HAREKETE GEÇMELİYİZ; HEM DE HEMEN!
Ülkemizin eşsiz güzelliklerine sahip olduğumuz gerçeği,
sıkça unutulan bir gerçek. Doğasıyla, su kaynaklarıyla bize sağladığı
nimetlerin değerini tam olarak kavrayamıyoruz. Türkiye'nin zengin toprakları,
temiz havası ve berrak suları, dünyanın nadir bulunan nimetlerinden biri. Ancak
ne yazık ki, bu nimetlerin kıymetini yeterince bilmeyip onlara gereken özeni
göstermiyoruz. Toprağın verimliliğini, suyun temizliğini korumak yerine, zaman
zaman bu imkanları kaybettikten sonra suçu dış faktörlere atma eğiliminde
olabiliyoruz. Oysa gerçek sorumluluk, bu değerleri korumak ve gelecek nesillere
aktarmaktır. Bu bilinçle, Türkiye'nin kıymetlerini keşfetmeye ve korumaya
odaklanmalıyız.
***
Görmezden geldiğimiz uyarılar, duymak istemediğimiz
gerçekler bir kulağımızdan girip diğerinden çıkıyor. Hayatın akışı içinde,
yaşanan kayıpları ve olumsuz gelişmeleri görmezden gelerek, sorunların
büyümesine ve kötüye gitmesine katkıda bulunuyoruz. Ancak bu kaçınılmaz
süreçte, gerçekleri görmek ve üzerine cesaretle düşünmek, sorunların çözümüne
adım atmamız gerekiyor. Karşımıza çıkan
zorluklarla yüzleşmek, içinde bulunduğumuz durumun farkına varmak ve olumlu
değişiklikler yapmak için çaba sarf etmediğimiz gibi, çaba sarf edenleri de
alaşağı ediyor, umursamıyor, çıktıkları yolda yalnız bırakıyoruz.
***
Sorunları görmezden gelmemiz; gerçekte olanların çözümüne
katkı sunmayacak ve davranışlarımız geleceğimizi güvende tutmayacak. Uyanık
olmalı ve önümüzdeki engellerle başa çıkmak için kararlılıkla yanlışları
ortadan kaldırmalıyız. Görmezden gelinen yanlışların başında, sosyal medya
kullanımı önemli bir yer tutuyor. Günümüzde sosyal medya, bir özgürlük alanı
gibi algılanıp her türlü içeriğin, haberin doğruluğunu sorgulamadan
paylaşıldığı bir platform haline geldi. Sosyal medyanın kontrolsüz kullanımı,
yanlış bilgilerin hızla yayılmasına, toplumsal huzursuzluğa ve manipülasyona
zemin oluşturuyor. Bu nedenle, sosyal
medya kullanımı konusunda daha bilinçli olmalı, paylaşmadan önce içeriğin
doğruluğunu teyit etmeli ve dikkatli bir şekilde hareket etmeliyiz.
Unutmamalıyız ki, yanlış bilgilerin yayılması sadece bireysel değil, toplumsal
düzeyde de olumsuz etkilere neden olabilir.
***
Tiktok, Facebook, Instagram gibi pek çok sosyal medya
araçlarında doğru bilgilerin olmadığı pek çok içerik var. İçerik üreticileri
biraz daha fazla beğeni, biraz daha fazla takipçi kazanabilmek için akla hayale
sığmayacak ölçütte davranışlar sergiliyor, toplumsal ahlaki çöküşe zemin
hazırlıyorlar. Şunu asla unutmayın.
Dünyada adı konulmamış bir mücadele, toplumları etkileme, toplumları dönüştürme
çabası veriliyor. Popüler tabirle söylememiz gerekirse, üst akıl ya da akıllar,
sosyal medya üzerinden büyük bir yıkıma çanak tutuyorlar. Gelişmiş ülkeler, sosyal medya kullanımını
yasa ile birlikte çok ciddi bir şekilde ya sınırladı ya da buraya bir düzen
getirdi.
***
Dikkat çekmesi açısından size net bir örnek vereyim mi?
Amerikan Temsilciler Meclisi, Mart ayında Tiktok tasarısını
senatoda oyladı. Amerikalılar, kişisel
bilgilerinin Çin yönetimine geçmesinden endişe ettikleri için Tiktok’u
yasaklanmasını istiyorlar. Amerika’da 170 milyon kişiyi etkileyen bu kararın,
iyi düşünülmesi gerekiyor. Bizler de adil, tarafsız, toplumsal gelişime katkı
sağlayacak bir çalışma yapmalıyız.
Hem de hemen…