GÖRDÜKLERİME İNANAMIYORUM

Koronavirüs ile yaklaşık 1.5 yıldır mücadele ediyoruz.

 Kimi zaman yakınlarımızı bu illete kurban verdik, kimi zaman kendimiz pençesine düştük.

Evet, belki ben hastalığı geçirmedim ama bu zorlu süreçte hastalığı geçiren birçok dostumun ne kadar zor bir hastalık süreci geçirdiklerine şahit oldum.

Bunaldık, yorulduk…

Tatil yapmak istedik ya da eğlenmek istedik.

İnsanız en nihayetinde, hepimizin ‘nefes’ almaya ihtiyacı var.

Nefes diyorum; sağlıklı nefes alamadıktan sonra nefes almanın ne anlamı var.

***

Rahatladık mı dersiniz?

Yoksa bu illetle geçirdiğimiz 1.5 seneyi çabuk mu unuttuk?

1 Temmuz’da devletimiz bu süreçte biraz daha nefes alabilmemiz için bize fırsat tanıdı.

Normalleştik!

Ama ne normalleşme, öyle böyle değil…

Açıldık, saçıldık, maskeleri bir kenara attık.

Kalabalığa girdik; her şey bitmiş gibi

***

Dışarıya çıktık, eğlendik, gezdik ve dolaştık.

Geçtiğimiz hafta sonu buna birebir tanıklık ettim.

Eğlence mekânları hıncahınç dolmuş.

Herkes alt alta üst üste eğleniyor.

Maskeler bir kenara atılmış tabi ki

Bu millet her şeyi çok çabuk unuttuğu gibi bu illetin bize yaşattıklarını da çok çabuk unutmuş…

Ne kadar bilinçsizmişiz meğerki

Ne kadar bencilmişiz.

Gördüklerim karşında şok oldum.

Ne derseniz deyin bizim milletimiz duyarsızlığına devam edecek.

***

Şu şansı iyi değerlendirelim artık

Bir daha bu süreci kötüye götürmek hiçbirimiz için iyi olmayacak.

Lütfen maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaya özen gösterelim.

RAHMETLE ANIYORUM

Dün Srebrenitsa Katliamı'nın 26’ncı yıl dönümüydü.

11 Temmuz 1995'te Sırp askerleri, Bosna Hersek'in Srebrenitsa şehrinde 8 bin 372 Boşnak Müslüman'ı acımasızca katletti!

Acımasızca katledilen kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.

Bu devran elbet bir gün dönecek.

Ve zalimler hak ettiklerini er ya da geç fazlasıyla bulacak.