İLMEK İLMEK SEVGİ YUMAĞI OLABİLMEK

Ülkemizin en önemli kurumlarından biridir TRT. Hep RADYO ve TELEVİZYONCULUK alanında yaptığı işlerle gündeme gelirdi. Kimi zamanda devletin ARPALIĞI olarak gösterildi.

Hatta öyle zaman geldi ki TRT adına bazı cihazlar ve elektrik faturalarındaki KATKI PAYI nedeniyle yerden yere vuruldu. Bir kurumla ilgili eleştiri yapmak işin en kolay tarafı!



TRT’nin Lara Kundu bölgesinde birde 1980’li yıllarda kurulan Tunca TOSKAY Film Çekim Platosu Destek ve Eğitim Tesisleri var. Kimine göre buranın bir otelden farkı yok. 630 yatak kapasiteli.

Benim bildiğim kamu kurumu çalışanlarının hepsine açık bir tesis amma TRT çalışanlarından diğerlerine sıra gelmiyor. Ben işin bu tarafından değilim. Benim konum başka.

Her yıl binlerce TRT çalışanını tatil amaçlı ağırlayan tesisin şimdi yeni konukları var; DEPREMZEDELER. Daha önceleri de oldu mu bilmiyorum ama çok hayırlı bir iş yapılıyor.

Benim bildiğim ikinci defa oluyor. Kamptaki 40 DAİRE depremzedelere tahsis edildi. 2 ODALI dairelerde 160 KİŞİ konaklıyor. DENİZE SIFIR tesiste kalanların hepsi çok MUTLU.

Türkiye ASRIN FELAKETİ için ele ele vermiş mücadele edip yaraları sarmakla meşgul. Şuan ülkemizin bulunduğu şartlar gereği belki de ikinci bir KURTULUŞ SAVAŞI dönemini yaşıyoruz desem abartmış olmam. DEVLET-MİLLET elle vermiş durumda.

“DEPREM nere TRT Kampı mevzusu nere” diyenleriniz olabilir. Lafı uzatmadan anlatayım. TRT kamp oldu olalı, konuk ağırladığı ağırlayalı ikinci kez HAYIRLI bir işe imza atmış.

Benimde yeni haberim oldu bu HAYIRLI İŞTEN! İlmek ilmek SEVGİ. Nasıl mı? TRT Antalya Radyosu çalışanı Betül Altıntaş’ın öncülüğünde Kadriye Kocaman'ın katkı sunduğu bir çalışmaymış bu.

Adı da, “İPİ SİZDEN, ÖRMESİ BİZDEN” Kampın misafiri DEPREMZEDELER hem kendilerine hem de DEPREMZEDE KOMŞULARINA katkı için atkı, bere, eldiven, hırka ve lif örüyor.

Bir taraftan acılarını unutmaya çalışırken diğer taraftan İLMEK İLMEK SEVGİ ÖRÜYOR kadınlar. Tek istekleri ise örgü ipi, şiş ve tığ. Başkada bir talepleri yok.



Amaçları kış gününde bölgeyi terk etmeyip ÇADIR ve KONTEYNERDE kalanları sarıp, sarmalamak için el ele vermişler. İşte bizim Türk kadını. Zorda bile olsa SEVGİ üretebiliyor.

Aslında bu tür hareketler yeni değil. Bir dönemde Anadolu’nun dört bir yanından MEHMETÇİK için atkı ve bere ören annelerimiz vardı. Askerleri SEVGİ ile sardılar.

Böyle olaylar her daim nerede ve kim için olursa olsun YAŞAMA UMUDUNU ve DİRENCİ artıran hareketlerdir. Bizi biz yapan ve ayakta tutan değerler sanırım bunlar.

İnşallah ülkenin her yerinde bu tür davranışlar olur. Çünkü bu günlerde gerçekten ÇOK İHTİYACIMIZ VAR. Özellikle SEVGİYE ve YARDIMLAŞMAYA!

ACİL ÖNLEM ŞART!

Daha pazartesi günü KİRALAR İÇİN OHAL İLAN EDİLMELİ diye bir yazıyı kaleme almıştım. Hatta bunun içinde Hollanda ve Avusturya modelini gündeme getirmiştim.

Önceki günde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, fırsatçılar için 2-5 yıl arası hapis cezasını ön gören bir çalışma başlattıklarını açıkladı. Çünkü bu iş ÇIĞIRINDAN ÇIKTI!



Depremden etkilenen illerden biri Malatya. Gelin görün ki KIRILAN FAY HATTI sadece kara parçasını değil VİCDANLARI DA kırıp yerle bir etmiş durumda.

Malatya’da bulunan bir TOKİ konutu, depremzedelere, fahiş fiyatla kiraya verilmek istendi. Gözü dönmüş ev sahibi evini 9 bin liraya kiralamak istemiş! FIRSATÇI her yerde!

Sonuçta sanırım VALİLİK veya TOKİ devreye girmiş olmalı ki daire mühürlenmiş ve 2 yıl kiraya verilmesi yasaklanmış. Malatyalıları çileden çıkarmış bu ev sahibi.

Bir tarafta evini komşularına açan MALATYALILAR diğer tarafta VİCDANSIZ ev sahibi. Bir insan memleketine ve insanlığa ancak bu kadar ihanet edebilir.

İşte böyle olayların yaşanmaması için tüm ülke genelinde derhal KİRA KONUSU gündem olmaktan çıkarılmalı. Devlet bu işe kökten çözüm getirmeli.

Biz Avusturya ve Hollanda’dan daha iyisini yapacak güce sahibiz.

KARAOĞLAN YEŞERMELİ

Halk dilinde KARAOĞLAN lakin asıl adı KARAALİOĞLU Parkı. Işıklar Caddesi’nin hemen girişinde asırlık çınar ve çam ağaçları ile palmiyelerin bulunduğu alan.

Tarihi baya eski. Antalyalıların nefes aldığı bir PARK (tı)! Geçtiğimiz günlerde İŞGÜZAR ve İŞ BİLMEZ birileri ağaçları kesip BETONA boğmak istedi. İtirazlar yükselince durduruldu!

Beton yapılaşmaya ait izler halen parkın içinde var. Bazı bölgelere yeni ağaçlar dikilmiş amma büyümesi hayli zaman alacak. Yani ortalık KELOĞLANIN BAŞI gibi DIMDIZLAK!

Buranın sorumluluğu Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde. Buranın park ve bahçelerinden sorumlu bir DAİRE BAŞKANLIĞI var diye biliyorum. Bir sürüde ziraat mühendisi var.

Ya arkadaşlar, belediye binası buradan taşındı diye insan GÖRMEZDEN mi gelir bu güzelim parkı? Çıkın bir tur atın öğle yemeği molasında da görün DIMDIZLAK olan yerleri!

Hiç mi aklınıza gelmez bir torba ÇİM TOHUMU atmak ve bölgeyi yemyeşil yapmak. İnanın bunu çevre için yapmıyorsanız HAYRINIZA bari yapında millet size DUA etsin.