İLK ÇEYREĞİN PANORAMASI

Süper Lig'in ilk çeyreğini tamamladığımız milli arada hep birlikte Alanyaspor değerlendirmesi yapalım. Çağdaş Atan ile başlayan ve Bülent Korkmaz'la devam eden sezonun ilk 12 maçında, 21 puan topladık ve 5. sırada yer alıyoruz. Puan ortalamamız maç başına 1.75 ve bu Süper Lig'deki en iyi ortalamamız. Bugüne kadar 2019-2020 sezonunda 1.67 ile en iyi derecemizi yapmıştık ve onun bile üzerindeyiz. Üstelik ligin bu yıl oldukça kıran kırana geçtiğini belirtmek gerek ki Trabzonspor hariç şampiyonluk adaylarının hali ortada. Son Rizespor maçı hariç eleştirilecek hiç bir şey neredeyse yok ve o maçı da iş kazası olarak değerledirmiştik nedenlerini önceki yazımda anlatmıştım.

Bireysel performanslar üzerinden değerlendirme yapacak olursak lig genelinde öne çıkan bazı istatistiklerden bahsedelim. Top kapmada ligin en iyi 4. futbolcusu orta sahamızda ki genç yıldızımız Umut Güneş. Bu yıl muhteşem bir gelişim kaydeden Umut'u zaman zaman eleştirsekte savunma tarafında işini gayet iyi yapıyor hakkını vermek lazım. Top uzaklaştırma sıralamasında ise ligin en iyi üçüncü ismi Milunovic oldu. Yeni transfer gerçekten savunmada güven veriyor ve yanındaki isim son dönemde sürekli değişmesine rağmen iyi bir oyun ortaya koyuyor. Bu iki dikkat çeken ismin yanı sıra ligin en çok kurtarış yapan dördüncü kalecisi Serkan ve ligde en çok faul yapılan ikinci isim olan ve takımın en golcüsü Davidson performansları ile fark yaratan isimlerdi. 20 kilit pas vererek ortalamanın üstünde bir oyun oynayan Juanfran ve 4 asist yapan Efecan'ı da bu kategoriye alabiliriz. Ayrıca hava toplarında son yıllarda izlediğim en iyi isim olan Diedhou'yu da beğendimi söylemek isterim. Gol atamayan forvet mi olur demeyin, öyle bir hava topu üstünlüğü var ki gol atmasa da bu onu değerli yapıyor. Ligin en çok hava topu alan 3 oyuncusu arasında yer alıyor. Bu istatistik ne kadar değerli şu açıdan bakalım. Alanyaspor maç başına ortalama 23.8 top uzaklaştırma yaparak bu konuda açık ara ligin lideri. Yani oyun anlayışımız gereği savunma oyuncularımız topu aldıkları anda uzun top atarak topu kaleden uzaklaştırıyorlar. Normalde bu oyunda top duvara çarpmış gibi tekrar kalene atak olarak gelir ama bu noktada Diedhou ön plana çıkan isim oluyor. O uzun topların bir çoğunu indiriyor ve topun bizde kalmasını sağlıyor. Son Rize maçında da eksikliğini en çok hissettiğimiz isimdi. Diedhou indirdiği toplarla Emre, Efecan ve Davidson'un skor üretmesine büyük katkı sağlıyordu.

Bakın Konya maçında Diedhou çıkar çıkmaz baskı yedik ve golü de yiyerek 2 puan bıraktık. 6 gol attığımız Kayseri maçında yine Diedhou çıktı ve Mustafa Pektemek'ten golü yedik. Göztepe maçı 1-1 giderken Diedhou çıktı ve yine golü yedik. Diedhou gerçekten takım için çok çok önemli bir isim.

Zaman zaman iniş çıkış yaşayan Borja, sakatlıkları nedeniyle bir türlü düzenli oynayamayan Awaziem, bazı maçlarda büyük bir konstrasyon sıkıntısı yaşayan Fatih ve duran toplar haricinde maç içinde daha fazla sorumluluk alması gereken Emre gibi isimler de kendisini toparlarsa çok daha iyi yerlere geleceğiz. İlk 11 dışındaki bu isimlerden ayrı yedek kulübesindeki iyi isimler ise Candeias ve Efkan. Onun dışındaki futbolcular tamamen rezalet. Farkındaysanız Bülent Hoca her maç 5 değil, 3 değişiklik yapmaya başladı. Çünkü giren oyuncular bırakın katkı vermeyi adeta takımı geriye çekiyorlar. Oysa ki Wilson, Novais, Leroy Fer, Babacar ve Mevlja gibi kariyerli isimler ile Oğuz, Ahmet Ildız, Ahmet Gülay ve Tetah gibi genç isimleri harmanlayan bir kulübe olmasını hayal etmiştik. Büyük bir hayal kırıklığı ile yazıyı sonlandırırken, unuttuğum bir isim var mı diye baktım ve bir kişiyi görüp gülümsedim. Gitti, geldi bazen düştü bazen coştu. Her mevkide oynadı ses çıkarmadı. Hep söylediğim gibi böyle adamlara her takımın ihtiyacı vardır. Bizim bu ihtiyacımızı da Tayfur tek başına gideriyor. Alkışlar benden bir kez daha Tayfur'a.