HESAP KİTAP MESELESİ

Oldum olası sevmediğim bir durumdur hesap kitap meselesi… Hayata dair, yaşamsal anlamda elbette hesap kitap yapılmalı, bir yola çıkarken bile hesapsız hareket edilmemelidir.

***

Ancak benim bahsettiğim hesap kitap meselesi ekonomik anlamda olan, rakamlara boğulduğumuz, çarpıp, bölüp, çıkardığımız veya topladığımız kısmı. Okulda okurken de en uzak durmaya çalıştığımız dersti diyebilirim matematik için. Fakat bu durumun böyle olması hayatın hesabını ve kitabını yapmamıza da asla engel değil ki bu zamana kadar da hiç olmadı.

Şimdi niçin böyle giriş yaptığımı düşünenler olabilir belki o halde hiç lafı dolandırmadan en son söyleneceği en başta söyleyelim ki birileri bu sözleri uyarı olarak almasa bile biz tarihe not düşmüş olalım.

***

Efendim son günlerde zamlarla yatar, zamlarla kalkar hale geldik. Elbette hayatın olağan akışı içerisinde her şeyin bir maliyeti var ki o maliyet yükseldiği zaman ister istemez fiyatlara yansıyacak ancak bire beş, bire on hatta yirmi yansıtanları görünce işte o zaman nasıl olur da bu kadar fütursuz hareket edebilirler diye düşünmeden edemiyorum.

***

Sadece bir örnek vermek gerekirse marketlerde ortalama üç TL civarında olan küçük suların 15 TL’ye satıldığını görünce “Allah sizi kahretsin” diye geçirmiyor değil insan. Sadece onu demiyor aynı zamanda bunlara fırsat verenlerin nerede olduğunu da soruyoruz. Gerekli uyarı ve denetimleri yapmaları gerekenler maalesef ortalıklarda yok.

***

Üzülerek ifade edeyim ki bir kararname yayınlayarak veyahut ta kanun teklifi vererek fırsatçıların önüne geçilemiyor. Devletin demir yumruğunu artık bakkal, manav, market, çarşı pazarda göstermesinin zamanı geldi ve hatta geçiyor bile.

***

Eskiden hep ters bir durum olunca “eğitim şart” derdik şimdilerde bunu “denetim şart azizim” diye değiştirdik. İnşallah bu ekonomik hainlere, milletin cebindeki üç kuruşa göz diken fırsatçılara daha fazla müsamaha edilmez.

***

Milletin cebindeki deyince “Milletin cebinde bir şey kaldı mı” diye düşünmüyor da değil insan. Evet asgari ücretliye yüzde 34’e varan artış yapılırken memura ise tarihinin en büyük artışlarından birisi bu dönem yapıldı. Tamı tamına yüzde 86…

Allah daha çok versin kimsenin gözü yok ta be arkadaş hiç olmazsa emekliye de bunun yarısını bile reva görseniz uygun olmaz mıydı? Sizin çarşı pazar fiyatlarından haberiniz yok galiba?

***

Son bilgilere göre emekliye yüzde 25 zam öngörülüyormuş? Zannederim o rakamı emekliye uygun görenler hiç market veya pazar alışverişine çıkmıyor.

Haa nasıl olsa bunların bir ayağı çukurda yolculuk zamanı geldi diye düşünüyorsanız naçizane hatırlatması beş yıl çok kısa 9 ay çok uzundur. 

SON SÖZ

Siyasetteki hesaplar çarşı pazar hesabına hiç benzemez. Matematikten anlamıyoruz dediysek sokağın hesabını kitabını bilmiyoruz gibi algılanmasın. Hiç mütevazı olmaya gerek yok onun kitabını yazarız.