HASTALIK DEĞİL VEFASIZLIK YIKTI

Antalya’da yaşayan diyaliz hastası Fatma Ünal (55), zor günlerden geçiyor. Haftanın üç günü diyalize girerek yaşam mücadelesi veren Ünal, en yakınlarında olan insanların bile durumuna kayıtsız kaldığını belirterek, böbrekleri iflas ettikten sonra eşinin de kendisini terk ettiğini ileri sürdü.

Antalya’nın Kepez ilçesi Varsak bölgesinde ikamet eden Fatma Ünal, zor günlerden geçiyor. En yakınlarından bile destek almadan yaşam mücadelesi veren Ünal, “Türkiye’de kadavradan organ bağışı yeterli olmadığı için böbrek nakillerinin çoğu canlı vericilerden yapılıyor.  Canlı vericilerden nakil yakın akrabalardan yapılabiliyorken bazen akraba olmayanlar arasında çapraz nakil gerçekleştirilebiliyor.  Fakat bazen en yakınımızdaki insanlar bile böbreklerini vermekte tereddüt yaşıyor. Bende bu vefasızlığı yaşayan biriyim’’ dedi.

HASTA OLUNCA, TERK EDİLDİM

Haftanın üç günü diyalize girerek yaşam mücadelesini sürdüren Fatma Ünal’ın, sağlığına kavuşabilmesi için kendisine uygun bir böbrek bulunup nakil yapılması gerekiyor. Şu ana kadar kendisine uygun bir böbreğin bulunmadığını söyleyen Ünal, ‘’En yakınımdaki eşim ve kardeşlerim böbreklerini bağışlamak yerine bana sırtlarını döndüler. Sağlığıma kavuşmama yardımcı olmadılar’’ dedi. Fatma Ünal, eşinin de kendisinden bu yüzden boşandığını iddia etti.

TERZİLİK YAPARAK GEÇİMİNİ SAĞLIYOR

Yaşadıklarını açıklayan Fatma Ünal  “Muğla’nın Fethiye ilçesinde 1993’te evlendim. Bu evlilikten üç çocuğum oldu.  Aile içinde gördüğüm şiddet nedeniyle sağlığım bozuldu. Tansiyona bağlı olarak böbrek yetmezliği çekmeye başladı. Sağlığıma kavuşabilmem için nakil yapılması gerektiği söylenince eşim ile kardeşlerim bağış yapmayı kabul etmediler.  Hatta eşim benden bu yüzden boşandı.  Diyalizden sonra eşimle ayrıldık. Eşim beni bırakınca Antalya’ya gelip bir terzi dükkanı açtım. Tadilat yapıyorum. Şu anda onlarla idare ediyorum. Çocuklarıma bakıyorum. Böbrek nakli bekliyorum.  Haftada 3 gün diyalize giriyorum” dedi.

HER ZAMAN GÜÇLÜ OLMALIYIZ

Kendisi gibi çok sayıda böbrek hastası kadının olduğunu işaret eden Fatma Ünal, “Şunu söylemek istiyorum. Benim durumumda olan insanlar hiçbir zaman aciz olmasın.  Bazıları hastalığın arkasına sığınıyorlar. Biz hastayız bir şey yapamayız diyorlar. Oysa her zaman güçlü olmak gerekiyor. Ayağınızın üzerine basabilmek gerekiyor” diye konuştu.

DESTEK YERİNE, KÖSTEK OLDULAR

Türkiye’de kadavradan organ bağışının çok yetersiz olduğunu da dile getiren Fatma Ünal, kendisine uygun bir böbreğin şu ana kadar çıkmadığını açıkladı.  Zor dönemde yanında olmadıkları için kardeşlerine de kırgın olduğunu anlatan Ünal,  şöyle devam etti:

“Ben olsaydım, eşime de kardeşlerime de hiç tereddüt etmeden böbreğimi verirdim. Eşimde bana destek olmamak için benden ayrılmayı tercih etti. Kardeşlerim de veremeyeceklerini söylediler. Buna karşılık hiçbir akrabalık bağım olmayan komşum vermek istedi. Ama akrabalık bağı olmadığı için canlı vericiden almayı kabul etmedim.  Zaten çapraz nakil dışında canlı vericilerden eş ve akrabalık bağı olmayan kişilerden nakil de yapılamıyor.”

“BİZLERİ ÜZEN TEK ŞEY ÇARESİZLİK”

Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Şahan, eşler arasında gerçekleşen nakillerde kadınların erkeklere göre çok daha fazla duyarlı olduğunu söyledi.  Mehmet Şahan, ‘’Kadınlar böbrek ihtiyacı olan eşlerine organlarını bağışlamakta hiç tereddüt etmiyorlar. Ama maalesef eşleri hastalandığı zaman erkeklerin çoğu böbreğini vermek bir yana boşanıyorlar. Bu durum maalesef bizleri de çok üzüyor. Aramızda böyle çaresiz kalan çok kadın arkadaşımız var” diyerek sözlerini tamamladı.