Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Hakkı Dikmen, oda olarak 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında her güne bir etkinlik planladıklarını belirtti. Dikmen, Türkiye Sualtı Sporları Konfederasyonu ile kıyı ve deniz temizliği yaptıklarının, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile ‘haydi pedallayalım’ diye bir etkinlik düzeldiklerinden bahsetti. 

“ATIKLARIMIZI BERTARAF EDEBİLİRİZ”
Ayrıca çevre sorunlarının ve çözümlerinin konuşulduğu bir etkinlik yaptıklarını söyleyen Dikmen, “Etkinliklerle dikkat çekmek istediğimiz şey; bu doğa bizden önce de vardı. Doğayı sahiplendik. Yerleştik, kentleştik, yapılaştık mümkün olduğu kadar çevremizi sahillerimizi koruyalım. Korumak için bireysel olarak neler yapabiliriz, kendi atıklarımızın doğru şartlarla nasıl bertaraf edebiliriz bunları öğrenelim”  dedi. 

SUSSUZ MEVSİMLER BEKLİYOR
Antalya, Burdur ve Isparta illerinde ‘Üstesinden gelemeyeceğimiz çevre problemi yok’ diye Dikmen, çevre sorunlarına hep birlikte ortak çözümler bulunabileceğine söyledi. İklim değişikliği krizine dikkat çeken Dikmen, “Antalya’da iklim krizinden en çok etkilenecek şehirlerden bir tanesi. Mayıs 2024’teki yağış miktarı geçen yılın aynı ayına göre düşmüş. Buda bize susuz bir mevsime geçtiğimizin göstergesi. Mümkün olduğu kadar dirençlenerek atlatmamız gerekiyor” diye konuştu. 

DİRENÇLENMEK LAZIM
Dirençlenmek içinde teknik raporları gözetmek ve politikacıların, yerel yönetimlerin, siyasetçilerin dirençlenme ile ilgili çözümler üretmesi gerektiğini savunan Dikmen, “İklim değişikliğinin önüne geçebilmek için o kadar çok çözüm var ki. Örneğin ‘Antalya’da trafik çok’ diyorlar. Bende ‘Hayır trafik sorunu yok, hepiniz tek başına arabaya biniyorsunuz’ diyorum. Bindiğiniz o araçların egzoz salınımları bile iklim krizine yol açıyor. Çok geniş bir konu ilk başta bütün insanlar fabrikalar işletmeler karbon salınımı ayak izi hesaplamasını yaptırması gerekiyor” diye kaydetti. 

​​​​​​​
“BİREYSEL MÜCADELE YOLLARI VAR”
İklim krizi için bireysel anlamda da mücadele edilebileceğini anlatan Dikmen, “Bireysel olarak da manava markete giderken arabayla gitmeye gerek yok. Bisikletle yürüyerek gidilebilir. Bir yere giderken araç kullanılacaksa toplu taşıma kullanmak bireysel olarak iklim krizi ile en basit savaş yolu. Konforlu toplu taşıma üretebilirsek, bu konfordan kaynaklı araçları kullanıp bir kişi iki kişi kendi araçlarını kullanmaktan vazgeçip toplu taşımaya yönelecektir. Konfordan kastımız nedir; biraz daha geniş ve kliması çalışan arabalar” dedi.