HİSARÇANDIR SAKİNLERİ SUSUZLUKLA BOĞUŞUYOR
Antalya'nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili'ne 11 kilometre uzaklıkta Hisarçandır Mahallesi'nde yaşayan sakinler, susuzlukla boğuşuyor. Mahalleye 10 günde 1 veya 2 günü su gelirken, vatandaşlar yakındaki kaynak suyundan doldurdukları plastik şişelerle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Banyo yapamayan, kıyafetlerini ancak 15 günde bir yıkayabilen mahalle sakinlerinden Dürdane Bozkurt, “Kendim yüksek tansiyon ve şeker hastasıyım, doktor bol su tüketeceksin dedi ama ben su içemiyorum" dedi.
Konyaaltı ilçesine bağlı Hisarçandır Mahallesi'ndeki Kabaca Mevkii'nde yaşayanlar susuzlukla boğuşuyor. Kentin simgelerinden olan dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili'ne 11 kilometre mesafedeki yerleşim yerine 10 günde 1 veya 2 gün gelen su nedeniyle vatandaşlar çevredeki dağlık alanlardaki çeşmelerden şişelere su doldurarak yaşamlarını sürdürüyor. Mahalledeki su deposuna aralıklarla tankerlerle su boşaltılıyor. Ancak boşaltılan su, boruların çapları ve arazi şartları nedeniyle aşağıda kalan mahallelere ulaşıyor.
Mahallede yaşayanlar ise evlerine kurdukları depolarla susuzluğa çözüm arıyor. Su geldiğinde depolarını doldurmaya çalışıyor ancak bu su da en fazla 2- 3 gün idare ediyor. Susuzluk nedeniyle bölgedeki meyve ağaçlarının çoğu kururken vatandaşlar kıyafetlerini dahi 15 günde bir yıkayabiliyor. Evlerinden vazgeçme noktasına gelen mahalle sakinleri konuya çözüm bulunmasını istiyor.
“TUVALATE GİDECEK SUYUMUZ YOK”
4 yıldır mahallede yaşadığını ve o günden bu yana susuzlukla boğuştuklarını söyleyen Ateş Bozkurt, “Burada en büyük sıkıntımız susuz kalıyoruz. Taşıma sularıyla su getiriyoruz. Gerekli her yere başvuru yaptık ama bir çözüm üretilmedi. Tuvalete gidecek, duş alacak suyumuz olmuyor. Bazen 1 hafta, 10 gün su olmuyor. Bazen su geldiğin evlerimizde depolar var onlar doluyor. Ancak 3-4 gün yetiyor bu depolarda. Su kullanmaya korkuyoruz" dedi.
“BANYO DAHİ YAPAMIYORUZ”
Bahçesindeki meyve ağaçlarını sulayamadığı için kuruduklarını söyleyen Ahmet Bozkurt, “Yukarıda bir depo var. Bazen su dolu kamyon geliyor ve suyu depoya boşaltıyor. Aşağıda havuzu olanlar musluklarını açıyor, yukarıdaki evlere su gelmiyor. Biz böyle susuz yaşıyoruz. Bahçelerimizi de sulayamadığımız için asmalarımız, üzümlerimiz her şeyimiz kurudu. Banyo dahi yapamıyoruz. Arabayla gidip bidonlarla içme suyu getiriyorum bazen. Zaten ağaçları sulamaktan vazgeçtik artık" diye konuştu.
“MUSLUĞU AÇINCA SADECE SES ÇIKIYOR”
Su depolarının diğer mahallelerle ayrılması gerektiğini belirten Rafet Öztürk, “Burada çok susuzluk yaşıyoruz. 50'lik boruyla buraya su geliyorsa 100'lük boruyla diğer mahalleye su gidiyor. Tankerlerle bu suyu takviye etmeye çalışıyorlar ancak sonuç vermiyor. Bu dağlarda su çok var. Bir çalışma yapılırsa su bollaşır. Diğer mahallelerde su çıkıyor köylüler borularla bu soruyu çekiyor. Eğer bu mahallelerin depoları ayrılırsa sanırım bu problem çözülebilir. Biz musluğu açtığımız zaman sadece ses çıkıyor" dedi.
“SU BİTECEK DİYE İÇEMİYORUM”
İçecek su bulmakta dahi zorlandıklarını söyleyen Dürdane Bozkurt, “Buraya geleli 28 sene oldu. O günden bu yana su sıkıntısı çekiyoruz. Susuz hayat olur mu bilmiyorum. Banyo yapamıyoruz, çamaşırlarımızı 15 günde bir yıkayabiliyoruz. Çayıma su bulamıyorum. Dağlara gidip bidonlarla su getiriyorlar. Artık çekilecek bir durum kalmadı bir çözüm istiyoruz. Kendim yüksek tansiyon ve şeker hastasıyım, doktor bol su tüketeceksin dedi ama ben su içemiyorum. Suyum bitecek diye içemiyorum" diye konuştu.
DHA