İNKAR, İNAT VE CEHALET

Hz. İbrahim’e gelen ve daha sonra Hz. Lut’a giden elçiler hakkında Kuran’da daha geniş bir şekilde şöyle bahsedilmektedir:

***

 “Sana İbrahim’in ağırlanan konuklarının haberi geldi mi? Hani, yanına girdiklerinde: ‘Selam’ demişlerdi. O da: ‘selam’ demişti. (Haklarında bilgim olmayan) yabancı bir topluluk. Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi. Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); ‘yemez misiniz?’ dedi.”

***

 “(Onlar yemeyince) Bunun üzerine bir korku düştü. ‘Korkma’ dediler ve O’na bilgin bir erkek çocuk müjdesini verdiler. Böylece karısı çığlıklar kopararak geldi ve yüzüne vurarak: ‘Kısır, yaşlı bir kadın (mı doğum yapacakmış?)’ dedi.

***

 “Dediler ki: ‘Öyle. (Bunu) senin Rabbin buyurdu. Çünkü O, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.’ İbrahim dedi ki: ‘Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler? ‘Doğrusu biz, suçlu-günahkâr bir kavme gönderildik’ dediler.

***

 “‘Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için. (Ki bu taşların her biri) Rabbin katında ölçüyü aşanlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir. Bu arada, müminlerden orada kim varsa çıkardık. Ne var ki, orada Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık. Ve orada, acı bir azaptan korkanlar için bir ayet (onların kötü yaşama tarzlarına ve sonunda helak olmalarına şahitlik eden somut işaretler, bulgular, buluntular, belirtiler) bıraktık”

***

Hz. Lut’a inatla direnen ve çirkin sapıklıklarından vazgeçmeyen bu kavmin cezalandırılması öncesinde insan şekline girmiş melekler daha sonra Lut peygambere misafir olarak gönderilmişlerdir. İbni Abbas, gelen elçilerin Cebrail ve beraberindeki iki melek olduğunu söyler.

***

Bu iki meleğin de Mikail ve İsrafil oldukları rivayet edilmiştir. Yine bu iki meleklerin önce Hz. İbrahim’e geldikleri Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde ifade edilmektedir. Müfessirlerin izahına göre o sırada Hz. İbrahim 120 yaşında, hanımı ise 90 yaşında idi.

***

Hz. İbrahim inkârcılara gelecek olan umumi felaket ve azaba, aynı zamanda yeğeni olan Lut (a.s.) ve O’na inananların da uğrayacaklarından korkuyor, bu sebeple azabın kaldırılması için ısrarla Allah’a yalvarıyordu.

Meleklerin genç delikanlılar şeklinde geldiğini gören Lut (a.s.) onları insan sanmış ve kavminin onlara tecavüz etmesinden korkmuştu. Çünkü Araf Suresi’nin 80 ve 81. ayetlerinde bildirildiğine göre Lut (a.s.) ın inkârcı kavminde homoseksüel cinsi sapıklık yaygın idi.

***

Önceleri elçileri tanımayan Hz. Lut endişeye kapıldı. Ancak onlarla konuştuktan sonra yatıştı. Hz. Lut, önceleri insan kılığında gelenlerin melek olduğunu anlayamadı. Delikanlılar şekline bürünmüş oldukları için, kavminin onlara da sarkıntılık etmesinden endişelendi. Bunun üzerine melekler durumu açıklığa kavuşturdular.

Bu sahne de Kuran’da şöyle geçmektedir: “Elçilerimiz Lut’a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: ‘Bu, zorlu bir gün’ dedi.” 

***

Lut dedi ki: “Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz, onlar da ‘Hayır’ dediler. ‘Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik. Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğruyu söyleyenleriz. Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiçbir kimse arkasına bakmasın, emrolunduğunuz yere gidin.’ Ve onlara şu emri verdik: ‘Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir.”

***

Lut Kavmi, Hz. Lut’un konuklarının geldiğini haber almışlardı. Bu konuklara da sapıkça bir eğilimle yaklaşmaktan çekinmediler. Evin etrafını çevirdiler. Konuklarına mahcup olmaktan endişelenen Allah’ın peygamberi kavmine şöyle seslendi:

***

 “Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp dillere düşürmeyin, Allah’tan korkup sakının ve beni küçük düşürmeyin.” Kavmin cevabı ise Hz. Lut’a çıkışmak oldu. Dediler ki: ‘Biz seni herkesin işine karışmaktan alıkoymamış mıydık?”

***

KUR'AN'DA LUT KAVMİ

Lut Kavminin peygamberlerine karşı olan bu çıkışından sonra Hz. Lut kendilerine dedi ki: ‘Eğer yapmak istiyorsanız, işte bunlar benim kızlarım.’ Bu ifade ile Hz. Lut, eşcinsel olan kavmine ‘eğer cinsel arzu peşindeyseniz, meşru ve tabii olanı erkeğin kadınla evlenmesidir. İşte size kızlarımı teklif ediyorum, onları nikâhlayın’ diyordu.

***

Burada geçen “kızlarım” ibaresi bizzat Lut (a.s) un kızları anlamına gelebildiği gibi, kavminin kızları ve kadınları anlamına da gelebilir. Bazı müfessirlere göre Hz Lut’un, halkına evlenmelerini tavsiye ettiği kızlarından maksat kendi öz kızları değil, kavminin kızlarıdır. Çünkü O’nun sadece iki kızı vardı. Her peygamber kendi kavminin büyüğü ve manevi babası sayıldığından Hz. Lut ‘İşte bunlar kızlarımdır.’ demiştir”