HATAY MUTFAĞININ ‘KÜFLÜ’ LEZZETİ
UNESCO tarafından gastronomi şehirleri ağına dahil edilen Hatay'da, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından coğrafi işaret alınarak tescillenen ‘Antakya küflü sürkü (çökelek)’ yoğun talep görüyor.
UNESCO tarafından gastronomi şehirleri ağına dahil edilen Hatay'da, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından coğrafi işaret alınarak tescillenen ‘Antakya küflü sürkü (çökelek)’ yoğun talep görüyor.
Tescilli yöresel lezzet olan çökeleğin tane fiyatı 3 TL'den satılırken, küflü çökeleğin fiyatı ise 5 TL'den alıcı buluyor. Tarihi Uzun Çarşı'da satılan ve küflendikçe lezzeti artan sürk, vazgeçilmez yöresel ürünler arasında yer alıyor. Baharatçı Evren Eraslan, Hatay yöresinin en çok tercih ettiği kahvaltı çeşidi olan sürk çökeleğinin hemen hemen her evde yapıldığını, aperatif olarak da sofralarda eksik olmayan yöresel lezzetlerden biri olduğunu söyledi. Sürk çökeleğinin içerisindeki baharatlar sayesinde piştikçe ve küflendikçe kalitesi ile lezzetinin arttığını vurgulayan Eraslan, "Sürk çökeleğimizin içerisindeki baharatlar, karabiber, yenibahar, muska cevizi, karanfil, tarçın başta olmak üzere kimyon, kişniş, Antakya dağ kekiği ve çörek otu ile beraber zenginleştirilip çok çeşitli baharatlarla beraber beyaz sürkün yani çökeleğin pişmesini sağlıyoruz. Genelde şehir dışarısından gelen misafirlerimizin de en çok tercih ettiği ürünlerden bir tanesi. İçerisindeki zengin baharatlar ve çok besleyici ürünler sayesinde kahvaltılarda vücut direncini arttırdığı için özellikle kış aylarında daha çok tüketiliyor. Tam küflü olan kış aylarında, diğer taze olan çökelekler ise yaz aylarında tercih ediliyor. Fiyat olarak da tane 5 lira, kilogram olarakta 30 liradan satışı yapılıyor” dedi.
“SÜRK ÇOK ÖNEMLİ”
Hatay'ın süt ürünlerinin oldukça değişik olduğunu ve Türkiye'deki diğer süt ürünlerine benzemediğini ifade eden Prof. Dr. Avşar, "Bunların en önemlisi de sürk. Sürkün çok önemli özellikleri var. Günümüz toplumlarında beslenmesine önem veren kitleler için oldukça aromatik bir peynir çeşididir. Yöresel olarak pişmiş denilen sürkün bir de küflenme aşaması vardır. Kendi kendine küflendirilen sürklerin aroması giderek artmakta. Bunun da sebebi üzerinde bulunan küflerin salgıladıkları enzimlerin peynirin iç kısmına doğru gidip orada olgunlaşma sürecini hızlandırmasıdır. Dolayısıyla o lezzet, koku ve aroma bu küflerin sayesinde meydana gelmektedir. Sürkün sadece protein içermesi ve lezzetinden dolayı hem gastronomi turizmi için hem de gelecekle coğrafi işaret aldığından dolayı bu yöreye tescillenmiş oldu. Bu durum da Hatay dışındaki bu ürünü kimsenin üretmesi artık mümkün değil. Bu Hatay yöresine ekonomik bir avantaj sağlıyor” diye konuştu.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz