HANGİ ARA BU HALLERE GELDİK!

Biz öyle bir toplumduk ki tüm dünya bize imrenirdi. Hem dürüstlüğümüz, hem güvenilirliğimiz dillere destandı. Amma velakin dünya değiştikçe bizde değiştik.

Bu değişim öyle hızlı oldu ki tüm hasletlerimizi yavaş yavaş kaybettik. Ne örf âdetimiz kaldı, ne geleneğimiz, ne güvenirliliğimiz ne de dürüstlüğümüz. Yerle yeksan oldu hepsi.

Şimdi ben size bu yazdıklarımla ilgili birkaç örnek vereceğim. İlk örneğim İYİ Parti Antalya İl Başkanlığı tarafından sahneye konan tek perdelik TRANSFER TİYATROSU!

Gelin bir hatırlayalım ne olduğunu. İl Başkanı Mehmet Başaran, sosyal medya hesabından, “AKP Kepez Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Batıgan Aşireti'nden Mehmet Tayfur beraberindeki 412 kişiyle birlikte Partimize katıldı. Emeklerinden dolayı Partilimiz Yusuf Öztürk, Mine Fidan, Mehmet Ali Erdoğdu ve Ahmet Fırathan'a teşekkür ediyoruz” diye bir paylaşım yaptı.

Birkaç gün sonra da AK Parti Antalya İl Başkanlığı, böyle bir ismin partilerinde hiçbir dönem görev almadığını ve üyelik kaydının bile bulunmadığını kamuoyuna açıkladı.

Hala İYİ Parti cenahından bu açıklamaya ilişkin cevap gelmedi. İşin garibi iktidara talip olan bir partinin böyle bir açıklama yapmadan detaylı bir inceleme yapmadığı yolundaki iddialar.

Durum gerçekten böyle ise ki gerçekten böyle olduğu görünüyor. Yani Batıgan Aşireti'nden Mehmet Tayfur’un AK Parti’de bırakan görevi üyelik kaydı bile görünmüyor.

Yahu iktidara talip olan bir partinin il başkanı böyle bir açıklamayı yapmadan önce kırk defa düşünmesi gerekirdi. Hele hele hiç araştırma yapılmamış olması çok garip geldi bana.

Lakin, bana göre kurulan tiyatroda oyun daha ilk perdede kapandı gibi. Ancak bu skandalın da bir hesabı sorulmalı diye düşünüyorum. Çünkü güvenilirlik iyiden iyiye darbe almıştır.

Hani ünlü bir beyaz eşya markasının kurucusu Alman, “Güvenilirliğimi kaybedeceğime tüm mal varlığımı kaybetmeyi yeğlerim” demişti. Belki bu söz aklınıza gelir diye hatırlatayım istedim.

YUH ARTIK DEDİRTEN OLAY

Birkaç gün önce Manavgat’ta yapımı tamamlanan ve bayramdan sonra açılması planlanan cezaevinin soyulmasıyla ilgili. 3 hırsız cezaevindeki vanaları çalmıştı. 

Bende bu olayı öğrenince, “Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş” diye bir atasözümüzü hatırlatıp bu 3 zanlının cezaevi açılır açılmaz ilk konukları yapılmasını önermiştim.

İnanın bizde akıllara durgunluk veren, “Biz hangi ara bu hallere geldik” dedirten olaylar eksik olmuyor. Dün haberlere göz atarken hırsızlığın mezarlığa kadar düştüğüne tanık oldum.

Efendim, Kumluca’nın Kavak Mahalle Mezarlığının girişinde bulunan demir kapı kimliği belirsiz hırsız veya hırsızlar tarafından çalınmış. İlçede böyle olay ilk kez olmuş!

Alın size, ‘Eceli gelen köpek cami duvarına işer’ misali bir olay daha. Hadi size moral vereyim, “Her şeyin bir ilki varmış” ya sizde öyle düşünün.

Boş verin bunları. Diriye saygıları yok ki bu tür insanların ölüye olsun. Zaten bunların yatacak yerleri bile yok. Ulan zibidi, dört gün sonra ölünce sende bu mezarlığa gömüleceksin.

Bu olaydan sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi Kumluca Hizmet Birimi Müdürü Abdullah Arıcıoğlu, mezarlık önünde nöbet tutulacağını açıklamış. Ya gördünüz değil mi ne hallere geldiğimizi. Mezarlık kapısına bekçi, camilere kamera.

BURASI DİNGO' NUN AHIRI MI?

Gün boyu bir sürü atın girip çıkmasından dolayı dilimizde "Burası Dingo' nun ahırı mı giren çıkan belli değil" sözü var. Bu tam da aşağıda yazacağım konuyla örtüşüyor. Antalya bisiklet ve motosiklet sürücüleri için bulunmaz bir yerdi. Buna bir de elektrikli scooterler eklendi. Kimin nereden gelip gittiği belli değil. Havalar ısınınca iş çığırından çıktı.

Hal böyle olunca dün Antalya’da Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri Cumhuriyet Caddesi'nde kurallara aykırı şekilde scooter ve motosiklet kullanan kişilere yönelik denetim gerçekleştirdi. Ekipler, trafik levhalarına uymayarak tramvay yoluna giren sürücüleri affetmedi. 1 saat süren denetimde 21 motosiklet ve 1 scooter sürücüsüne kişi başı 196 TL para cezası uygulandı.

Polisin ceza yazmak için durdurduğu vatandaşların bahaneleri insanı güldüren cinsten. Daha doğrusu kural tanımazlar Antalya’yı dingonun ahırı sanmaları. Yok arkadaş. Her şeyin bir kuralı var. Öyle herkes isteyen istediği gibi kafasına göre hareket edemez. Bu şehirde yaşamak istiyorsan kurallara uyacaksın. Uymazsan da cezaya katlanacaksın.

BİR BAŞARI HİKAYESİ

Antalya’da son dönemlerde Milli Eğitim camiasından güzel haberler geldikçe benimde şevkim artıyor. Çünkü eğitimde alınan her başarı geleceğimiz çocuklara artı olarak yazıyor.

Manavgat’ın Sarılar İlkokulu Sınıf Öğretmeni Rukiye Gülşen Şimşek’in ortak olduğu, hem ulusal, hem de Avrupa Kalite Etiketi ödüllerine layık görülen ‘İnsanca Pek İnsanca Projesi’ eTwinning Türkiye Özel Ödülleri kapsamında Türkiye birincisi olmuş.

Ne kadar güzel bir haber değil mi? Önce öğretmeni sonra da onunla birlikte bu projeye katılan öğrencilere tebrik etmek istiyorum. İnşallah projeleri ile bizim insanca yaşamamıza katkı koyarlar.