HER İŞİN GİZLİ ŞAHİDİ VİCDANDIR

Bizleri zengin kılan sahip olduklarımız değil, sahip olduklarımız olmadan ne yaptığımızdır. Tıpkı kimselerin görmediği kuytu köşelerde, alengirli sapaklarda kaybolanlar gibi...

Kalabalıkların içine girinceyse doğruluktan, dürüstlükten, şan ve şereften ahkam kesenlerin, kilometre taşlarında kat ettiği zahiri yolculukların macerası. Kalabalıkta delikanlılık yapanların, tenhada af dileme senfonisidir geriye kalan…

Tek başınayken,  namussuzun önde gideni olup da, aynı grupta birleşince, her birinin birer doğruluk, dürüstlük abidesi olan kalitenin(!) vücuda gelmiş yürüyen gurur(!) emsalleri...

Birbirlerinin erketeciliğini yaparlar ama son düzlükte de kaide-i mutlak şaşarlar. Çokça görürsünüz, gönül gözünüzle bakın bir hatta, yüreğiniz elverirse dinleyin sükutun bir sesi vardır.

Vicdandır aslonan, yaptığınız her işin canlı şahididir.Yalnız kaldığınızda konuşur, haykırır. Duymasını bilmesiniz de, onun dili her dilcedir anlamak isteyene.

Bilirsiniz ki, emin olun... Dürüst olana şahit gerekmez... Emin olana da yemin!... O zaman gelin ,şöyle yapalım... Taşımayıp, Çalkalamayıp, Karıştırmayıp, Sadece öylece..... Bırakalım... Zira, Çamurlu suyu temizlemenin en iyi yolu onu ‘’Rahat’’bırakmaktır.....

Kalın Sağlıcakla....