İNANÇ HAZİNESİ
Hayırlı cumalar sevgili okurlar; İnanç ne bitmez ne tükenmez bir lütuf sevgili dostlar, ne büyük hazine, tabii ki kıymet bilene! Hiçbir şeye benzemez biliyor musunuz bir şeye inanmanın tadı.
***
O lezzet, o hissiyat, o damar damar gezen görünmeyen güç… Bize göre özgürlük gökyüzüne kuşlara mahsus. Halbuki değil, asıl özgürlük; seni yaratılmışların en üstünü yapıp, sana bir eylemi yapma ya da yapmama gücü ile seçme özgürlüğü (ihtiyâr) verip, manevi bir hüviyet ve hürriyet kazandırmak...
***
Bir fiil-fail (özne-yüklem) ilişkisi içerisinde eylemlerimiz ile kendi sorumluluklarımızı bilmektir zannımca “özgürlük”. O zaman ne meleksin, ne de hayvan; ikisinden de üstün. İnsan muhteşem bir varlık; eşrefi mahlukat alemin özü gözbebeği... Kendi eylemlerimizin ve hür irademizin sahibi.
***
O zaman kuşlardan daha özgürsün özgürüz öyle değil mi? Ama inanırken de o dünya ve ahiret arasındaki “o muhteşem dengeyi” de kaçırmamak lazım diye düşünüyorum. O zaman kârlı bir fikre inanmak her zaman daha iyi değil midir? Hani bir Hadisi şerifte; Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışın, hazırlıklı olun diyor Peygamber Efendimiz sav...
***
Bugün kalan hayatımızın ilk günü değil mi? Allah’ın bize verdiği yeni bir hayat yeni bir fırsattır. Yeni bir kâr, yeni bir zarar yeni umutlar, coşkular hezeyanlar! Haydi o zaman yürekten sevebileceğimiz inanç dolu bir gün düşleyelim! Düşünürken de bir şeyi unutmayalım derim…
***
Çünkü; bugün amel var hesap yok; yarın da hesap var amel yok! O yüzden kârlı ve planlı bir yatırım yapmak zorundayız! Dün geçti yarın ise belli değil, o zaman elde var hayat bugün! Bugün bize verilen her nefes, en büyük armağandır, fırsattır.
***
Hani diyordu ya; Beyazıd Bestami hazretleri: Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir. Her atış ile sona daha çok daha çabuk yaklaşıyoruz değil mi? O zaman kıymetini bilmek lazım gerekir.
***
Peki, ne yapmak lazım? Akıp giden zamanı durduramayacağımıza göre, bugünümüzü ve yarınımızı nasıl mamur edebiliriz? Bunları iyileştirmenin en iyi yolu; bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir.
***
Peki, nedir o doğru ve yanlış olan? Bize ayrılan ömür dilimini dolu dolu yaşayıp; ataletten, miskinlikten, gafletten uzak durup, boşluklarımızı güzel hasletlerle doldurmamız gerekir. Madem ki ömür kısa, ölüm ansızın geliyor; bir plan bir düzenimizin olması gerekmez mi?
***
O zaman hayal kur amaç koy planlı ol, çalış uğraş didin. Bak ömür su misali akıp gidiyor! Bize verilen zamanın kıymetini bilip, kendinimizi motive etmemiz gerekir! Bu motivasyon ile güneş gibi her gün yeniden doğmalıyız. Umutlarımız diri, hep azimli ve gayretli olmalıyız.
BUGÜNÜN İŞİNİ, YARINA BIRAKMA
Atalarımız ne diyor; bugünün işini yarına bırakma. Aynı şekilde hayırlı işlerini de yarına bırakma. Ve şunu da unutma; bakarsın yarın olurda sen olmazsın! ”Dün dündür, bugün bugündür” demeli ve bugünü bir lütuf bilmeliyiz.
***
İçimizdeki iman gücü ile pes etmeden-yılmadan dolu dolu yaşamalıyız bize bahşedilen ömrü! O zaman başarılı ve mutlu olmak için, manevi bir hüviyeti kazanmak için bekleme; harekete geç, erteleme hayatı! Selametle ve sağlıcakla kalın. Muhsine bir kul…
nazlioguzhan79@gmail.com