İklim değişiklikleri üretimi etkileyecek
Tarımsal üretimde iklimsel faktörlerden ötürü önümüzdeki 30 yıl içerisinde büyük bir değişim meydana geleceğini belirten Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Tarımsal üretimde iklim değişikliğine karşı dayanıklı teknolojilerin kullanılması gerekiyor” dedi.
Akdeniz
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan
Özçatalbaş, Türkiye'nin su stresi çeken bir ülke sınıfında yer aldığını
belirterek, bu durumun tarımsal üretimde önemli değişikliklere yol
açabileceğini söyledi. Özçatalbaş, önümüzdeki 30 yıl içinde bazı meyve ve
sebzelerin üretiminin mümkün olmayacağını, buna karşın yeni ürünlerin üretiminin
mümkün hale gelebileceğini ifade etti. "Bitkisel ve hayvansal üretim
faaliyetleri iklim değişikliklerinden etkileniyor. 1 ila 4 santigrat derecelik
bir artış pek çok ürünün iklim kuşaklarına göre farklılaşmasına yol açabilir.
Bu nedenle, tarımsal üretimde iklim değişikliğine karşı dayanıklı
teknolojilerin kullanılması gerekiyor" diyen Özçatalbaş, bu konudaki
bilimsel çalışmaların devam ettiğini belirtti. Özçatalbaş, özellikle örtü altı
üretimde sıcaklık değişimlerine karşı bitkilerin strese girmemesi için tolerans
mekanizmalarının geliştirilmesinin önemine dikkat çekti.
“TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ
AVANTAJLARI VAR”
Antalya Kumluca’da Kalkınma Ajansı'nın destekleriyle kurulan
tropik tarımsal araştırma biriminde yapılan çalışmaların altını çizen
Özçatalbaş, "Türkiye’nin coğrafi avantajları var. Sahil kesimlerde 4
santigrat derecelik bir artış, subtropik ürünlerin tropiğe dönüşmesine neden
olabilir. Antalya’da açıkta kahve bile yetişiyor. Bu iklim değişikliği bazı
dezavantajlar getirse de avantajlar da getirebilir" dedi.
Türkiye’nin esas sorununun suyla ilgili olduğunu vurgulayan
Özçatalbaş, Türkiye'nin kişi başına düşen yıllık su miktarının bin 500 metreküp
olduğunu ve bu rakamın 2040 yılında bin 100-bin 200 metreküpe, 2050'de ise bin
metreküpe düşeceğini belirtti. "Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke
haline dönüşmesi mümkün. Nüfusun 2032 yılında 100 milyona ulaşması bekleniyor.
Bu, daha fazla tarımsal üretim ve daha fazla su tüketimi demek" diye
konuştu
DOĞRU SULAMA
TEKNİKLERİNİN ÖNEMİ
2011 yılında yapılan nehir havzaları planlamasına ve 2021
yılında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Su Şurası'na
atıfta bulunan Özçatalbaş, Türkiye’nin su kaynaklarını etkin kullanmak zorunda
olduğunu söyledi. Tarımsal üretimde toplam tatlı suyun yüzde 73'ünün kullanıldığına
dikkat çeken Özçatalbaş, doğru sulama tekniklerinin ve teknolojilerinin
kullanılması gerektiğini belirtti. "Basınçlı sulama teknikleri, hidrojel
gibi yeni teknolojiler suyu verimli kullanmada önemli rol oynayacak" dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE
KARŞI DOĞRU POLİTİKALAR
Özçatalbaş, tarım biliminin ciddi bir iş olduğunu
vurgulayarak, çiftçilerin risk aldığını ve ekonomiyi bilen girişimciler
olduğunu söyledi. Türkiye'nin aile çiftçiliği konusunda avantajlı olduğunu
belirten Özçatalbaş, bu avantajın güçlü desteklerle kalıcı hale getirilmesi
gerektiğini ifade etti. Özçatalbaş, su kıtlığı ve iklim değişikliğine karşı
alınacak önlemler konusunda bilimsel araştırmaların devam ettiğini belirterek,
Türkiye'nin bu zorlu süreci doğru politikalarla aşabileceğini söyledi.