HERKESİN KENDİNE GÖRE ANKETİ VAR

Türkiye yavaş yavaş “seçim sattı” mahalline giriyor. Çünkü şunun şurasında neresinden bakarsanız seçime bir yıl civarında bir süre kaldı. Tabi erken seçim olmazsa. Erken seçime dair bir emare görünmüyor. Hal böyle olunca yavaş yavaş anketlerde ortaya çıkmaya başladı. Bu nedenle anketleri daha dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor.

Çünkü herkes kafasına göre anket yapmaya veya yaptırmaya başladı. Amaç; seçmenin kafasını karıştırmak, kendine göre muhalif olanları kendi partisine yönlendirmek. Bunun gibi daha birçok gerekçe sayabilirim.

Ancak benim anlamadığım bu işin bir kuralı ve adabı olmasına rağmen önüne gelenin, “Ben anket yaptırdım” demesi. Kim kime, nerede ne zaman ve kaç denek ile anket yaptırdığı veya yaptırıldığı belli olmadan bazı rakamların ortaya atılması kafaları karıştırmak, mide bulandırmaktan öte gitmiyor.

Şimdi, dün sosyal medyaya Antalya’da yapılmış bir anket sonucu yansıtıldı. ‘Türkiye’nin Nabzı ve Seçmen Tercihleri Araştırması (Antalya)’ diye. Antalya ve ilçelerindeki Türk seçmenlere “Bugün milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirdiniz’ diye sorulmuş. İYİ Partililer tarafından da sonuz paylaşımı yapıldı dün.

Bu da anketin onlar tarafından yaptırıldığı kanaati uyandırdı bende. Anketi yapan şirketin ismi cismi yok. Kaç kişi ile yapıldığı belli olmayan bir anket sonucu.  Fakat sonucu çok ilginç. CHP 28.4, İYİ Parti 26.4, AK Parti 23.4, HDP 7.6, MHP 7.1, Diğer 3.5 oy oranı çıkmış. Yani Millet İttifakı 54.8, Cumhur İttifakı 30.5.

Yahu arkadaş, bir anket ancak bu kadar taraflı olabilir. Çünkü, Türkiye genelinde SONAR’ın anketinde bile arada bu fark yok. Ankete göre AK Parti 32.5, CHP 24.4 ve İYİ Parti 15.0. HDP 8.6 MHP’ ise 7.2 ile sıralanıyor.  Bu sonuç insana fikir verirken Antalya’daki ise kafa karıştırmaktan öte gitmiyor.

Ben 30 yılı aşkın süre Antalya’da yaşarım, bir sürü seçim gördüm ama bir tek anketçiye rastlamadım. Biride sana denk gelmez mi arkadaş. Ya biz yanlış yerdeyiz ya onlar yanlış yerde anket yapıyor!

İşte bu nedenle paylaşılan anket sonucu bana göre inandırıcılıktan çok öte. Sonuç olarak tarihte bu yollara başvuranların esamelerinin bile okunmadığını görürsünüz.

BİZDE BU GARİPLİKLER BİTMEZ

Antalya son dönemlerde garip gureba işlerin yapıldığı, enteresan enteresan gelişmelerin yaşandığı bir şehir haline geldi. Bu kimden kaynaklanıyor belli değil. Bir tarafta sahipsizlik diğer tarafta ise başı boşluk almış başını gidiyor. Kimin ne yaptığı belirsiz. Bu kimi zaman kentin değerlerine sahip çıkamamak kimi zamanda umursamazlık olarak karşımıza çıkıyor.

Ben Lara sahil bandındaki falezlerde yaşanan işgalleri yazdım. Allah için tek bir ses çıkmadı. Muratpaşa Belediyesi’nin “Mühürledik” dediği plajda ise halen çalışma devam ediyor!

Tam bunlarla dertlenirken dün ajanslardan bir haber düştü şehrim simgesi Saat Kulesi hakkında. Bir de ne göreyim, tarihi kulenin orijinal saati çalınıp yerine plastiği takılmış!

Şu garabete bir Bakar mısınız? 1988 yılında çalınmış olabileceği tahmin ediliyormuş. Şehrin göbeğinde böylesine önemli bir eser çalınabiliyorsa gerisini siz düşünün.

Diyorum ya, “Bizde bu gariplikler bitmez” diye. Tıpkı deveye sorulan, “Boynun neden eğri” sorusuna devenin “Nerem doğru ki” cevabı gibi.  Deve doğru da bizde mi bir yamukluk var bilemiyorum artık.

KURNAZ’CA BİR HAREKET

Siyasetin içinde olanların CHP’nin Kepez İlçe Başkanı Önder Kurnaz’ı tanımayanı yoktur. İlk göreve geldiğinde yaptığı sıra dışı çalışmalarla muhalif partililerin bile takdirini kazanmıştı. Ancak bu sıra dışı çalışmaları bambaşka bir hal aldı.

Önce AK Parti’den istifa eden eski CHP’li Eşref Ural’ı kolundan tuttuğu gibi Genel Başkanı’na götürüp rozet taktırdı. Tabi bu iş büyük gürültü koparınca o dönem ne Kurnaz ne de Ural ortalarda görünmedi. Çünkü Ural’ın CHP’ye karşı söylediği sözler ortaya çıkarılınca büyü bozulmuştu.

Neyse her zaman her konuda olduğu herkes bunda da ÜÇ MAYMUN’u oynadı. Eşref Ural CHP’de kabul görmeyince soluğu Gelecek Partisi’nde aldı. Peki Kurnaz’a ne oldu?

O hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti KURNAZca. Ceza yerine ödül verildi kendisine hem de KURNAZca. Bir AVM’nin önüne ve arkasına yapılan büfeler ile ödüllendirildi.

Bu konuda kendisinden bir itiraz gelmediğine göre sanırım bu konuyu kabullendi. Ancak geçen hafta kendisi sorumluluk bölgesi olan Kepez’de esnafı ziyaret etmiş.

Esnafın halini hatırını sormuş CHP Kepez İlçe Başkanı Önder Kurnaz! “Dükkanlarına gün boyu 2-3 müşteriden başka kimsenin girmediğini üzülerek belirttiler. Esnaf ilk seçimde yaşadıklarının hesabını soracağı günü bekliyor…” ifadeleri ile de paylaşım yapmış!

Benim naçizane Kurnaz’a tavsiyem olacak. Sen önce git o gecekondu gibi yolun ortasına KURNAZca konulan büfenin önündeki ve arkasında esnafın sorununu bir dinle.

Dinle ki işlerinin nasıl bıçak gibi kesildiğini kendi gözlerinle göre kulaklarında duy. Çünkü birkaç müşteri geliyordu onu da sana KURNAZca verilen büfekondu ellerinden aldı.

Hadi bakalım yüreğin yetiyorsa git ve sor onlara, “Bu büfe işinizi engelliyor mu” diye. Cevabını al. Kim kime hesap soruyormuş bir duy.

Sonucunu bana da bildir. Bende açık açık buradan yazayım. KURNAZlık yapmadan.