HAFTA SONU İZLENİMİ

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6; Hatay merkezli meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki depremler sonrasında hayatımız bir anda tepetaklak oldu.

Son yıllarda Türkiye’nin başına gelmeyen olay kalmazken tam toparlanacağız derken bir de ‘asrın felaketi’ ile karşı karşıya kaldık.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden tam 11 il etkilendi. Bu illerde yaşayan vatandaşlarımızın hayatı karardı. 

Ailelerinden birilerini kaybettiler, mallarından oldular, ruh sağlıklarını yitirdiler vs. 

Daha birçok sıkıntıyla daha yüzleşmek zorunda kaldılar.

Evsiz kaldılar, yuvasız kaldılar. 

***

Yaşanan bu ‘asrın felaketi’ sonrası hayatta kalan depremzedeler için en büyük sorun yeni bir hayata adım atmak!

Bunun içinde şartların ve imkanların iyi olması gerekiyor.

Öte yandan depremzedelerin yeni bir hayata başlamasının temelinde sıcak bir yuva yani barınma imkanına erişmeleri yatıyor.

Bunun için devletimiz SÖZ verdi.

1 yıl içerisinde depremzedelerin sıcak yuvalarına kavuşmasının sağlanacağı belirtildi.

Sıcak bir yuva için 1 yıl bekleyecekler ama sonunda verilen SÖZ tutulduğu takdirde depremzedeler yeni evlerine kavuşmuş olacak.

***

Peki, bu süre dolana kadara ne yapacak depremzedeler?

Öncelikle depremzedeler için geçici konaklama alanları inşa edilmeye başlandı.

Ağaç evler, prefabrik ve konteyner evler vs.

Çadır kent mevzusu geçici…

1 yıl boyunca bire insan çadırda barınamaz onun için bir yandan depremzedelere geçici konaklama alanları inşa ediliyor.

Hiç olmazsa bu geçici konaklama alanlarında sıcak su, tuvalet, duş ve güvenli bir ortam sunuluyor.

***

Depremzedelerin bir kısmı bu konaklama alanlarında ikamet edecekken bir kısmı ise çevre illerdeki oteller, kamu misafirhaneleri ve Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlara yerleştirildi.

Bir kısmı da kendi akrabalarının yanına yerleşti.

Antalya bölgesine yaklaşık 200 bin civarında depremzede geldiği tahmin ediliyor.

Bunlarda yukarda yazdığım gibi belirlenen noktalara yerleştirildi.

***

Bu hafta sonu şöyle bir Kemer bölgesine doğru gittik.

Yolda ilerlerken sürekli yabancı plakalı araçlar gördüm.

Bunların içerisinde Rus, Ukrayna ve İran plakalı araçlar ağırlıklı olsa da dikkatimi çeken diğer araçlar ise deprem bölgesinden gelen araçlardı. 

01 Adana, 02 Adıyaman, 21 Diyarbakır, 23 Elazığ, 27 Gaziantep, 31 Hatay, 44 Malatya, 46 Kahramanmaraş, 63 Şanlıurfa, 79 Kilis ve 80 Osmaniye 

Deprem bölgesinden gelen araç plakaları bu şekilde.

Burada bir noktaya parmak basmak istiyorum.

Lütfen trafikte bu plakaları görürseniz, duyarlı olun.

Yol verin, hata yaparlarsa sataşmayın ve kızmayın.

Çünkü onlar bu kentin yabancısı.

***

Yani özetle kentimize birçok depremzede araçları ile gelmiş.

Hatta bu araçların bir kısmı da depremden dolayı hasar almış durumda.

Ne yazık ki biz de bu depremin yaralarına bir şekilde daha yakından şahit oluyoruz.

Depremin acı yüzünü görmüş oluyoruz.

***

Antalya’da bir yandan depremzedeleri misafir ederken bir yandan da turistleri ve yerleşik yabancıları ağırlama devam ediyoruz.

Antalya adeta metropol bir kent olma yolunda ilerliyor.

Hafta sonu notlarımdan bir diğeri de bunlar.

Kemer’e vardığımızda kısa bir Phaselis Antik Kenti turu yaptık. 

Bu turda da işte Antalya’nın diğer manzarasına şahit oldum.

Bir yanda yaşanan afetten sonra kentimize gelen depremzedeleri ağırlarken bir yandan da turistleri misafir etmeye devam ediyoruz. 

Bir tarafta hüzün, diğer tarafta eğlence.

Turistlerin pek umurunda değilmiş gibi geldi bana bu afet. 

Gayet mutlu bir şekilde tatillerine devam ediyorlar. 

Bu konuda onları yargılamak doğru olmaz tabi. Sadece izlenimimi aktarıyorum.

Hafta sonundan izlenimlerim bu kadar. Fakat kısa bir süre sonra turizm sezonu başlayacak. Hatta başlamış bile diyebiliriz. Kentimizde hem afetzedeleri ağırlarken hem de turistleri misafir etmek zor olacak her anlamda. İki farklı psikolojiyle yüzleşeceğiz. Bakalım bunun etkisini nasıl hissedeceğiz.