İklimlendirme sektöründen 7,14 milyar dolarlık ihracat
Türk iklimlendirme sektörü geçen yıl 7,14 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Başkanı Mehmet Şanal, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ocak-aralık dönemi verilerine atıfta bulunarak, avro/dolar paritesindeki gerileme ve reel kur dengesinin enflasyonun altında kalmasının, sektörün rekabet gücünü zayıflattığını söyledi.
Buna rağmen sektörün geçen yıl bir önceki yılki ihracat
seviyesini koruduğunu vurgulayan Şanal, "Tüm ürün gruplarında ülkemizin
ihracatı ise geçen yıl 261,9 milyar dolar seviyesinde oldu. İklimlendirme
sanayi olarak ülkemizin genel ihracatından aldığımız pay ise değişmeyerek yüzde
3,2 olarak gerçekleşti. Yıl sonu için hedefimiz iklimlendirme sektöründe 7,8
milyar dolardı ancak her sektörde olduğu gibi döviz kurlarının ülkemizde
enflasyonun altında kalması nedeniyle fiyat rekabetinde firmalarımız önemli
ölçüde zorlandılar." bilgisini paylaştı.
Şanal, alt ürün grupları arasında tesisat sistem ve
elemanlarının 2,76 milyar dolarlık ihracatla lider konumda olduğunu belirterek,
bu grubu sırasıyla 1,38 milyar dolarla ısıtma sistemlerinin, 1,14 milyar
dolarla soğutma sistemlerinin, 943 milyon dolarla havalandırma sistemlerinin,
713 milyon dolarla klima sistemlerinin ve 191 milyon dolarla yalıtım malzemelerinin
izlediğini ifade etti.
Türkiye'nin toplam ihracatı ise aynı dönemde 261,9 milyar
dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Şanal, iklimlendirme sektörünün
genel ihracattan aldığı payın yüzde 3,2 olarak sabit kaldığını söyledi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE
ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖN PLANDA
Şanal, enerji verimli ürünlere olan talebin arttığını ve
Türkiye'nin coğrafi avantajları ile güçlü üretim altyapısıyla bu alanda öne
çıktığını vurgulayarak, "Üretim maliyetlerinde rekabetçi ve lojistik
açıdan da avantajlı olmamız sonucunda iklimlendirme sektörümüz küresel pazarda
varlığını korumaya devam etti." değerlendirmesinde bulundu.
Temmuzda kamuoyuna sunulan "İklimlendirme Sektörel
Sürdürülebilirlik Eylem Planı"nın önemine dikkati çeken Şanal, Avrupa'daki
sürdürülebilirlik odaklı regülasyonların, çevreci ürünlere olan talebi
artırdığını ve sektörün bu yönde dönüştüğünü ifade etti.
Şanal, bu kapsamda, firmalara yönelik "Sınırda Karbon
Düzenleme Mekanizması" hakkında eğitimler düzenlenmeye başlandığını
aktararak, ilk eğitimin 17 Aralık'ta 200'den fazla katılımcıyla
gerçekleştirildiğini bildirdi.
MALİYET ARTIŞLARI
İHRACATI ZORLADI
2024'te küresel enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve
hammadde maliyetlerindeki artışların ihracatçılar için zorluklar yarattığını
ifade eden Şanal, Avrupa'daki sıkı çevre regülasyonlarına adaptasyon sürecinin
de ek maliyetlere yol açtığını, bu zorlukların 2025'te de sektörün
yönelimlerini şekillendirmeye devam edeceğini söyledi.
