Gıda ürünlerinde tehlike: Aflatoksin riski kansere yol açıyor
Dr. Ayla Ünver Alçay, Türkiye’nin gıda ihracatında önemli bir tehdit oluşturan aflatoksin sorununa dikkat çekerek özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’den ithal edilen kuru incir ve fındık gibi ürünlerde yüksek düzeyde aflatoksin tespit ederek iade ettiğini belirtti.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Alçay, Avrupa Birliği'nin Gıda Güvenliği Uyarı Sistemi’nden (RASFF) alınan verilere göre, sadece Kasım ve Aralık 2024 aylarında Türkiye’den gönderilen gıda ürünlerine yönelik 69 mikotoksin uyarısı yapıldığını ifade etti. Alçay, bu uyarıların büyük bir kısmının kuru incirlerde yoğunlaştığını, ancak kabuklu fıstık, yer fıstığı, siyah ayçiçeği çekirdeği ve mısır gibi ürünlerin de sıklıkla bu listeye dahil olduğunu belirtti. "AB ülkeleri bu konuda son derece hassas. Her bir iade, ülkemizin gıda ürünlerine olan güveni azaltıyor" diye ekledi.
AFLATOKSİN NEDİR?
Aflatoksinin ne olduğunu açıklayan Dr. Alçay, bunun
Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus adı verilen küf mantarları
tarafından üretilen bir toksin olduğunu belirtti. Özellikle sıcak ve nemli
iklimlerde yetişen tarım ürünlerinde bu toksinin yaygın olarak görüldüğünü
söyledi. "Aflatoksin B1, doğal olarak oluşan en güçlü kanserojenlerden
biridir ve uzun süre maruz kalındığında karaciğer kanseri başta olmak üzere
ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE NEDEN RİSK
ALTINDA?
Türkiye’nin iklim şartlarının aflatoksin oluşumunu
tetiklediğini ifade eden Dr. Alçay, bu riskin özellikle hasat sonrası
uygulamalardaki eksikliklerden kaynaklandığını belirtti. "Uygun olmayan
kurutma ve depolama şartları, nem ve sıcaklık kontrolünün yetersizliği
aflatoksin oluşumunu hızlandırıyor. Bu durum, hem sağlık açısından risk
oluşturuyor hem de ekonomik kayıplara yol açıyor" dedi. Türkiye’nin fındık
ve kuru incir gibi stratejik tarım ürünlerinde yüksek ihracat potansiyeline
sahip olduğuna dikkat çeken Dr. Ünver Alçay, "Bu ürünlerin küresel
pazarlarda tercih edilmesi, yalnızca kalitesine değil, güvenilirliğine de
bağlıdır" ifadelerini kullandı.
MİKOTOKSİNLER VE
TEHLİKELERİ
Dr. Alçay, aflatoksin dışında farklı mikotoksinlerin de
sağlık için tehdit oluşturduğunu belirtti. "Aflatoksin sorunu tek başına
bir tehdit değil. Diğer mikotoksinler de ciddi sağlık problemlerine yol
açabiliyor" dedi. Mikotoksinlerin etkilerini şöyle sıraladı:
“Okratoksin A: Böbrek fonksiyonlarını bozabilir ve kansere
neden olabilir.
Fumonisinler: Sinir sistemi ve karaciğer üzerinde ciddi
etkiler oluşturabilir.
Zearalenon: Hormonal bozukluklara yol açabilir.
Patulin: Özellikle meyve sularında bulunur ve karaciğer ile
böbrek hasarına neden olabilir.”
"Bu toksinlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri
hafife alınamaz" diyen Dr. Alçay, mikotoksinlerin tarım ürünlerinde
oluşturduğu risklere karşı daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Dr. Alçay, aflatoksinle mücadelede bilimsel ve teknolojik
yöntemlerin önemine dikkat çekti. "Gıda güvenliği, yalnızca ürün
yetiştirme sürecinde değil, aynı zamanda hasat sonrası ve depolama süreçlerinde
de sağlanmalıdır" dedi. Eğitim ve denetim çalışmalarının artırılması
gerektiğini vurgulayan Dr. Alçay, şu önerilerde bulundu:
“İyi Tarım Uygulamaları: Çiftçilere, nem ve sıcaklık
kontrolü gibi kritik konularda bilgi verilmesi.
Gelişmiş Analiz Yöntemleri: Aflatoksin tespiti için hızlı ve
doğru analiz yöntemlerinin yaygınlaştırılması.
Doğal Antifungal Maddeler: Küf oluşumunu engelleyen
biyoteknolojik çözümlerin devreye alınması.
Modern Depolama Sistemleri: Uygun depolama şartlarının
sağlanması için yatırımlar yapılması.”
"Bu tür önlemler yalnızca ihracat pazarımızı korumak
için değil, aynı zamanda halkımızın sağlığını güvence altına almak için de
gereklidir" diyen Dr. Alçay, aflatoksinle mücadelenin tüm paydaşların iş
birliğiyle yapılması gerektiğini ifade etti.
Dr. Alçay, Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamak için acil önlemler alması gerektiğini belirterek "Aflatoksin sorunu, sadece sağlık değil aynı zamanda ekonomik bir krizdir. Halkımızın sağlığını korumak ve ihracat pazarımızı güvence altına almak için devlet kurumları, çiftçiler ve özel sektör el ele vermelidir" dedi. Ayrıca, tüketicilere de seslenerek "Satın aldığınız ürünlerin güvenilirliğine dikkat edin ve mümkünse analiz raporlarını kontrol edin" şeklinde konuştu.
İHA