HAYAT BİR DÖNGÜ

Hayat bir döngü gibidir.

Sürekli bir telaş, sürekli bir bekleyiş, sürekli bir hedefe ulaşma ve bazen kaçış.

Önce ebeveynlerin senin bir hedefe ulaşman için elinden tutar ve daha sonra adım atmaya başlarsın.

Attığın o adımdan sonra her şey değişir.

Liseyi bitirip, üniversiteye gitmek için çabalarsın.

Liseyi bitirmek için çok emek verirsin.


Bitmek bilmeyen ıstırap dersin, ama bilmezsin ki en kolayı budur.

Sonra üniversite biter, iş sahibi olmak için çabalarsın

Bu kadar yıl okudum, didindim karşılığı bu mu dersin?

Şanslıysan sevdiğin işi yaparsın, şansını kovalamadıysan başkalarının sana uygun gördüğü işi yaparsın.


Daha sonra evleneyim, çocuklarım olsun diye beklenti içine girersin.

İşte esas esaret burada başlar.

Çünkü sen artık o ağacın köküsün.

Çocukların olunca, ‘Ölürüm onlar için’ diye düşünmeye başlarsın.

Ağacın dallarında yapraklar kimi zaman yeşerecek, kimi zaman düşecek ve umutla hüzün harmanlanıp acayip bir  duyguya kapılacaksın.

Evlat duygusu, daha önce hiç hissetmediğin bir duygu haline gelir ve sevmelere kıyamazsın.

‘Büyüsünler, iyi yetişsinler’ diye durmadan çalışacaksın.

Az kaldı “Kanatlanıp uçacaklar” dersin.

O bir kanat çırpacak, sen onun için daha fazla kanat çırpacaksın.

Daha iyisi olsun diye.

Kendin için beslemediğin umut, azim ve hırs onun için  hep avuçlarında dua olacak.

An gelecek emekli olmak isteyeceksin.
Gönül yorulacak, ama sen kendini  hep ‘otuz beş’ hissedeceksin.

Süregelen sorumlulukların bir bir avuçlarından kaymış gitmiş ve sen artık ilaçların gücüne, eklemlerin ağrısına hapsolacaksın farkında olmadan

Sonra gerçek kapını çalacak ve birden farkına varacaksın.

“Yaşamayı unutmuşum” diyeceksin.

Ne olur, sen de kendine yapma bunu.

Yaşadığın her anın kıymetini bil.

Her günün keyfini çıkar.

Hey arkadaş;

Para kazanmak için sağlığımdan oldum.

Sonra da, sağlığımı geri kazanmak için paramdan oldum.

Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadım, hiç yaşamamış gibi ölüyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat başlayıp bitene kadar, bugünkü aklım, o gün ki yaşım demekle geçiyor.