İHANETE ALIŞMIŞLAR ASLA İFLAH OLMAZLAR

Bugün sizlere öyle bir İHANET öyküsü anlatacağım ki şaşırıp kalacaksınız. Ama önce ihanetle ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. İhanet bir VİRÜS gibidir. Vücuda girdimi çıkmazmış.

Ölüm gibidir aslında ihanet. Bir kere çizgiyi geçtiniz, sınırı aştınız mı, asla geriye dönüşü yoktur. Ve hepimiz biliyoruz ki GÜVEN vermenin tek yolu ihanet etmemektir. Dinimizde bile ihanetin dışındaki tüm suçlar BAĞIŞLANABİLİR ama ihanet asla!

İşte size anlatacağım olay ve olaya konu olacak kişide de bu saydığım bütün özellikler var (mış).

Kadim ilçemiz alimlerin alimi Elmalılı Hamdi Yazır’ın memleketi Elmalı’nın adını yerle bir eden Belediye Başkanı Halil Öztürk’ten bahsedeceğim. Yazacaklarımın SEÇİMLE ve siyasetle hiç alakası yok. Ben gördüğümü, duyduğumu ve bildiklerimi aktarıyorum o kadar.

Hepimizin bildiği gibi Halil efendi AK Parti’den siyasete atılmış ancak kendi siyasi emelleri uğruna savunduğu davasına ihanet ederek İYİ Parti’ye geçmiş bir isimdi!

Sonra halkın güvenini kazanıp Belediye Başkanı seçildi. Peki makam ve mevkiye gelince ilk icraatı ne oldu. Eşine ihanet etti. Makam şoförünün eşi ile AŞK hikayesi patlak verdi. Hem de ne hikaye, NOTER ONAYLI AŞK SKANDALI’NIN başkahramanı oldu.

Aslında bu eşine ve ailesine ihanetin yanı sıra ilçe halkına da bir nebze İHANET olarak görüldü. Hani bu iş alışkanlık (ihanet) haline gelince en sonunda kendisine makamı bahşeden İYİ Parti’ye ihanet etti. İstifa etmeden CHP’den Belediye Başkan Adayı oldu. Alışmışlığın en kötü hali.


Dün şöyle gazetelere göz gezdirirken Hürriyet Gazetesi’nden Salim Uzun’un köşesine rast geldim. Ne göreyim. Yine Elmalı ve Elmalı Belediyesi! Konu çok vahim. İhanetin daniskası!

Mevzu, Elmalı’daki Sinan-ı Ümmi Külliyesi Cami ve Türbesi restorasyonu. Hani şu Elmalı Belediyesi’nin eline yüzüne bulaştırdığı RESTORASYON konusu.


Burası 2020 yılında belediye tarafından teslim alındı. Tabi sürüncemede kaldı bir süre. Bu arada Osmanlı dönemine ait 1’inci grup korunması gerekli ‘taşınmaz kültür varlığı’ olarak tescil edilen Akçay Camisi’ni geri dönülmez şekilde tahrip edildi. Kim tarafından? Elmalı Belediyesi tarafından.

İzinsiz restorasyonda camiye ait şadırvan tamamen yıkılarak yenisi yapılmış, cami iç duvarındaki kalem işleri ve ahşap tavandaki motiflerin üzeri yağlı boya ile kapatılmıştı. TARİHE resmen İHANET edilmişti.


Hani dedim ya “Bir kez alıştı mı insan iflah olmuyor” diye. Bu da onun gibi bir şey. İhanet serisi devam etmiş. Dönelim o meşhut tarihi restorasyona. O zaman Sinan-ı Ümmi’ye ait etnografik nitelik taşıyan TAC-I ŞERİF ortadan kaybolmuş. Vay anam vay!

Şikayet üzerine detaylı bir çalışma başlatan Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram da Tac-ı Şerif’in peşine düşmüş. Bundan sonraki satırı iyi okuyun!


