 düşeceğine inanıyorum” dedi.
“ARSA PAYI OLDUKÇA YÜKSEK”
Malzeme fiyatlarında artışın yaşandığını söyleyen GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu ise “Malzeme fiyatlarında artış söz konusu. Oysa sektör olarak konut üretiminin sürdürülmesi için öngörülebilirliğe ihtiyacımız var. Görünen o ki, önümüzdeki dönemde sektör oyuncularının maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmaları beklenenin üzerinde olacaktır. Bu nedenle serbest piyasa koşulları içinde bu konuda yapılacak daha sıkı bir regülasyonu önemli buluyoruz. Konutta fiyat sürdürülebilirliği için esas önemli konu, toplam geliştirme maliyeti içerisinde arsa maliyetinin payı. Malzeme fiyatlarında artış ve azalışlar dönemsel olabilir. Etkili bir şekilde erişilebilir konutu konuşacaksak arsa maliyetlerinin olağanüstü yüksekliğini konuşmamız lazım. Özellikle ülkemizde maliyetler içinde ortalama yüzde 50-60 civarında olan arsa payı, dünya ortalamasının çok çok üstünde. Hatta Kadıköy Bağdat Caddesi gibi bölgelerde bu oran yüzde 70-80'leri buluyor. Bu oranın maksimum olması gereken seviye yüzde 40'tır. Bence bu oranlar da tartışılmalı” ifadelerini kullandı
“İHRACAT YAPAMAZSAK BATARIZ”
İnşaat sektöründeki maliyet artışının sadece çimentonun üzerine yıkılmamasını isteyen TÜRKÇİMENTO Başkanvekili Adil Sani Konukoğlu, “Ticaret Bakanlığı'nın ihracatı izin şartına bağlamasını doğru bulmadık. İnşaat maliyetlerindeki artış bütün kalemlerde var, bu süreçte sadece çimentocular öne çıkarılmamalı. Çimento üretim maliyetleri içinde enerji yüzde 75 civarında yer tutuyor. Geçen yıl tonunu 47 dolardan aldığımız kömürün fiyatı bu yıl 163 dolar. Elektriğe ise yüzde 60 civarında zam geldi. Bunu fiyatlarımıza yansıtmamamız mümkün değil. Elimizde bir sihirli değnek yok maalesef. Türkiye'nin toplam üretimi 110 milyon ton. Buna karşılık toplam ihracatımız ise 30 milyon ton civarında. Maliyetlerimiz ortada, bu ihracatı yapmazsak sektördeki üreticilerin tamamı batar. İnşaatçıların toplam maliyetlerinde çimentonun payı çok yüksek değil. Bir daire için kullanılan betonun toplamı 70 metreküptür. Bunun ortalama fiyatı 21 bin TL'dir. Bir dairede bütün maliyeti getirip çimentoya yüklemeyi doğru değil” açıklamasını yaptı.
“ARTIŞIN MÜSEBBİBİ DEĞİLİZ”
İhracatın kayıt altına laınmasının sektörü olumsuz etkileyeceğini açıklayan Limak Çimento CEO Erkam Kocakerim, “Ticaret Bakanlığı'nın ihracatı kayıt altına alması sektörü olumsuz etkileyecek. Enerji ve navlunda büyük bir ralli yaşanıyor. İlk 7 ayda maliyetlerimiz yüzde 55-60 artarken, bunu satış fiyatlarımıza bu oranda yansıtmadık. Halen fiyatlarımız maliyetlerimizin yüzde 25 gerisinde. Çimento sektörü haksız bir ithamla karşı karşıya… Konutta toplam maliyetin yüzde 3-3.5, gövde barajda ise yüzde 7-7.5'ini çimento oluşturur. Bu nedenle fiyatlardaki artışın müsebbibi olarak çimentoyu göstermek büyük bir haksızlık. Çimentocular olarak hiç bu kadar haklı olmamıştık. Çin bütün kömürü çekiyor. Sektör olarak önceliğimiz iç piyasanın talebini karşılamak. 30-40 milyon tonluk ihracatın sektörün ayakta durmasına büyük katkısı var. İhracat yapmazsak fabrikalar kapanır” dedi.
GÜBREYE DE İHRACAT SINIRLAMASI GELDİ
Ticaret Bakanlığı, bir süredir çiftçilerin şikâyetçi olduğu gübre fiyatları için de harekete geçti. Yurtiçi talebin karşılanması için bazı kimyasal gübre türlerinin ihracını kayıt altına aldı. TÜİK verilerine göre, tarımsal girdi fiyatları arasında yıllık en fazla artış yüzde 52.86 ile gübrede oldu. Çiftçiler artışın yüzde 150 olduğunu söylüyordu. Şikâyetler üzerine harekete geçen Rekabet Kurulu 7 gübre üreticisinin (Bandırma Gübre Fabrikaları- BAGFAŞ, Ege Gübre, Eti Bakır, Gemlik Gübre, Gübre Fabrikaları, İstanbul Gübre, Toros Tarım) birlikte hareket ederek fiyatları yükselttiği gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı. Tarafların fiyat, stok, kapasite ve satış bölgesi gibi faktörler bakımından ortak hareket edip etmedikleri analiz edilecek. Rapor çıktıktan sonra da eğer rekabete engel durum yaşanmışsa ceza kesilecek.
HABER MERKEZİ