Hakan Fidan: Filistinlerin sesi olmaya kararlıyız

Antalya Diplomasi Forumu’nun (ADF2025) kapanışı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından yapıldı. Diplomasinin dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olduğunu vurgulayan Fidan, “İsrail'in uyguladığı soykırım karşısında Filistinlerin sesi olmaya kararlıyız. Suriye'nin güvenliği ve istikrarına yönelik tehditlere karşı mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Antalya Diplomasi Forumu’nun (ADF2025) kapanışında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, diplomasinin önemine vurgu yaparak, “Diplomasinin sadece kriz anlarında başvurulan bir araç değil, aynı zamanda dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olduğunu vurguladık. Bu çerçevede toplam 50 oturum düzenledik. Bu 50 oturum bildiğiniz gibi uluslararası standartlarda çok yüksek bir sayı.

Toplamda 155 ülkeden 6 bin aşkın konu ağırladık. Bunlar arasında 21 devlet ve hükümet başkanı beş devlet ve hükümet başkan yardımcısı, iki meclis başkanı, iki özel yönetim lideri, altın bakan, altmış bir uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisi, ayrıca çok sayıda düşünce kuruluşu temsilcisi, diplomatlar, bilim adamları ve iş adamları formumuza iştirak etmişlerdir. Karadeniz'den Orta Doğu'ya, Afrika'dan Balkanlara, krizlerin odağında yer alan pek çok aktörü aynı çatı altında buluşmuş olduk. Çatışma çözümünde kolektif akıl ve diyaloğun önemini bir kez daha oturumlarımızda hatırlattık. Forumumuz içerik bakımından da ayrıca gerçekten çok zengindi” dedi.


“CUMA GÜNÜNÜ FİLİSTİN’E AYIRDIK”

Diploması panellerinde eğitimden bilime yapay zekadan enerji güvenliğine kadar bir çok konunun masaya yatırıldığını ifade eden Fidan “Yükselen korumacılık dalgası karşısında küreselleşmenin geleceği, çok kutupluluk çağında yeni ortaklıkların bölgesel sahiplenme marifetiyle nasıl şekillenebileceğini konuştuk. Küresel güvenlik mimarisini nasıl daha kapsayıcı hale getirebileceğini ele aldık. Gazze ve Suriye'ye dair oturumlarda adaletin ve insan ayrımı yeniden tesisine yönelik arayışlar ön plana çıkıyor. Cuma gününü neredeyse biz tam günümüzü Filistin meselesine ayırdık. Bölgemizdeki acıları dinlemek için diplomasinin gücüne olan inancımızı irdeledik.

Afrika'nın yükselen jeopolitik rolünü forum boyunca ayrı bir dikkatle ele aldık. Ayrıca Afrika evi etkinliği ile Afrika'nın misafirlerimizle özel bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Geleneksel güç merkezlerinin dışında kalan ülkelerin küresel yönetişimde hak ettikleri yeri alt alarak gereğini her şekilde fırsatta kültür platformlarına uyguluyoruz” şeklinde konuştu.


“DİPLOMASİYE FARKLI BİR BOYUT KAZANDIRDIK”

Forumda yalnızca jeopolitik dengeleri değil, insanlığın temel değerlerini de merkeze aldıklarını kaydeden Fidan, “Irkçılıkla mücadele, kadınların güçlendirilmesi ve zorla yerinden edilenlerle ortak dertler etrafında nasıl kenetlenebileceğimizi ve müşterek sorumluluklarımızı ele aldık. Ayrıca forum süresince gerçekleştirilen kültürel etkinlikler ve yan programlarda diplomasinin çok katmanlı doğasına farklı bir boyut kazandırdık. Değerli basın mensupları, forum marjında yoğun bir diplomasi trafiği de yaşandı.

Sayın Cumhurbaşkanımız pek çok liderle bir araya geldi. Gerçekten çok önemli konuların tartışıldığı, önemli kararların alındığı bir araya geliş serisi oldu. Ben de çok sayıda Dışişleri Bakanı muhatabımla büyük bir temaslardayım. Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek üçlü toplantısını burada gerçekleştirdik. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi temas grubu toplantısına genişletilmiş formatla bildiğiniz gibi cuma günü ev sahipliği yaptı. Orta Doğu'da iki devletin çözüm vizyonunu ve Filistin halkına yönelik süre gelen zulme karşı vicdani ve siyasi sorumluluklarımızı bir kez daha vurguladık” dedi.


“FİLİSTİN’İN SESİ OLMAYA KARARLIYIZ”

Tüm bu oturumlarla ilgili değerlendirmede bulanan Fidan, “Ayrışmanın karşısında duracak yegâne güç, anlamlı, devamlı diplomatik Türkiye olarak küresel düzede yaşanan kutuplaşma karşısında bölgesel sahiplenmeyi ve iş birliğini temel alan bir diplomasi anlayışını savunmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede Filistin'de akan kanın durması için gayretlerimize son hızla devam edeceğiz. İsrail'in uyguladığı soykırım karşısında Filistinlerin sesi olmaya kararlıyız. Suriye'nin güvenliği ve istikrarına yönelik tehditlere karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. Ukrayna’da adil ve kalıcı barışın yeniden tesisine yönelik tüm yapıcı çabaların içinde yer almaya, ayrılmaz bir parçası olduğumuz Avrupa Güvenlik Mimarisi'nin yeniden şekillenmesinde aktif rol oynamayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“ARABULUCULUK ROLÜ ÜSTLENİYORUZ”

Avrupa Birliği'nin de aynı stratejik öngörü ve vizyonla hareket edeceğine inandıklarına değinen Fidan, “Türkiye olarak dış politikamızı daha coğrafi sınırlar içinde tanımlamıyoruz, iş birliğimizi çeşitlendiriyor, dostluk köprülerimizi çoğaltıyoruz. Ortak fayda ve karşılıklı saygı temelinde süresel etkileşimimizi derinleştiriyoruz. Bölgesel refah ve kalkınma projelerine gücü vize atıyoruz. Kritik konularda güven inşa ederek tarafları birbirine yaklaştırmaya ara buluculuk rolü üstlenmeye devam ediyoruz. Netice itibariyle tüm bu çalışmalarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere işaret ettiği hedef doğrultusunda ve siyasi iradenin gücüyle kararlılıkla ilerletiyoruz” dedi.