İnanmayacaksınız ama siyah ince ip ve özel örgü tekniği ile dokunan TAC-I ŞERİF, Elmalı Belediyesi’nin Fen İşleri Müdürlüğü’ne ait ATIK PLASTİK DEPOSUNDA bulunmuş!

Manevi değeri çok büyük olan Tacı-Şerif, çöpe atılmak üzereyken tutanakla el koyularak alınmış oradan. TAC-I ŞERİF tozlu, nemli bir depoda 3 yılı aşkın süre tutulmuş.


Tac-ı şerif restorasyondan önce teslim alınırken tutanak bile düzenlenmemiş. Tac-ı soran dernek üyeleri ve bölge halkı da hep oyalanmış. Vay Elmalılılarım vay!

Neyse ki Cemil Karabayram o tarihi onların elinden kurtarmış. Tacı-ı Şerif, gerekli konservasyon ve koruma işlemleri sonrasında Sinan-ı Ümmi Külliyesi Camii ve Türbesi’nde sergilenecekmiş.

Şaşırdım mı veya şaşırdınız mı? Yooook canım. Halkına ve ailesine ihanet eden birinden daha ne beklenebilir ki? Bunlara ihanet eden kültürel bir varlığa inaheti REVA görür bu millete.

Bunları yapan bir insanın daha doğrusu böylesine ömrünü ihanete düşmenin hazin gerçeğiyle yaşayarak geçiren bir siyasinin hak ettiği nedir? O karar da ELMALI halkına aittir.

************************************************

AK PARTİ’DE SON VİRAJ

 

AK Parti’nin Antalya’da yerel seçim çalışmaları, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Hakan Tütüncü’nün açıklanması ile hız kazandı. İlçe adaylarının açıklanması için ise kritik viraja gelindi.

Bu nedenle dün ilçelerdeki tüm aday adayları, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, önceki dönem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, milletvekilleri, İl Başkanı Ali Çetin ile yönetimi ve Büyükşehir Adayı Hakan Tütüncü’nün katılımı ile son kez bir araya geldi.


Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde görüşmelerde aday adayları ilçe başkanları ile birlikte görücüye çıktı. Kendi öz geçmişlerini bir kez daha anlattılar.

Buradaki amaç aday yapılacak isimler üzerinde son bir çalışma yapılarak birlik ve beraberlik mesajı verilmesi. Baktığınız zaman demokrat kesilen CHP’ye bile ders verir nitelikte buluşma.


Bakalım bekleyip göreceğiz. Hangi ilçeden kimin aday yapıldığını. Çünkü her aday Büyükşehir’in kazanılmasında önemli bir rol oynayacak. Karar buna göre verilecek.

**************************************************

ANSİAD’IN AMACI NE?

Son zamanlar da yaptığı çalışmalarla dikkat çeken ve ‘Beyaz yakalılar’ olarak bilinen Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) can sıkmaya devam ediyor.

Kuzey Irak’ta 9 şehit askerimizin cenazeleri daha toprağa verilmeden sazlı sözlü gece düzenleyen ANSİAD bu kez basına koyduğu kısıtlama ile gündeme geldi.

ANSİAD, bugün yapacağı ve konuşmacı olarak İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker’in katılacağı gece için basına resmen sayısal zorunluluk, bir nevi kısıtlama getirmiş.


Bu derneğin ilk ödül alan gazetecileri arasında yer almama rağmen amacının dışına çıkan bir STK olduğunu düşünerek hiçbir etkinliğine katılmıyorum. Lakin bize de maili gelmiş.

Diyor ki davette; “Not: Yazılı basın 1 kişi Görsel basın max. 2 kişi katılabilir.” Yani ben istediğim sayıda gazeteci çağırırım. Fazla gelmeyin kapıdan çeviririm demek istiyor.

Patronlar bizi kendi personeli zannetmeyi bırakmadığı müddetçe onları eleştirmeye devam edeceğim. İster kabul etsinler ister etmesinler.