GİZLİ DÜNYANIN GİZEMLİ SIRLARI

Önceki yazılarımı takip eden okuyucularım iyi hatırlar. Mihail Fridman, 1991 yılından 2002 yılına kadar Putin ile çok iyi geçinip Alfa Bank’ı kurmuş olsa da 2003 yılından itibaren inanılmaz bir baskıya maruz kalacaktı. Hakkında pek çok dava açıldı. Özelleştirmeler döneminde elde ettiği firmalarının çoğuna devlet tarafından en konuldu. Peki bu yükselişin arkasındaki güç ve buna neden olan olay nedir?

***

Fridman’da bir CFR üyesi ve ekonomik gücü Rockefeller’den geliyor. ABD ile bu denli bağı olan birinin bir başka kurula üye olmaması mümkün mü? Tabiki değil. 2012 yılından bu yana Atlantik Council’ın üyelerinden de birisi. Ancak… Burada bir ancak bırakıyoruz çünkü Oligarkları anlattıktan sonra geri döneceğiz.

***

Vlademir Potanin, bir diğer milyarder olan Abramoviç ile ortak. Rus Norilsk Nickel’in yüzde 30’una sahip olarak servetine servet kattı. Oleg Deripaska, Yeltsin’in danışmanı Valentin Yumaşev’in kızı Polina ile evlendi ve Rusal isimli alüminyum tekelini kurdu. Yumaşev de aynı yıl Yeltsin’in kızı Tatyana ile evlendi.

***

Mihail Prohorov, devlet battığında Uneximbank üzerinden Vlademir Potanin ile birlikte devlete yüksek faiz ile hisse karşılığı borç vererek Norilsk Nickel’in hissedarlarından oluyor. Alexey Mordashov, 1993 yılındaki özelleştirmelerde Rusya’nın en büyük demir-çelik fabrikalarından birisi olan Severstal hisselerini ele geçiriyor. Vladimir Lisin’de dünyanın en büyük dördüncü demir-çelik fabrikası kabul edilen Novolipetsk’i 1997’de hisse alım yöntemiyle ele geçirdi.

***

Nikolai Glushkov, Aeroflot Genel Müdür Yardımcıyken Putin ile ters düşmesi sonucunda Rusya’dan kaçan milyarderlerden kendisi. 2018 yılında ise tesadüfen(!) boğularak öldü. Yine boğularak ölen bir başka isimde Aeroflot CEO’su ve hissedarı olup Berezovsky’nin yakın arkadaşıydı. Son olarak Chelsea’nın da sahibi dünyaca ünlü Rus milyarder Abramoçiv… Bütün bu isimleri tesadüf eseri yazmadık. Hepsinin Abramoviç ile mutlaka bir bağlantısı var çünkü.

***

Abramoviç, Sibneft petrol firmasının sahibi. Yalnızca orayı almakla kalmadı. Rusal’ın yüzde 50’si, Aeroflot’un yüzde 26’sı da ona ait.

VASIFSIZ PUTİN DÜŞÜNCESİ

Bu oligarkların en büyük hatası ise; Yeltsin’den sonra tecrübesiz ve vasıfsız olarak gördükleri Putin’e her istediklerini yaptırabilecekleri düşüncesiydi. Bu düşünceyle destek verdikleri Putin, oligarkların isteklerini iktidara gelene kadar reddetmedi ve oligarklarla çok sıkı bir bağ kurdu.

***

İşte her şeye yanıt bulacağınız noktaya geldik…

Tarihler 31 Aralık 1999 yılını gösterirken Yeltsin istifaya zorlandı ve Putin iktidara geldi. Servetlerini katlama planı yapan oligarklar, bir anda hayatlarının kabusa dönüştüğüne şahit olacaktı. Rus oligarklar, siyasette gücü her geçen gün artan Putin’e artık tek güç olarak bakmaya başlamıştı.

***

Henüz iktidardaki üçüncü ayında birçok oligarkın tasfiyesini ilan ediyordu, Putin. Buna ilk olarak en etkili Oligarklardan olan iki isimle başladı: Berezovsky ve Gusinsky. Bu iki isimde Rus topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 

***

Kendisini destekleyen ABD’den yardım istemeye başlamıştı oligarklar. Putin’in dinmek bilmeyen tasfiye fırtınasına her geçen gün yeni birisi ekleniyordu. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra ABD, Afganistan kolunu kullanarak Orta Asya’nın enerji sömürgeciliğine dahil oluyordu.

***

YENİ YOL HARİTASI

Putin ile uğraşmak istemeyen ABD ise bu oligarklara verdiği desteği tek tek geri çekiyordu. Çünkü Afganistan üzerinden uygulanması planlanan yeni yol haritası daha karlıydı… Bu karar kırılma noktası olacaktı. Arkasında durmadığı bu oligarkalara İngiltere sonuna kadar kapılarını açıyordu…