ERDOĞAN - TRUMP GÖRÜŞMESİ OLACAK MI?

ABD Başkanı Donald Trump'ın bölge ziyareti kapsamında Türkiye'yi de ziyaret edeceği yönündeki iddiaları ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da olası ABD ziyaretine dair planlama olduğu yönündeki iddiaya yanıt veren Fidan, "Şu anda kesinleşen bir husus yok. Bu konularda çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.

Türkiye Afrika diplomatik kuruluşlarını zenginleştirme konusunda nasıl bir rol oynayabileceği yönündeki soruya cevap veren Fidan, "Cevabı çok kapsamlı olması gereken önemli bir soru. Afrika'da özellikle kolonyal sonrası dönemdeki ulus devletlerin olgunlaşma ve ayaklarını yere basma mücadelesine, bağımsızlık ve egemenlik mücadelesine tabii ki ciddi bir çaba kurumsal yetkimdeki devlet inşası bunlara Türkiye'nin her zamanki gibi devam edecektir. Türkiye uzun yıllara dayanan devlet tecrübesini gerekli dış politika araçlarıyla, kurumlarıyla, Afrika'daki ortaklarıyla, paydaşlarıyla hem kurumlar üzerinde hem devletler üzerindeki iş birliği zeminleriyle kullanmaya devam edecektir. Bu konuda Türkiye'nin yıllardır Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminden itibaren ortaya koyduğumuz Afrika politikası var. Bu politika çerçevesinde çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.

AVRUPA BİRLİĞİ GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR

Avrupa Birliği süreciyle ilgi soruya yanıt veren Fidan, "Bizim Avrupa Birliği kurumlarıyla yıllardır devam eden yani gümrük birliğinin yenilenmesi konuları ve diğer teknik konulardan biraz daha farklı çerçevede giden bir konu var. Şu anda Avrupa Birliği'ndeki yeni güvenlik ihtiyacının bir tanımlanması gerekiyor. Ama daha önce de birkaç kez ifade ettim. Şu anda yapılan tartışmalar neticesinde netlik sağlanmış Avrupa çevrelerinde güvenlikle ilgili tek bir konu var. O da savunma sanayi konusunda bir bağımlılığı azaltma bağımsızlık demeyelim de bağımlılığı azaltmayla ilgili ciddi bir irade ortaya kondu. Bununla ilgili mali zeminin, teknolojik zeminin, üretim zemininin ne olması gerektiğine ilişkin bir yol haritası yayınlandı.

Ülkeler ne kadar miktarda fonu alacaklar, borçlanma seviyeleri ne zaman kaldırılıyor, nasıl kaldırılıyor, hangi ülke ne yapacak, bununla ilgili bir çalışma var. Bu çalışmaya yönelik bir takım düzeltmelerle ilişkin tepkiler, talepler oldu. En son NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bilimselde bu konular tartışılırken bizim de dahil olduğumuz ülkeler kuruldu. Yani hem Avrupa Birliği'ne aday ülke olan hem NATO çantası altında Avrupa Birliği'yle beraber çalışan Türkiye, İngiltere, Amerika gibi ülkelerde bu savunma sanayinin Avrupa'da tekrar güçlenmesinde neler yapılabilir, nasıl olabilir o tartışıldı. Bunun bir adım ötesine geçerek kuvvet yapılanması, diğer senaryolarla ilgili de şu anda bir açıdan yürüyen tartışma yok" diye ifade etti.

YETER Kİ BARIŞ OLSUN

Fidan, ABD ve Rus heyetleri İstanbul'da bir araya geldi. Bir yandan da Rusya ve Ukrayna'nın savaş müzakerelerinin masası Türkiye'de kurulur mu? sorusuna, "Taraflarla müzakereleri daha kolay hale nasıl getirmek lazım. Bu sadece Türkiye'nin değil dünyanın bir problemi. Dolayısıyla birçok aktör işin içerisinde ama Türkiye'nin yani Ender rastlanan özellikleri var. her iki tarafla yürütebildiği ilişki ve ilişkinin niteliğinden dolayı.

Bunları da tabi ki barışa katkı amaçlı biz kullanmak istiyoruz. 10 Nisan'da bir araya geldiler. Daha önce iki defa daha bir araya gelmişlerdi. Rus ve Amerikalı diplomatlar. Amaçları kendi aralarındaki dondurulan, belli alanlarda dondurulan, sopa dondurulan Geçtiğimiz 5-6 sene içerisinde dondurulan bazı alanların yeniden açılması, bazı konsoloslukla ilgili faaliyetler nasıl başlatılabilir, ona ilişkin görüşmeleri yapıyorlar. Diğer taraftan kapsamlı barış görüşmelerine ilişkin yani somut ev sahipliği yapmaktan zaman zaman önemli girdiğinden kadar çok fazla faaliyetin içerisinde yer alıyoruz. Taraflar tabii ki Türkiye'de bir araya gelmek isterlerse her zaman için kapımız açık. Yeter ki barış olsun" dedi.