İMAR VE İHMAL

İmar etmemiz gereken şehirleri ihmal etmemizin bedelini maalesef çok acı tablolarla ödediğimizi bu günlerde net olarak görebiliyoruz. Önce binlerce insanımızı kaybettiğimiz deprem felaketi, ardından da ülke olarak hepimizi derinden etkileyen sel…

***

İşte tüm bu gerçekler maalesef hepimizin ihmali olan bir tablo. Her olayda olduğu gibi bu iki vahim durumda da suçlu aramak ve hatta kolayca bulabilmek bu işin en kolay yolu olarak gözükebilir.

Peki suçlu sadece bizi yönetenler mi? Müteahhidi suçlarız, belediyeleri suçlarız, yöneticileri suçlarız işin içinden sıyrılır ve kurtuluruz öyle değil mi? Peki Nasrettin Hoca’nın dediği gibi hırsızın suçu olup olmadığını neden hiç düşünmeyiz?

***

Mesela biz vatandaş olarak ceketimi assam kazanırız mantığı ile gidilen seçimlerde yöneticileri, onların vasıflarını veya iş bilme kabiliyetlerini neden hiç sorgulamayız.

“Benim zihniyetimden olsun da kim olursa olsun” mantığı ile hareket ettiğimiz müddetçe ihmal edilmişliğin sorumluları arasında aslında kendimizin de olduğu gerçeğini göz ardı ederiz ki etmeye de devam ediyoruz zaten.

***

20 yıl, hatta 30 yıl bile aynı zihniyetin ürünü anlayışla yönetilen bölgelerde bile hala ihmal edilmişlik, çarpık yapılaşma ve günü kurtarma adına makyaj zihniyetli hizmetler varsa bunun yegâne sorumlusu biz değil miyiz?

***

Şehrini 40 yıl,50 yıl hatta 100 yıl ilerisini düşünerek geleceğe hazırlaması gereken yöneticilerin hiçbir vasfını sorgulamayan, onun çevresi çok, bunun parası çok zihniyetindeki anlayışa prim vermeye devam ettiğimiz sürece ne felaketlerden ne de afetlerden kurtulma şansımızın olmadığını bir kez daha açıkça ifade etmeliyim.

***

Sorgulayacağız arkadaş! Bu adam benim şehrime layığı ile hizmet edebilir mi? Vatandaşını ve o şehrin geleceğini düşünerek projeler üretebilir mi? Listesinde şehircilik yönetimi anlamında mimar, mühendis, şehir plancısı, peyzaj mimarı var mı yok mu?

***

İşte bunları sorgulamayıp amcamın emaneti, dedemin partisi gibi basit mantığın arkasına sığınmaya devam edecek olursak dayatılan listelerle seçtiğimiz o kişiler de bizi ihmal etmeye devam eder.

***

Bu anlayıştakilerin de yapacağı şey öncelikle oy kaybederim anlayışı ile alt yapı çalışmasını es geçmek, boy boy afişlerle halkı kandırmak adına, yapılmayanları yapmış gibi göstermek, üç beş çiçek böcek fotoğrafları ile kendilerine göre günü kurtarmak olur.

SON SÖZ

Onlar günü kurtarmasına kurtarır da ihmal ettikleri şehrin insanları canını kurtarabilir mi peki? Tabloda ortada cevap da…