HER GECE NÖBET TUTUYORLAR

Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaklaşık 4 kilometrelik alanda caretta yuvaları, öğretmen Sedef Kaçmaz ve emekli hakim Sebahattin Yaşar'a emanet. Her gece saat 03.00'e kadar yuvaların başında nöbet tutan gönüllü çevreciler, insanlara duyarlı olmaları çağrısında bulundu.

Özel bir okulda öğretmenlik yapan gönüllü çevreci Sedef Kaçmaz ve emekli hakim Sebahattin Yaşar, neredeyse tüm vakitlerini ağustos ayına kadar yumurtlama dönemi olan caretta carettalara ayırıyor. İki gönüllü yumurtaların bırakıldığı alanları kontrol edip, yumurtlama alanlarının kafeslerini yerleştiriyor ve yumurtlamadan sonra gece saat 23.00'den 03.00'e kadar çalışıyorlar. Öğretmen Sedef Kaçmaz, işlerinin kolay olmadığını ifade ederek, "Mayıstan ağustosa kadar yumurtluyorlar. Ağustostan sonra da artık yumurtadan çıkışlar başlıyor. 60 günde çıkıyorlar. Yumurtlama döneminde kafesleri yerleştiriyoruz. Sabah 03.00'e, 04.00'e kadar çalışıp sabah işe gittiğinizi düş, kaçından ölü, kaçından sağ yavru çıktı. Bilimsel bir çalışma yürütüyoruz aslında. Yumurtlama mayıs ayında başlıyor. Kuluçka dönemi 60 gün sürüyor. Ağustos ayında yavrulama başlıyor. Bu devamlı bir süreç olduğu için iç içe geçmiş bir zaman oluyor. Eylül sonuna kadar, eylüle kadar azalsa da ekim sonuna kadar sürüyor. 2 ay gece sabaha kadar buradayız. Bir yuvada ortalama 100 tane yavru çıkıyor. 500 tane de biz saydık. 500 çarpı 100 tane yavru çıkıyor. Sahildeki otların köklerine sıkışmış olanlar var. Ben en çok onlara seviniyorum. Çünkü çok sağlam yavrular. Ama köklerden çıkamamışlar. Biz diyoruz ki 60 gün oldu. Bu yuva neden boşalmadı. Kaç tane çıktığını ayak izlerinden anlıyorsunuz. Yuvayı açıyorsunuz. Yavru oradan çıkmaya çalışıyor. Onları kurtarıyorsunuz. Harika bir duygu” dedi.

"BU İŞİ GÖREV EDİNDİK"

77 yaşındaki emekli hakim Şahabettin Yaşar ise çok zorlandıklarını ama her şeye rağmen bu işi görev edindiklerini belirterek, “4 kilometrelik alanda kafesleri taşıyoruz. Yumurtlama gerçekleştikten sonra tekrar kafesleri topluyoruz. Yavruları denize bırakıyoruz. Hasta olanları eve götürüyoruz. Evde bir iki gün tedavi ediyoruz. Ondan sonra tekrar getirip denize bırakıyoruz. Gerçekten zorlanıyoruz. Şimdiye kadar 150 tane kafesimiz vardı. Ama toplam 500 – 600 kafes lazım. Geçen sene biz 500 – 1000 adet yavruyu denize bıraktık. Kendi imkanları ile denize girenler hariç. En az 500 yuva var. Ama bu iki kişi ile kontrol edilebilecek bir iş değil. Yavrular sıcak havalarda yumurtadan çıkıyorlar. Sıcağı görünce duruyorlar. Yavrular kumun üzerinde beklerken güneş doğuyor. Hava ısınmaya başlıyor. Hava sıcaklığı 30–40 dereceye gelince yavruların hepsi ölüyor” dedi.

İHA