HANİ KADINLAR “ŞİDDET”E KARŞIYDI?
Ankara'da bir alışveriş merkezinin restoran bölümünde BİR KADIN..
Yanındaki 5-6 yaşlarındaki çocuğu dövdüğü anlar görüntülendi..
KADIN, çocuğun ağlamasını dayanamayıp kendisini uyaranlara da HAKARET ETTİ..
***
Kim dövmüş, BİR KADIN..
Hem de bir çocuğu..
Hani kadınlar “ŞİDDET”e karşıydı?
Sadece kendileri dayak yiyince mi şiddete karşılar?
***
“Kadınların erkeklerden daha çok şiddet uyguladığını” yazdığımda bana tepki duyanlara bir kez daha söylüyorum;
“KADIN fırsatını bulduğu HER AN çocuk, eş, arkadaş demeden herkese ŞİDDET uygular..”
Binlerce örnek verebilirim..
Ama, GENEL açıdan ben söyleyeyim, siz hatırlayın..
- Hamile eşine şiddet uyguladığı için çocuğunun düşmesine neden olan birini KADINLAR vekil seçmedi mi?
- Oy verdiği partinin milletvekili eşine şiddet uyguladığı ortaya çıktığı halde, KADINLAR sus-pus olmadı mı?
- 3 GENÇ KIZ, üniversite yurdunda kız arkadaşlarını öldüresiye dövmedi mi?
- Liseli kızlar, kız arkadaşlarını ormanlık alana götürüp erkek arkadaşlarıyla birlikte dövmedi mi?
- Bir partinin mensupları arasında onlarca taciz-tecavüz olayı oldu, buna tepki gösteren bir KADINA rastladınız mı?
- Kendisinden iş isteyen bir kadına ilaç içirip tecavüz eden belediye başkanına bırakın tepki göstermeyi, yine KADINLAR sahip çıkmadı mı?
Bunlara sessiz kalmak da bir tür ŞİDDET değil midir?
***
Göreceksiniz..
Bu kadınlar 8 Mart’ta çıkıp NUTUK atarak, “ŞİDDETE karşı çıkacaklar, kadınların ezildiğinden ve kadın haklarından dem vuracaklar, erkeklere lanet okuyacaklar”..
Birkaç siyasetçi ve yazar KADIN YALAKASI da onlara katılacak..
Ben de, “kadınların kadınlara sahip çıktığına veya şiddete karşı olduklarına” inanacağım, öyle mi?
Bu kadar yaşanmış ve yaşanmakta olanlara rağmen inanacağım öyle mi?
Kusura bakmayın, ben böyle bir YALANA itibar edemem..
***
Bana kızacaksınız, ama GERÇEKLERİ biri söylemeli..
KADIN da ERKEK de, “fırsatını buldukları anda” –maalesef- ŞİDDET uyguluyor..
Bana göre, KADINLAR şiddete erkeklerden daha fazla meyilli..
Üstelik, EĞİTİMLİ KADINLAR daha çok şiddet uyguluyor..
“ANNE”sinden dayak yemeyen kaç tane ÇOCUK gösterebilirsiniz bana?
“Ne var bunda, anne elbet de çocuklarını terbiye ederken böyle şeyler yapar” diyeceksiniz şimdi..
Peki, evinde ve işinde ŞİDDET uygulayanların büyük çoğunluğunu, çocukluklarında DAYAK yiyenlerin oluşturduğunu biliyor musunuz?
***
Diyeceğim o ki..
KADINLAR kendilerini EZİK, EZİLMİŞ kişiler olarak göstermekten vazgeçsin artık..
ŞİDDETİN kadını erkeği yok, hepsi yapıyor..
Karşı çıkacaksak, sadece “KADINA ŞİDDET”e değil, kime yapılıyorsa “ŞİDDET”in hepsine ve her türlüsüne karşı çıkalım..
HASIM yaratarak, OLUMLU SONUCA ulaşamayız..
Kendini ve yerini bilen MÜSTESNA KADINLARI yazdıklarımdan ayrı tutuyor, ellerinden-gözlerinden öpüyorum..
………………………
GONG
Dağdaki teröristin kitabını belediyenin resmi sitesinde satıyor..
Geliri, teröriste kurşun parası..
Üstelik o terörist dağda yönetim kadrosunda..
Dikkat ettiniz mi?
Ekrem, KAYYUM gelsin diye her şeyi yapıyor..
…………………….
‘MİLLİ İRADE’Yİ SULANDIRMAK
Antalya Körfez’de köşe yazan İbrahim Daş’ın “MİLLİ İRADE” anlatımına takıldım..
Diyor ki;
“Devletleri kuran, milletleri var eden iradeye mili irade denir..
Dolayısıyla milli irade denince akla Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran irade gelmelidir..
Türkiye’de son yıllarda milli irade kavramı özellikle iktidar çevreleri tarafından yanlış kullanılmaktadır..
Bir siyasi partinin seçimleri kazanmış olması, hükümet kurması milli iradeyi temsil etmez..”
***
Yani; milletin sandığa gidip ülkesini yönetecek kişileri belirleyecek ORTAK BİR KARARA varması, “milli irade” sayılmıyormuş..
Merak ettim, bildiğim halde noktasına-virgülüne kadar alayım diye “MİLLİ İRADE NEDİR” diye sözlüğe baktım..
“Cumhuriyeti kuran irade”den hiç bahsetmiyor, şöyle tarif ediyor:
“Bir milletin, hiçbir baskı altında kalmaksızın isteğini ortaya koyması..”
Sandığa gidip oyunu kullanan millet, “İSTEĞİNİ ortaya koymuş” olmuyor mu?
Demek ki; bir siyasi partinin seçimleri kazanmış olması, hükümet kurması “milli irade”nin bir sonucu imiş..
Bu da, MİLLİ İRADE ifadesinin “iktidar çevreleri tarafından yanlış kullanılmadığını” gösteriyor..
***
Bir tavsiyem var..
Köşe yazarlarının “araştırmak ve kamuoyuna doğru bilgi vermek” gibi bir görevi vardır..
Sırf iktidara karşı çıkmak ya da iktidardan yana olmak için, DOĞRULARI YANLIŞ GİBİ göstermek isteyenler olabilir..
Her şeye –araştırmadan- inanmayın..
Bakın, “milli irade” bile SULANDIRILABİLİYOR..
……………………
TRAFİK
Sevgili çocuklar; karşıdan karşıya bisiklet üzerinde geçmeyin..