Her meme kanseri hastasına akıllı ilaç uygulanmaz
Her 8 kadından 1’inde görülme riski olan meme kanserinde klasik tedavilerin yerine artık yeni nesil tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Tedaviler, meme kanserinde rastlanan gen mutasyonlarına göre şekillenebilmektedir. “Merak edilen akıllı ilaç tedavileri ise her hastada uygulanmamaktadır” diyen Dr. Öğr. Üyesi Sevim Kuşlu Çiçek, meme kanserinin tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Meme kanserinin tedavisinde genel cerrahi, radyoloji, patoloji, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi bölümü hekimlerinin multidisipliner bir yaklaşımla hareket ettiğini söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sevim Kuşlu Çiçek, “Meme kanseri tedavisinde gelişen sistemik tedavi yöntemleri, hedefe yönelik ilaç tedavileri ve erken tanının artması sonucu zaman içinde cerrahi tedavide de büyük değişimler olmuştur. Meme kanserinin cerrahi tedavisinde radikal mastektomi ameliyatı gibi göğüs duvarında deformite oluşturan organ kaybı ameliyatlarının yerine vücut organ bütünlüğünün korunduğu minimal invaziv cerrahiler uygulanmaya başlamıştır. Hatta artık uygun hasta grubunda meme koruyucu cerrahiler ve onkoplastik meme cerrahisi uygulanabilmektedir” dedi.
KOL ÖDEMİ RİSKİ
AZALDI
Meme kanserinde erken tanı konulduğunda meme ve deri
koruyucu yöntemler uygulanabildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Sevim Kuşlu Çiçek,
“Meme koruyucu cerrahi, memeden kanser kitlesinin bir miktar sağlam meme dokusu
ile birlikte çıkartılması yöntemidir. Meme koruyucu cerrahi girişimlerde, meme
dokusunun korunmasından sonraki en önemli gelişme bölgesel lenf nodlarına yani
koltuk altına yapılan girişimlerdeki gelişmedir. Koltuk altı lenf bezlerinin
temizlenmesi yerine sentinel lenf nodu biyopsisi kullanılmaya başlanmıştır.
Meme kanseri tanısı erken alındığında tümör koltuk altına daha gitmemişse,
sentinel lenf nodu ameliyat esnasında çıkarılır ve koltuk altı lenf bezlerinin
temizlenmesine gerek kalmaz. Meme kanseri hastalarında uygulanan koltuk altı
sentinel lenf nodu biyopsisi (bekçi beze) kolda gelişebilecek ödem ve hareket
kısıtlığı riskini azaltmıştır“ şeklinde konuştu.
AKILLI İLAÇ HERKESE
UYGULANMIYOR
Meme kanserine yatkınlık oluşturan gen mutasyonlarının
olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Sevim Kuşlu Çiçek, “2000'li yılların başında
meme kanserine yatkınlık oluşturan gen mutasyonları keşfedilmiş ve risk
azaltıcı cerrahi girişimler yavaş yavaş gündeme gelmeye başlamıştır. Meme
kanseri, prognoz ve tedavi açısından farklılık gösteren dört biyolojik alt
gruba (Luminal A, Luminal B, Her2 (+) ve üçlü negatif) ayrılmıştır. Genetik
meme kanserinde BRCA1 ve 2 gen mutasyonları etkilidir. Tüm alt tiplerde cerrahi
tedavi uygulanabilir. Meme kanserinde cerrahi tedavi kararı alınırken kanserin
evresi ve tipi önemlidir. Tüm erken evre meme kanserlerinde ilk tedavi cerrahi
ile başlar. Evre 3 meme kanserinde önce kemoterapi sonra cerrahi tedavi
yapılır. Akıllı ilaç tedavisi meme kanserinde HER2+ olan kanser tiplerinde
uygulanıyor“ dedi.
MEME KANSERLERİNİN
YÜZDE 20’Sİ AGRESİF TÜRDEN OLUŞUYOR
En agresif meme kanserinin 3’lü negatif (triple negative)
meme kanseri olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Sevim Kuşlu Çiçek, “Bu tür,
tüm meme kanserlerinin yüzde 10-20 sini oluşturur. Triple negative meme kanseri
diğerlerine göre daha hızlı büyüme, daha fazla metastaz yapma ve tekrarlama
riskine sahiptir. Bu nedenle tedavisinde ilk seçenek kemoterapidir. Triple
negative meme kanserinde genelde kemoterapi sonrasında cerrahi tedavi yapılır”
şeklinde görüş verdi.
MEME KORUYUCU CERRAHİ
İLE MEME KAYBI OLMADAN TEDAVİ
“Son 20 yılda neo-adjuvan sistemik tedaviler daha da
yaygınlaşmıştır” diyen Dr. Sevim Kuşlu Çiçek, şöyle devam etti:
“Buna bağlı hem meme hem de koltukaltı cerrahisi değişimlere
uğramıştır. Onkoplastik cerrahide mammoplasti teknikleri kullanılarak meme
koruyucu cerrahinin sınırları genişletilmiştir. Onkoplastik meme cerrahisinde
eş zamanlı meme rekonstrüksiyonu olarak adlandırılan meme dokusu alınırken onun
yerine meme dokusu oluşturulması yöntemi de son yıllardaki en büyük
gelişmelerden bir tanesidir. Deri koruyucu mastektomi ameliyatında plastik
cerrahi ile birlikte memenin derisini ve meme başını koruyup memenin içini boşalttıktan
sonra bölgeye protez yerleştirilmektedir. Meme kanseri cerrahisi, ilerleyen
zamanla birlikte tedaviye ortak olan disiplinlerle birlikte evrimine devam
etmektedir.”
İHA