Ömer İşlek’in gözü Caran’ın üzerinde!

31 Mart Yerel Seçimleri’nde eşi S.S. Korkuteli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Hasan Can Caran’ın yaşadığı adaylık krizi sonrası bir anda kendisini CHP’den Korkuteli Belediye Başkan adayı olarak bulan Saniye Caran’ın başkanlığı tartışmaların gölgesinde devam ediyor. Hiçbir siyasi vasfı olmadan ‘eş başkan’ gibi başkan eşinin peşinde dolanan Hasan Can Caran’ın adım adım ‘gölge başkanlık’ yapması tepkilerin odağı olmaya devam ederken Korkuteli Belediyesi eski Başkanı Ömer Niyazi İşlek, mevcut Başkan Saniye Caran ve yönetimini topa tuttu.

“O YILLARDA SİZ BİZE ‘DELİ BAŞKAN’ DEDİNİZ”

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ömer Niyazi İşlek, “2019-2024 yılları arasında sizlerle birlikte çıktığımız yolda, ilçemizi yalnızca yöneten değil, onunla birlikte nefes alan, onunla birlikte düşünen ve onunla birlikte yürüyen bir anlayışın temsilcisi olduk. Her kararımızda adaleti, her adımımızda aklı, her hizmetimizde disiplini, her projemizde ise üretkenliği esas aldık. Çünkü biz bu topraklara sadece akılla değil, yürekle bağlıydık. Asaletimiz geçmişimizdendi; sorumluluğumuz ise çocuklarımızın geleceğinedi. O yıllarda siz bize “Deli Başkan” dediniz. Çünkü biz bu ilçeyi sadece sevmedik, deli gibi sevdik. Korkuteli’ye deli gibi âşık olduk, deli gibi çalıştık. “Olmaz” denilen projelere, “delilik bu” denen hizmetlere el attık. Boyun eğmedik, vazgeçmedik, milletin hayrına olan ne varsa, imkânsız denileni mümkün kıldık. Çünkü biz bu ilçenin evlatlarıydık, delileriydik; derdiyle dertli, sevincinde ortak deliler...” dedi.

“GÖZ ARDI ETTİKLERİ HER SESİ NOT EDİYORUZ”

“Bizim yaptıklarımız ortada” diyen İşlek, “Her türlü engellemelere rağmen hayatımızı bu millete adadık. Çocuklarımızın gülümsemesini, yaşlılarımızın duasını, esnafımızın güvenini kazandık. Çünkü biliyorduk ki: bir ilçe, ancak hakkaniyetle yönetilirse büyür, ancak birlikte üretilirse gelişir. Ancak bugün, üzülerek ifade ediyoruz ki o ilkelerden sapılmış, o samimi üretken belediyecilik yerini gösterişe, hesaplaşmaya ve kişisel çıkarlara bırakmıştır. Biz bugün görevde değiliz, ama hem bedenimiz hem de kalbimiz hâlâ bu ilçededir. Ve biliniz ki: Mevcut yönetimi yakından takip ediyoruz. Attıkları her adımı, ihmal ettikleri her alanı, göz ardı ettikleri her sesi not ediyoruz. Çünkü biz bu ilçeye sadece bir dönem hizmet etmiş biri değiliz; bu ilçeyi gönülden sahiplenen evlatlarız. Haksız yere, siyasi saiklerle işlerinden edilen işçi kardeşlerimizin sessiz çığlığına kayıtsız kalamayız. İlçe esnafımızı yok sayan, onları ekonomik sıkıntılara sürükleyen uygulamalara göz yumamayız. Ürettiği ile evlat yetiştiren Seracılarımıza yapılan zulümde onları yanlız bırakmayız. Ağaç dibindeki Ankona göz koyanların yaptıklarına sırt çevirirsek, köylere gittiğimizde çiftçinin yüzüne bakamayız. Ve en önemlisi, Korkuteli’nin geleceği için elzem olan projelerin hâlâ başlamamış olmasından doğan zaman ve değer kaybını görmezden gelemeyiz.

“KORKUTELİ BİZİMDİR, SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

“Biz sustukça değil, konuşmadıkça vebal altına gireceğimizi biliyoruz” diyerek açıklamalarına devam eden İşlek şu ifadeleri kullandı:

“Burası, alın terimizin toprağı, dualarını aldığımız anaların yurdu. O yüzden yanlış yapılmasına göz yumamayız. Korkuteli bizimdir. Sahipsiz değildir. Ve işte burada, bu duruşumuzdan dolayı, bize karşı yapılacak her türlü kumpası, kötü niyetli planları, bizi sindirmek için ortaya atılacak iftiraları ve bu çerçevede birleşecek çeşitli grupları da bildiğimizi biliniz. Her şeye, her zorluğa, her engellemeye karşı hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz. Ama umutsuz değiliz. Çünkü Korkuteli hâlâ güçlü, bu toprak hâlâ bereketli ve bu millet hâlâ feraset sahibidir. Biz milletimizin sağduyusuna, adalet arayışına, temiz iradesine güveniyoruz. Her birinizin yüreğinde bu memlekete dair bir sevda, bir umut, bir özlem olduğunu biliyoruz. O yüzden susmayız, sırtımızı dönmeyiz, uzak kalmayız. Bu ilçenin neye ihtiyacı varsa, onun için hep buradayız. Şehirler ancak adaletle ayağa kalkar, planla ilerler, vizyonla büyür. Gerisi tamamen bomboş lakırtı... Haksızlık karşısında susan da dilsiz şeytandır.”