GÜVEN KAYBI VARSA HER ŞEY BİTMİŞTİR!

Son günlerde bizzat yaşadığım bir konu üzerine GÜVEN meselisini ele almak istedim. Hoş zaten toplumumuz geneline sirayet etmiş durumda bu GÜVEN KAYBI konusu! Bunun nedeni, maalesef değer yargılarımızın gün be gün eriyip gitmesidir. Kimse kimseye de güvenmiyor. Güvensizlik öyle bir safhaya geldi ki, insan kendine bile güvenmiyor artık.

İnsan kendine bile güvenmezken, bir başkasına nasıl güvensin? İnsanlar arasındaki ilişkinin temeli güven duygusu değil midir? Bu yoksa tüm ilişkiler sekteye uğrar felç olur. Tüm canlıların en büyük özelliklerinden biri de, birbirleriyle korku, çekinme ve kuşku duymadan ilişki kurmak istemeleridir. Karşılıklı inanmak yani güven insana mutluluk verir.

Güvenmek, inanmak, ondan emin olmak ve bunu eyleme dönüştürmektir. Diğer bir ifadeyle, güvenmek yalnızca inanmaktan öte, inandığını açıkça ifade etmek ve buna göre davranmaktır. Kaybedilmesi kolay, kazanılması zor olan duygudur. Karşınızdaki insandan hiç ummadığınız anda yediğiniz bir kazık sayesinde rahatça kaybedebileceğiniz bir duygudur.

İnsanlar arasındaki ilişkilerde en temel duygu güvendir. Güvendiğiniz insanları seversiniz, onlara saygı duyarsınız. Eğer birine güveniyorsanız en gizli sırlarınızı paylaşır, her tür işbirliğine açık olursunuz.

Dostluğu, arkadaşlığı, sırdaşlığı dostlarla yaşarız. Gerçek dostluk ve arkadaşlıklar yılların geçmesi güven duygusuyla kurulur. Günümüzde insanların birbirlerine kolay duyamadığı, veremediği bir duygu haline gelmiş durumda bu GÜVEN.

İşte bütün sıkıntılar kaybolan GÜVEN’den kaynaklanıyor. GÜVEN kaybolursa her şey sekteye uğruyor. İster İKİ DOST arasında ister bir maçta HAKEME. Onun için gelin bu GÜVEN DUYGUSUNU kaybetmemek için ilişkilerimizi bir kez daha gözden geçirelim. Çünkü SEVMEK GÜVENDİR!

İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR

Yazımın ana konusunda GÜVEN’den bahsettim ama bazıları sanırım beni yine yanlış anlayacak. Ancak kim neyi anlarsa anlasın ben yine de DOSTLARIMA GÜVENECEĞİM. Lakin benim bu memlekette güvenmeyecek bazı insanlar var. Onlarda İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR! “Kim bu İRLANDALILAR” diye sorunlara tek bir cevabım olacak.

Önceki akşam Antalyaspor-Fenerbahçe maçına gittim ve sağım solum İRLANDALI doluydu. İlk kez tribünleri bu kadar dolu görünce İRMLANDALILARIN sayısının artığını da tanıklık ettim. Konuk ekip gol attıkça EL-KOL herekleri ile sevinç çığlıkları atanları mı ararsın, penaltıyı telefonu ile çekip paylaşan TURİZMCİLERİ mi ararsın? Nereye baksan İRLANDALI dolu!

Peki bu İRLANDALILAR içimizdeyken, sahada hakem golü OFSAYTIMSI olarak görüp AKREP’i katlederken, birileri de tribünde katliamı ALKIŞLADI! Hakikaten biz kime GÜVENECEĞİZ yahu.

Sadece bu mu? Dahası da var. Bir siyasetçi, bir belediye başkan yardımcısı, bir kulübün koordinatörü, Türkiye Güreş Federasyonu ile Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi!

İsmini de vereyim; HASAN AYDIN. Kendi kulübünün sporcusu Başpehlivan CENGİZHAN ŞİMŞEK’e verilen cezayı bildiği halde gizliyor, güreş yapmasına izin veriyor, “BİZ HALLETTİK” diyor. Yaşamın her alanı GÜVEN üzerine kurulu olduğu için sporcusu hocası ve idarecisine GÜCENİYOR! Sonuç; tüm başarısı bir çıkar kavgasına kurban edilip bir kalemde siliniyor.

Hani bir söz vardır; “Bildiğin varsa hemen söyle. Yoksa sus”  “Bildiğini saklayan ve susan dilsiz şeytandır” diye. CENGİZHAN ŞİMŞEK olayına da tam denk düşüyor bu sözler. Fakat, burada susmaması gerekenler SUSMUŞ gibi görünmüş, yağız delikanlıya boyun eğdirilemeyince RADYONUN düğmesine basıp KUMPAS TÜRKÜSÜ’nün sesi açılmış.

Benim acizane tavsiyem; Sayın HASAN AYDIN’ın bu işler aklanıp paklanıncaya kadar, her iki federasyondan ve ASAT Spor’daki görevlerinden affını istemesidir. Antalyaspor yönetimini ne ve kendini iliklerine kadar ANTALYALI hissedenlere; Bu İrlandalıları artık aranıza almayın MAÇLARA SOKMAYIN, ayrıcalık tanımayın.

Yoksa GÜVENSİZLİK artar, İçimizdeki İRLANDALI sayısı çoğalır, her şey biter. Yazık hem de çok yazık olur, DUALI ÇAYIRA.

GEÇ KALMIŞ BİR KARAR

Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nce kentte skuterlere hız sınırlaması getirmiş. Bu yönde de karar alınıp Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na iletilmiş. Yeni karara göre, skuterler hız sınırı 50 kilometreyi aşan yollara giremeyecek ve hızları 20 kilometreyi aşmayacak şekilde ayarlanacak.


Ayrıca park sınırlaması da getirilmiş. Öyle her önüne gelen istediği yere park edemeyecek. Kiralama işleri belli noktalardan yapılabilecek. Tabi buna BAKANLIK OLUR verirse!

Her ne olursa olsun en kötü kural bile KURALSIZLIKTAN iyidir. Ancak bir de KEŞKE’miz var. Keşke MAHMUT YAĞIZ BALCI ile ADA KAYAHAN’ı kaybetmemiş olsaydık!

Bakalım 10 Ocak’ta ilk duruşması yapılacak olan davada ne karar çıkacak!