İLK İNSAN VE KARANLIK DEVİR

Yazılı tarihten önceki devirler hakkında hala pek az bilgi mevcuttur. Mağaralar, fosiller, kemikler ve diğer buluntular üzerinde akıl yürütülmüş, insan ve doğal yaşam hakkında bazı teoriler oluşturulmuştur.

*

Ancak bu devirlerdeki insan ve doğal yaşam faaliyetlerinin karanlığı tam olarak aydınlanamamıştır. Dolayısıyla, son ilahi kitap Kur’an-ı Kerim’de verilen bilgilerin dışında, ilk insan ve karanlık devirler dediğimiz ve hakkında pek az bilgilere sahip olduğumuz dönemler hakkında güvenilir verilere sahip değiliz.

*

İnsan, cin, şeytan, dünya, ahiret, cennet, cehennem gibi kelime ve kavramlar hakkında Kur’an-ı Kerim ile muharref olmayan (aslı değiştirilmeyen) diğer ilahi kaynaklar arasında büyük oranda benzer bilgiler mevcuttur.

*

Bu benzerlik, çalışma konularımız arasında yer alan ilk insan ve ilk kadının yaratılışı, insanın aldanışı, dünya hayatının başlaması, insanların çoğalışı, Hz. Âdem’in iki oğlunun ibret verici serüvenleri ve yaratılış gerçeği gibi merak konusu olan diğer alanlarda da mevcuttur.

*

İyi, doğru, güzel, adalet gibi insanları islah etmeye çalışan değerleri Hak din olan İslam, bunların karşıtları olan ve insanları ifsat etmeye çalışan gayretleri de batıl cephesi temsil eder.

*

İşte İnsanlık tarihi bu iki cephenin kıyasıya mücadelesine sahne olmuştur. Bu mücadele günümüzde de tüm hızıyla devam etmektedir.

*

Bazı dönemlerde hak değerler hâkim olmuş, bazen da insanlara batıl değerler hâkim olmuştur. Ama şu bir gerçektir ki, hak değerlerin hâkim olduğu dönemlerde insanlar her yönüyle mutlu olmuş, insanlık altın çağını yaşamıştır.

*

Batı değerlerin hâkim olduğu dönemler ise insanlar genelde rahat yüzü görmemiş, zulüm, haksızlık, huzursuzluk, kan, gözyaşı ve vahşet eksik olmamıştır.

*

İnsan, Allah’ın azametinden yüceliğinden dolayı kâinatta yarattığı sayısız varlıklardan sadece birisidir ve yaratılmışların en şereflisidir. İnsanı yaratılmışların en şereflisi kılan ise, Allah (c.c)’ın insana diğer varlıklardan farklı olarak verdiği nimetlerdir.

*

Gerçekten de kendisine verilen akıl, irade, his ve sevgi, düşünce ve muhakeme, irade ve istek, ünsiyet (adaleti zulümden ayırabilme) ve bunların üzerine şereflendiği İslam nimetleriyle, yeryüzünde canlı ve cansız bütün varlıklar üzerinde kesin bir üstünlüğe sahip bir konumdadır.

*

SON SÖZ

Bu nimetler sadece insana verildiği için şerefli bir mahlûktur ve bu yüzden dünya hayatında Allah (c.c) tarafından imtihan edilmektedir.