Güneş’teki dev delikten nadir bulunan helyum izotopu fışkırıyor
Güneş’in yüzeyindeki dev bir delik, nadir bulunan helyum-3 gazını rekor miktarda uzaya fırlattı. 2023 Ekim’inde, bir güneş jetinden yayılan bu gaz, normalin 180 bin katı yoğunlukta ölçüldü. Bu bulgu, Güneş’in sırlarını çözmede yeni kapılar açıyor.
2023 yılının Ekim ayı sonlarında, Güneş’in inanılmaz miktarda helyum-3 saldığı kaydedildi. Bu, Güneş Sistemi’nin merkez yıldızından şimdiye kadar görülen en büyük helyum-3 salınımıydı. Astronomlar, yaptıkları incelemeler sonucunda bu izotopun kaynağını, bir koronal delik kenarından fırlayan ve yalnızca hafif elementler içeren nadir bir güneş patlamasının parçası olan bir jet olarak belirledi.
ABD’deki Southwest Araştırma Enstitüsü’nden astrofizikçi
Radoslav Bučík, “Bu nadir izotop, daha yaygın olan helyum-4’ten bir nötron daha
hafif ve Güneş Sistemi’mizde oldukça az bulunuyor. Ortalama olarak her 2.500
helyum-4 iyonuna karşılık yalnızca bir helyum-3 iyonu mevcut” diye açıklıyor.
“Ancak güneş jetleri, helyum-3’ü benzersiz yük-kütle oranı nedeniyle yüksek
hızlara veya enerjilere tercihli olarak hızlandırıyor gibi görünüyor.”
HELYUM-3 NEDEN NADİR?
Helyum-4, helyumun en yaygın izotopu olup Evren’deki tüm
normal maddenin kütlesinin yaklaşık dörtte birini oluşturur. Evren’de bol
bulunan helyum-3 ve helyum-4’ün çoğu, Büyük Patlama’dan sonraki anlarda
oluştuğu düşünülüyor. Ancak bu iki izotop arasında, daha küçük olan helyum-3
çok daha az yaygın.
Normalde, güneş rüzgârında helyum-3 oranı yaklaşık yüzde
0,002 civarındadır. Ancak güneş jetleri, bu izotopu güneş atmosferinde alışılageldiği
üzere yaklaşık 10.000 kat daha yüksek konsantrasyonlara çıkarabilir. 24 ve 25
Ekim 2023 tarihlerinde ise, ESA ve NASA’nın Güneş Yörünge Aracı (Solar
Orbiter), helyum-3’ün güneş atmosferindeki normal konsantrasyonunun 180 bin
katına ulaşarak, diğer maddelere kıyasla çok daha yüksek hızlarla Güneş’ten
fırladığını tespit etti.
KORONAL DELİK NEDİR?
Bu tarihlerde, güneş gözlemevleri Güneş’in yüzeyinde büyük
bir koronal delik gözlemledi. Koronal delikler, güneş koronasında, yani
atmosferinde, manyetik alanda bir boşluk oluştuğunda ortaya çıkan geçici
bölgelerdir. Görünür ışıkta görülemezler, ancak ultraviyole ve X-ışını
görüntülerinde oldukça karanlık görünürler. Bunun nedeni, bu bölgelerdeki
plazmanın çevresindeki maddelere kıyasla daha soğuk ve daha az yoğun olmasıdır.
Manyetik alanların normalden daha geçirgen olduğu bu
bölgelerde, güneş rüzgârı daha kolay kaçabilir ve yüklü parçacıkları yüksek
hızlarla uzaya fırlatabilir. Bu özel koronal deliğin kenarlarında, Bučík ve
ekibi, yüksek miktarda helyum-3 içeren bir güneş parçacık olayının kaynağı
olarak, yüksek derecede odaklanmış bir plazma akışı olan bir güneş jetini
tanımladı.
Bučík, “Şaşırtıcı bir şekilde, bu bölgedeki manyetik alan
gücü zayıftı; aktif bölgelerden ziyade sakin güneş alanlarına daha tipikti”
diyor. “Bu bulgu, helyum-3 zenginleşmesinin, türbülansın az olduğu zayıf
manyetize plazmalarda daha olası olduğunu öne süren önceki teorileri
destekliyor.”
DAHA ÖNCE YAŞANDI MI?
Bu jetin daha da ilginç olan yanı, içinde bulunan diğer
maddelerdi. Güneş parçacık olayları, parçacıkların güneş koronasında veya
koronasından hızlandırıldığı durumlarda, yüksek konsantrasyonlarda helyum-3
içerebilir; ancak helyum-3 içeriği ne olursa olsun, genellikle neon’dan demire
kadar daha ağır elementlerin yüksek konsantrasyonlarını da içerirler.
Ancak Ekim 2023’teki güneş parçacık olayında demir miktarı
belirgin bir şekilde artmamıştı. Bunun yerine, akışta karbon, azot, silikon ve
kükürt gibi elementler bol miktarda bulunuyordu. 1999 ve 2023 yılları arasında
benzer kimyasal profillere sahip yalnızca 19 başka güneş parçacık olayı
kaydedilmişti.
Bu tür olayların nadir olması bir olasılık. Diğer bir
olasılık ise, bu olayların oldukça yaygın olduğu, ancak genellikle çok zayıf
oldukları ve Güneş’e yeterince yakın olmadığımız için bunları tespit edip
ölçemediğimizdir. Güneş Yörünge Aracı, Dünya ile Güneş arasında yaklaşık yarı
yolda konumlanarak, en yakın yıldızımızın gizemli patlamalarının vahşi
çeşitliliğini yakalamak için rahat bir konumda bulunuyor.
Araştırma, The Astrophysical Journal dergisinde yayımlandı.
AA