Havuzdan enfeksiyon kapma riskine karşı uzmanlardan uyarı
Uzmanlar, havaların ısınmasıyla serinlemek için havuzlara giden vatandaşları enfeksiyon kapma riskine karşı uyarıyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, yaz aylarında enfeksiyonların, bakterilerin, parazitlerin ve mantarların üremelerinin arttığını ifade ederek, "Özellikle havuz gibi durgun su kaynaklarında yüzmek, burada vakit geçirmek bakterilerin bizim vücudumuza geçmesine, bize bulaşmasına neden olabiliyor" dedi.
Sıcak havaların bunaltıcı etkisinden kurtulmak için birçok
vatandaş kendilerini yüzme havuzlarına atıyor. Uzmanlar ise bakımı yapılmayan
havuzların enfeksiyon bulaşma riskine karşı dikkat edilmesi gerektiğini
belirtiyor. Yaz aylarında bakteri, parazit veya mantarların üremelerinin
arttığını söyleyen uzmanlar bunun sonucunda bulantı, ishal ve kusma şikayetleri
konusunda uyarıyor. Kreş çağındaki çocukların ve yaşlı hastaların özellikle
dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr.
Üyesi Doğaç Uğurcan, "Kreş dönemindeki 3-4 yaş gruplarındaki çocukların ya
da yaşlı hastaların özellikle 75-80 yaş üstü hastaların daha dikkatli olması
gerekiyor. Çünkü bunların çoğu ishal, bulantı, kusma yaptığı için vücudun su kaybetmesi
sonucu kişilerde halsizlik, ateş yüksekliği gibi şikayetler olabiliyor, yemek
yemeleri bozulabiliyor" şeklinde konuştu.
"YAZ AYLARINDA
ENFEKSİYONLARIN, BAKTERİLERİN, PARAZİTLERİN VE MANTARLARIN ÜREMELERİ
ARTIYOR"
Yaz aylarının gelmesiyle havuza olan ilginin arttığını
belirten Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Yaz aylarında enfeksiyonların,
bakterilerin, parazitlerin ve mantarların üremeleri artıyor. Özellikle havuz
gibi durgun su kaynaklarında yüzmek, burada vakit geçirmek bakterilerin bizim
vücudumuza geçmesine bize bulaşmasına neden olabiliyor. Kapalı havuzlar, küçük
havuzlar, buralara gelen kalabalık insan toplulukları, özellikle küçük
çocukların buraya rağbet etmesi nedeniyle bir enfeksiyon kaynağı olabiliyor. Bu
bulaşma ağız yoluyla olabileceği gibi solunum yoluyla bulaşma şeklinde ya da
gaita yolu dediğimiz idrar dışkı yoluyla enfeksiyonlar bulaşabiliyor" diye
konuştu.
"ADENOVİRÜSÜ,
ROTA VİRÜSÜ GİBİ VİRÜSLER HAVUZ YOLUYLA BULAŞABİLİYOR"
Birçok enfeksiyonun havuz yoluyla geçebildiğini ifade eden
Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Özellikle de ishal yapan, ateşle seyreden
özellikle küçük çocuklarda çok gördüğümüz, anasınıfı çağında 4-5 yaş ya da
ergenlik döneminde havuza giren çocuklarda bu şikayetler yaz aylarında artıyor.
Bunlar neler olabilir dediğimizde bakteriler, tifo, dizanteri ya da paraziter
amip dediğimiz kanlı ishal yapan etkenler olabileceği gibi biraz daha hafif
geçen viral enfeksiyonlar örneğin adenovirüsü, rota virüsü gibi virüsler havuz
yoluyla bulaşabiliyor. Genç kadınlarda idrar yollarını tutan mantar
enfeksiyonları, candida dediğimiz enfeksiyonlar havuzlardan, havuz sonrası
özellikle soyunma odaları, ortak tuvaletlerden de bulaşma söz konusu
olabiliyor" dedi.
"KREŞ
DÖNEMİNDEKİ 3-4 YAŞ GRUPLARINDAKİ ÇOCUKLARIN DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR"
Enfeksiyon kapıldığı zaman havuzdan sonraki 1-2 gün
içerisinde kendini belli ettiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan,
"48 saat içinde başlayan, 38-39 derecelerde bir ateş yüksekliği, akabinde
devam eden bulantı, kusma, ishal, özellikle kanlı ishal şikayeti olması
havuzdan bir enfeksiyon, bir mikrobun vücudumuza girdiğinin belirtisi olabilir.
Normalde sağlıklı bir yetişkin böyle bir enfeksiyonu kısa bir sürede atlatır.
Enfeksiyon 3-4 gün içerisinde kendiliğinden geçebilir. Kreş dönemindeki 3-4 yaş
gruplarındaki çocukların ve yaşlı hastaların daha dikkatli olması gerekiyor.
Çünkü bunların çoğu ishal, bulantı, kusma yaptığı için vücudun su kaybetmesi
sonucu kişilerde halsizlik, ateş yüksekliği gibi şikayetler olabiliyor. Yemek
yemeleri bozulabiliyor. Küçüklerin ve yaşlı hastaların böyle durumlarda mutlaka
bir doktora başvurmasında fayda var. Ama sağlıklı bir yetişkinde eğer bir
şikayet yoksa düzenli beslenerek, su içerek kendileri atlatabiliyor. Doktorlar
antibiyotik tedavileri verebiliyor çeşidine göre. Çünkü çok fazla virüs ve
bakteri var. Hangi tanı konduysa ona göre bir antibiyotik tedavisi verilebiliyor"
ifadelerini kullandı.
"EL YIKAMA
ALIŞKANLIĞINA VE KİŞİSEL HİJYENİMİZE DE DİKKAT ETMEMİZ LAZIM"
Bunlardan korunmanın en önemli yollarından birisinin el yıkama
alışkanlığı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Tuvaletler,
ortak kullanılan duşlar, soyunma odaları buralardan da geçiş söz konusu
olabiliyor. El yıkamak, havuzun temizliği, klorlanması, havuzun içinde su
akışının olması devridaim olması ve günlük bakımlarının yapılması gerekiyor.
Denizde böyle bir enfeksiyon riski oldukça düşük. İmkanı olan insanlar için
denize girmek biraz daha avantajlı ama havuza giriyorsak da bu günlük
bakımlara, havuzun klorlanmasına oldukça dikkat edilmesi gerekiyor. El yıkama
alışkanlığına ve kişisel hijyenimize de dikkat etmemiz lazım. Kalabalık
havuzların dinlendirilmesi yani aynı anda yüzlerce kişi değil de grup grup
havuzlara girilmesi koruyucu bir yöntem olabilir. Bu şekilde dikkat ederek
özellikle yaz aylarında temmuz, ağustos, eylül aylarında havuzdan bulaşan
enfeksiyon hastalıklarından korunmak mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
İHA