Şanal, Avrupa’daki yeşil dönüşüm hareketi doğrultusunda
enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirliğin öncelikli hale gelmesiyle,
akıllı teknolojiler ve kullanıcı dostu ürünlere yönelik artan talebin 2024
yılına damgasını vurduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Paris İklim Anlaşması ve Avrupa’daki diğer çevresel
düzenlemeler çerçevesinde düşük karbon salınımı hedefi enerji verimliliği
yüksek iklimlendirme ürünlerine talep artışı yarattı. Örneğin, ısı pompaları
geleneksel klima sistemlerine alternatif olarak popülerlik kazandı, çevreci
olan doğal soğutucu akışkanlar iklimlendirme sistemlerinde yaygınlaşmaya
başladı. Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji kullanımı hususunda
yenilenebilir enerji kaynaklarının ağırlıklı olarak kullanıldığı ürünlerin
yoğun olarak talep edildiğini görüyoruz. Daha az kaynak tüketen ve geri
dönüştürülen malzemelerin kullanıldığı ürünlere yönelim artışta."
Şanal, salgın sonrasında evde geçirilen zamanın artışıyla iç
mekan hava kalitesini artıran ürünlere olan rağbetin de arttığına işaret
ederek, "Mekandan tasarruf eden, kolay kuruluma sahip modüler sistemler
bireysel kullanımda öne çıkmaya başladı." ifadelerini kullandı.
Sektörün 2025'te de sürdürülebilir ve düşük emisyonlu
ürünlere olan talep artışından yararlanmayı hedeflediğini dile getiren Şanal,
"AR-GE yatırımlarımızı bu alanda yoğunlaştırarak yolumuza devam etmeyi
planlıyoruz. Sektörümüzün her yıl ihracat rakamlarını yüzde 8 büyütme yolunda
çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu doğrultuda 2025'te yeni pazarlara ulaşarak
yaklaşık 23 yurtdışı faaliyeti yapmayı planladık." dedi.
Şanal, elimde düzenlenecek ISK Sodex fuarına 50'den fazla
ülkeden nitelikli alıcı getirilmesinin planlandığını ve 700'den fazla B2B
görüşme organize edilerek sektörün küresel tanıtımına katkı sağlanacağını
belirtti.
Avrupa'nın sektör için en önemli pazar olduğunun altını
çizen Şanal, "Avrupa önümüzdeki dönemde de ihracat için rotamız olacak.
2025'te ISH fuarında ülkemizi Avrupa'da temsil ederek ihracat gücümüzü bir kez
daha sergileyeceğiz. Avrupa'nın yanı sıra Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Güneydoğu
Asya ülkelerine ihracatımızı artırmak için çalışmalar ve girişimlerde bulunmayı
hedefliyoruz. Bu pazarlara ihracatımızı artırmak, 2025 ve sonrası için
hedeflenen büyümelere ulaşmamız için stratejik olacak." değerlendirmesinde
bulundu.
"ÜLKEMİZİN
İHRACATINA KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Şanal, "Türk iklimlendirme sektörünün gelecek yıllarda
AR-GE faaliyetlerini artırması, enerji verimliliği yüksek, teknolojik olarak
ileri ve çevreci yaklaşımlarla üretilen ürünlerini pazara sunması için sektörel
gelişmeleri yakından takip etmek ve bu gelişmelerden sektör firmalarını
haberdar etmek konusunda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.
Sektörün geleceğine dair umutlu olduğunu ifade eden Şanal,
sözlerini şöyle tamamladı:
"2024 sanayi için beklenenden zor bir yıl oldu. Salgın
sonrasında dünya genelinde parasal sıkılaşma hamleleri neticesinde yaşanan
ekonomik durgunluk ülkemizi de etkiledi. 2024, hem dünya genelinde hem de
ülkemiz açısından zor bir yıl olarak geride kaldı Önümüzdeki dönemde
makroekonomik istikrar ve yapısal reformlarla birlikte ülkemiz ekonomisinde de
bir toparlanma yaşanacağını düşünmekteyiz. Zorlu geçen 2024'ün ardından 2025'in
ikinci yarısında sanayide ve ekonomide normalleşme beklentimizi koruyoruz. İSİB
olarak sektörümüzün rekabetçi yapısını koruyucu ve büyüme potansiyelini
artırıcı faaliyetlerimize gelecek dönemde de devam ederek ülkemizin ihracatına
katkı sunmaya devam edeceğiz."
AA