HATA NEREDE?

Konuları bölük börçük en kısa haliyle özetlemeye çalışacağım. Bir yazarı tetikleyen, sosyal hayatta insanlar arasında yankılanan seslerdir. Bu sesler bazen öyle haykırışlara döner ki kimse yok mu, duygularımıza tercüman olacak, kimse yok mu, bu içinden çıkılamaz hale gelmiş karmaşıklığı ayırsın, çözülemez düğümleri çözsün diyerek beklentiler başlar.

***

Bu beklentilere cevap verilinceye kadar bu serzenişler o toplumdan gitmez. Bir süre sonra da tedavisi mümkün olmayan kalıtsal hastalıklara dönüşebilir. Bu yazımda daldan dala atlayacağım baştan belirteyim. Konuları bölük börçük en kısa haliyle özetlemeye çalışacağım.

***

Eleştiriye açık bir insan değilim. Hiç birimiz eleştiriye de açık olmamalıyız. Zira eleştirmek ve eleştirilmek ahlaki ve İslami bir kuram değildir. Sizi kim eleştirecek ki ne kadar tanıyor. Kalbinizi yarıp içinize mi bakacak ki sizi eleştirecek kabiliyete mazhar olsun.

***

Hem sizi eleştiren insan noksanlardan ve her şeyden münezzeh bir zat-ı şahanemidir ki, kendisine gizli bir ilahlık versin, yahut put olduğunu ilan edercesine birilerini eleştirsin. Evet eleştiri huyunuz varsa kurtulun ondan ve kul olun derim.

***

Her kimi eleştirdiniz ise bilin ki pek çok cihette, alemlerin Rabbine kendinizi ortak koşuyorsunuz demektir. Sizdeki bu eleştiri kabiliyetini kendinize yapın sürekli, çünkü sizi sizden daha iyi kimse tanıyamaz bilemez.

***

Tanımakta zorlandığımız ve meselelerin iç yüzünü bilemediğimiz başka mevzularda var. Her Müslüman’ın  ilk olarak öğrenmesi ve bilmesi gereken o dinin kitabı Kuran-ı Kerim’dir şüphesiz. Fakat çoklarının henüz haberi olmadığı bir hadis-i şerif ve tarihsel süreçte gerçekleşen bir komplo var Kuran’ın anlaşılması üzerinde.

***

Çok detaya girmeden yüzeysel olarak mevzuyu çıtlatacağım kulaklarda ve dimağlarda. Hadis-i Şerif’te mealen buyruluyor ki: Kim ki,  ilimsiz  bir  tarzda Kur’an’ı  kendi  görüşüyle  tefsir  ederse,  o  kişi  cehennemde yerini hazırlasın.” İkinci rivayette ise: “O kimse küfre girmiş olur.”

***

İşte bu hadisi okuyan gören kimseler ne yapıp edelimde önce kuranı meal yapalım sonra bu mealleri herkesin eline verelim ve herkese okumasını tavsiye edelim okudukça millet kafasından mana çıkarıp dursun ve bu şekilde onların tabi oldukları bir kuran ile onların imanını yakalım ve aralarında din üzerinden sürekli tartışma yapmalarını sağlayalım içten içe yıkalım fikriyatı ile hareket etmişler.

***

Size lazım olmadığını düşündüğünüz öyle bilgiler vardır ki öğrendiğinizde size saadeti temin edebilir unutmayın. Bakmayın benim yazdıklarım nefsime bir derstir. Bu şekilde açıktan yazınca anca teskin olabiliyorum. İçinize hiçbir şeyi atmayın.

***

Açık olmayı sade olmayı net olmayı bu yüz yılımızda yaşıyorsanız tercih edin.  Zira hiç bir şey gizli kalmaz. Ne bakışlar ne niyetler ne sözlerin arkasında ki manalar. Kuran mealleri okuyup kendi kafalarına göre yorum yapan kopyala yapıştır yapıp sürekli nakil ederek o mealleri muhataplarına yorum yapmalarını sağlamaya çalışanlar bilerek ya da bilmeyerek büyük vebal içindedirler durumları tehlikededir.

SON SÖZ

Bakara Suresi 191 : (Sizi öldürenleri) nerede yakalarsanız öldürün. Onlar sizi memleketlerinizden çıkardıkları gibi, siz de onları çıkartın. Çünkü bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-ül Haram’da (Kabe’de) onlarla dövüşmeyin ki, onlar da sizinle dövüşmesinler. Eğer orada sizinle dövüşürlerse, siz de onlarla dövüşün. Kafirlerin cezası böyle olur.