HÜKÜMETE YARDIMCI OLALIM
Daha önceki yazılarda da defalarca belirtmiştim.
Hükümet, aldığı kararlarda öncelikli olarak vatandaşını düşünür.
Koronavirüs salgınının en başından beri hükümet attığı adımların merkezine vatandaşı koydu.
Gelen yasaklar ve kaldırılan yasaklar ‘bilim’ çerçevesinde gerçekleşti.
Hükümet kimi zaman tam kapanma getirdi, kimi zaman ise yarı kapanma.
Bir taraftan koronavirüs ile mücadele edilirken bir taraftan da ekonomik gerçekleri göz önünde bulundurdu.
Alınan kararlar, açıklanan ekonomik paketler ve esnafa yönelik destekler bu mücadelenin bir bölümünü kapsıyordu.
Asıl mücadele farklıydı!
Sosyal mesafe, maske kuralı ve hijyen.
En büyük mesele bu 3 kuraldan ibaretti.
Hükümet yetkilileri televizyonlarda ve sosyal mecralarda uyarılarda bulunarak vatandaşı mücadelenin içine dahil etti.
Belli dönemlerde oldukça da başarılı oldu.
Bu yazdıklarım hükümetin elinde olan ve yaptıklarıydı.
Bu anlamda sınıfı geçti diyebiliriz.
Kalburüstü tabirlerle ifade etmek istemiyorum ama diğer ülkelerin durumu ortada.
Avrupa’da ve Amerika’da iş çığırından çıkmış durumda.
Sağlık sistemleri büyük bir çöküş yaşadı.
Maske temini konusunda sorunlar yaşadı.
Şimdi de aşı konusunda sıkıntılar yaşıyor.
Biz Türkiye olarak küresel anlamdaki bu salgınla çok iyi mücadele ettik.
İlk günden itibaren gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve diğer yetkililer cansiperane mücadele etti.
Bu mücadele vatandaşa da olumlu yönde yansıdı.
YEREL YÖNETİMLER SINIFTA KALIYOR
Hükümet sınıfı geçti ama ne yazık ki yerel yönetimlerde durum biraz farklı.
Antalya özelinde konuşacak olursak;
Ulaşımın hali açıkça ortada.
Vatandaşlar resmen üst üste yolculuk yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi’ne ait birkaç otobüs gördüm.
Camlarında personel servisi yazıyordu.
Durumu Nurettin Tonguç’a sordum.
Tonguç, “Eski otobüsleri tamir ettik. Personel aracı olarak kullanıyoruz” dedi.
Gördüğün otobüsler çok da eski sayılmazdı.
Madem Büyükşehir’in elinde fazladan otobüsler mevcut, o halde yoğun olan hatlarda sefer sayılarını yükselterek salgınla mücadeleye destek verebilirler.
En azından ulaşım konusunda güzel şeyler yapabilirler.
Geçtiğimiz gün Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer’in koronavirüse yakalandığını öğrendim.
Henüz Cansel Hanım’dan bir açıklama görmedim.
En azından bir açıklama yapsa, temaslı olduğu kişiler de tedbirini alır.
Yerel yönetimlerde makam sahibi ve yönetici kişilerin sorumlu davranması salgını hafifletme konusunda çok önemli bir rol oynayacaktır.
Antalya’ya ‘mavi yakışır’ diyoruz ama öncelikle Antalya’ya ‘sorumlu ve bilinçli yöneticiler lazım’ dememiz gerekiyor.