HADİS İNKARCILIĞI

Aslında bu tarz konular hakkında yazmak yerine daha ciddi daha önemli daha lüzumlu konuları kaleme almak isterdim. Zira benim dünyamda bu konuların hiç bir ehemmiyeti ciddiyeti yok.

Fakat maalesef bu gibi konular cemiyette sosyal yaşantı içinde insanların nazarına sunulduğunda işin rengi değişiyor ciddiyet kazanıyor. Ve yine maalesef bazıları bu konuda geveze olan kimselerin lakırdılarını ciddiye alıp amellerini itikadlarını farkında olmadan tahrife bozulmaya uğratıyorlar.

Son zamanlarda bazı medya fenomenlerinin sözde hocalarının hadisi şerifler üzerinden yaptıkları polemikler sebebi ile insanların şüpheciliği artıyor sahih hadislere bile şüphe nazarı ile bakıp daha sonra hadislerin tamamını inkara kadar gidiyorlar.

Halbuki hadis-i şerifleri inkar ile fıkhi konular itikada ait mevzular zincirleme olarak darbe yiyor ve Kuran yeter deyip şahsi yorumları çeviri mealler üzerinden empoze edip kendilerine dayanak yapıp bir adım ötede Kuranın manasından da uzaklaşıp gide gide Hazreti Muhammed’e de gerek yok deyip biraz daha işi ilerletip sadece Allah var gerisi boş hikaye deyip küfre düşen insanların oluşmasına sebebiyet veriyorlar.

Kısacası deizm denen sapkın bir fırkaya doğru yuvarlanıyorlar insanları da yuvarlıyorlar.

Halbuki bizlerin Kuranı Kerim tefsiri risale-i nur dan aldığımız ders bu konuda hadis olarak zikredilen bir meselenin sözün tartışmasına girmeden o sözdeki murad nedir deyip bir adım ötede o sözü inkar edip hadis değildir demek yerine hadisi bil mana yada hadis olarak işitiliyor murad da şudur deyip izah etmek lazım. Bu şekilde insanların hadislere bakış açısını saygısını korumak ve hadislere karşı şüphe hastalığına o insanları bulaştırmamak gerekiyor.

Zaten bin cihetten çeşit çeşit islam düşmanlarının içerden ve dışarıdan saldırıları taarruzları yetmezmiş gibi bir de toplum önünde bu söz hadis midir değil midir tartışmalarını reytinglerle fenomenlerin dili ile piyasaya servis edilmesi ve bu söylemlerin faydasız neticeleri ile muhatap olmaya başlıyorsunuz. Birileri yıkıyor dağıtıyor kırıyor yüz adam bir kişinin yakıp yıktığı bir yeri yüz günde onarması güç bir hal ile karşı karşıya kalıyor.

Esasında ifsad komitesinin yani din maskesi adı altında aldatmakla iş gören komitelerin plan ve projeleri de tahminim bu minval üzerine. Zira dinin doğru algısını doğru itikadını insanların nazarında bozmak onları şaşırtıp yanlışa sürüklemenin en kolay yolu yine dini biliyormuş gibi parlattıkları ehli sünnet itikadı dışındaki fenomenleştirdikleri reyting ile pof pofladıkları şahıslar tarafından yapmak olsa gerek.

Sözün özü bu konuları konuya vakıf olmayan insanların nazarına polemik konusu yapmak vakıf olanlarında şaşırtılmasına çalışmak deizmi besleyen bulunmaz bir gıda hükmüne geçiyor.

Sonra alnı secdeye giden insanlardan mezhep yok tarikat yok tasavvuf yok cemaat yok gibi lakırdıları duymaya başlıyorsunuz cevap vermeye kalkarsanız temelini oydukları kolonlarını kırdıkları bir binanın tamirini yapmak kadar zor bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz.

En iyisi mi itibar etmemek etikete fenomenliklerine reytinglerine kanmamak uzak durmak bu konuları ekranlarda serişte edip milleti inançlarından imanlarından itikadlarından şüpheciliğe sürükleyenlerden uzak durmak gerekiyor.

Velev ki akılcı bir yaklaşımla felsefik mantık oyunları ile sizi hadis inkarcısı haline getirmek isteyenler ile karşı karşıya kalırsanız onlara söyleyin akıllarını kendilerine saklasınlar bu İslam dini yeni gelmedi 14 asırdır en ufak bir tahrife yanlışa uğramadan istikametten zerre şaşmadan bizlere kadar geldi bundan sonra kıyamete kadarda aynen devam edecektir.

Akla kapı açalım tercihi elden almayalım bu kadar yazmam fazla bile oldu. Selam Huda'ya tabi olanların üzerine olsun