İLKLERİN DOKTORU ÖMER ÖZKAN LİDER TV'DE

Yaptığı başarılı nakillerle dünyanın konuştuğu ve tüm Türkiye’nin hafızasına kazınan Prof. Dr. Ömer Özkan, Lider TV’de yayınlanan Turuncu Koltuk programına konuk oldu. Özkan, organ naklinin önemine dikkat çekerek, “365 gün organ naklinin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Organ bağışının birilerine can olacağı topluma anlatılmalı” dedi.

Ekibiyle birlikte ilk yüz, çift kol ve rahim naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Lider TV’de yayınlanan Turuncu Koltuk programına konuk oldu. İbrahim Okumamış’ın sorularını yanıtlayan Özkan, Avrupa ve ABD dahil bu kadar çeşitli nakil yapan merkez olmadığını söyleyerek,  “Elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Hep daha fazlasını yapmak istiyoruz. Ben; kendim, ailem, üniversitem, şehrim ve ülkem için üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum” dedi. 

“MAHCUP OLMADIK”

Dünyanın kadavradan yapılan ilk rahim nakli olan Derya Sert’in nakil sürecini anlatan Özkan, ” Rahim nakli için 3 tane hasta için hazırlanmıştık. 3 hastaya da tedavi yapsaydık Derya Sert’e odaklanamazdım. Bu tür ameliyetları Sağlık Bakanlığı da destekliyor ve inanılmaz bir talep var.  Bakanlığın bu konuda çalışmaları var” dedi. Başarılı rahim nakli olması için çocuğunu kucağına alması gerektiğini ve bu süreçte de çocuğu olmayanlara bir tedavi de bulduklarını söyleyen Özkan, “Derya’nın 5-6’ya yakın başarılı gebeliği oldu ve sonlandı. Birçok çabadan sonra kadın doğumla ilgili sorun olduğunu tespit ettik ve halledilip çocuğunu kucağına aldı. Derya, son 15-20 gün hergün izlendi. 3 aylık dönemin sonunda mahcup olmadık” şeklinde konuştu.

ADAŞ OLDUĞUNU TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİ

Kadavradan rahim nakliyle bebek sahibi olan Derya Sert çocuğuna 'Ömer Özkan' ismini verdi. Özkan, adaş olduğunu televizyondan öğrendiğini, kendisine de sürpriz olduğunu söyledi. Özkan, “İlkleri yapmak çok önemlidir. Sizden sonra birileri daha yapıyor. Manevi karşılığını aldık ama maddi hiçbir karşılığı yok. Çocuğa Ömer Özkan adı verildi. İlk kol naklini yaptığımız da Ömer Özkan koymuş. Çocuğun doğması bizim için en güzel hediye. İsmini öyle koyduğunu TV’de duydum. Bu naklin hiçbir karşılığı olamaz. Öyle bir beklentim yoktu bana da sürpriz oldu” dedi.

“BAŞARI ÜLKENİN İMAJINI ETKİLER”

Türkiye’de yapılanların ülkenin imajı için önemini dile getiren Özkan, “Yaptığımız başarılı nakiller bana, aileme, üniversiteme, şehrime ve ülkeme prestij kazandırdı. Ülkenin Sağlık Bakanlığı’na da prestij veriyor. Bir insanın yaptığı ufacık bir şey o üke için çok önemli. Aziz Sancar’la ne kadar gurur duyuyoruz. O aşı çalışması keşke bizim ülkemizde yapılsaydı. Yapılan bu ülkede ve bu ülkenin desteğiyle yapılması gerekiyor. En ufak başarı o ülkenin imajı ve güvenilirliği için önem arz ediyor” diye konuştu.

KOL NAKLİ YAPAN TEK MERKEZ

Ekibiyle birlikte ilk çift kol naklini gerçekleştiren Özkan, 100’ün üzerinde kol nakli yapıldığını ve Antalya’da da 5 çift kol naklinin yapıldığını belirterek çok az sayıda donör bulunduğunu söyledi. Kol naklinde de ölüm riskinin olduğunu, bu sebeple İki kolu olmayanların her türlü riski alması gerektiğini, tek kolda risk alınmaması gerektiğini söyledi. Özkan, kol naklini yapan tek merkez kendilerinin olduğunun altını çizerek,  “12 ameliyat 2 hastamızı kaybettik” dedi.

"DAHA İYİSİ YAPILANA KADAR EN İYİSİ BU"

Türkiye’nin ilk yüz naklini de yine ekibiyle birlikte gerçekleştiren Özkan, 5 nakil yaptıklarını ve 1 hastayı kaybettiklerini söyledi. Ameliyat sürecini anlatan Özkan, “Yüz naklinde mevzuat çıktı. Biz de o dönemde 4 üniversite arasında ruhsat alan ilk üniversite olduk. Ameliyatımızı 2012de yaptık. Türkiye’nin ilk yüz nakliydi. Bizden sonra da hızlandı. Ama bu işler kolay değil itinayla yapmak lazım. Sosyal bir adaptasyon için yapıyorsunuz ama alacağınız bir riskle hastayı kaybedebiliyorsunuz. Daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu. Açık ameliyatlar robotik ameliyar oldu. Tıp sürekli gelişiyor. Biz de temkinli yapıyoruz. 5 nakil yaptık. 1 ini kaybettik” dedi.

BAĞIRSAKTAN YEMEK BORUSU

Kanser nedeniyle yemek borusu ve tat alma duyusunu kaybeden hastaya, ince ve kalın bağırsaktan 'yön değiştirme ameliyatı' ile yemek borusu yapan Özkan, “Bu ameliyatı nefes borusunu dolaştırarak yaptık, çok güzeldi. Vücutta bir şey kaybettiyseniz onu yerine koymalısınız. Bunları yerine koyamıyorsanız benzeyen şeylerle yapıyorsunuz. İnsanın vücudu mükemmel yapılmış. 5 metrelik bağırsak 20 santim kaybetse bir şey olmaz ama o yirmi santim nefes borusu olacak. Bir şeyi kaybettiğinizde benzerini yapınca hastayı mutlu ediyorsunuz. Dünyada çok az yapılan bir ameliyat.” diye anlattı.

HER ŞEY DÖRT DÖRTLÜK

Türkiye’de sağlık sisteminin başka hiçbir ülkede olmadığını belirten Özkan, Sağlık Bakanlığı’nın verdiği desteğin altını çizerek, “Dünyanın en iyi destek veren bakanlıklarından biriyiz. Bu ülkede tek konuşulmayacak şey var. Bizim ülkede kaçakçılık yok. Çok sıkı bir mevzuat var. Her aşaması titizlikle inceleniyor. Diğer konuşulmayacak şey de para. Bakanlık para almıyor. Her şeyini devlet üstleniyor. Yıllarca gerekli olan ilaç ve her şeyini bakanlık üstleniyor. Canlıdan nakilleri en iyi yapan ülkeyiz. Her şey dört dörtlük” diye konuştu.