HENÜZ ERKEN

Dünya’yı saran pandemi sebebiyle ne geçtiğimiz sezon sağlıklı bir şekilde tamamlandı ne de bu sezon aynı şekilde başlayacak…

Hem sezon başı boşluğunun kısa olması hem de diğer yılların aksine yurtdışı kamplarının iptal olması takımların tam olarak hazır hale gelme sürecini oldukça uzatacaktır. Bunun yanında scout ekiplerinin yurt dışında canlı maç izleme olanaklarının kısıtlanması da transferin önündeki önemli engellerden birisi olarak gösterilebilir. Bunun paralelinde de kulüplerde imzaların daha sabırla ve titizlikle incelendikten sonra atılacağı öngörülebilir.

Bu yaşananlara Antalyaspor penceresinden bakacak olursak; Kırmızı-Beyazlıların ilk hazırlık maçında gösterdiği negatif performans da bunun göstergesi olarak yorumlanmalı. Fenerbahçe karşısında alınan 4-0’lık mağlubiyet, skor olarak bakıldığında moral bozacak seviyede olsa da gelecek adına endişe verecek kadar karamsarlıkta değil.

Kadroya yeni dahil edilen Orgill dışında kimsenin ideal kadroda olmaması, Podolski’nin sakatlığının yanında milli takımlarda yer alan Nazım Sangare, Doğukan Sinik, Fedor Kudryashov ile Bünyamin Balcı’nın yokluğu derinden hissedildi. Nazım ve Bünyamin’in yokluğunda Hakan Özmert’in defansın sağında oynatılması, takımın ne kadar zor bir durumda kaldığının da göstergesi olarak nitelendirilebilir. Zaten pozisyonların bir çoğunun da o bölgeden verilmesi gözlerden kaçmadı.

Milli oyuncuların takıma katılması ve ön görülen transferlerin kadroya girmesiyle birlikte hazırlık maçında izlenen ilk 11’in yarısının değişeceğini göz ardı etmemek lazım.

Devre arasında yapılan transferlerin yaptığı etki henüz unutulmadı. Benzer bir takviye gücüyle aynı hava ve uyum sağlanabilirse Antalyaspor gelecek sezon çok farklı bir noktada olabilir.