Gerçek hayatta duygusal boşluk yaşayan çocuklar, sanal aileyi daha etkileyici buluyor
Son dönemlerde sıkça ortaya çıkan ve gerçek aile yapısını iyiden iyiye bozan ‘sanal aile’ durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çocuk ve Ergen Ruh Hastalıkları Uzmanı Azad Asafov, "Çocuklar anne ve babadan alamadığı duygusal desteği sanal anne ve babada daha şiddetli hissedebiliyor. Bu açıdan kendilerini terk edilmiş değil de sahipli birey gibi hissedip bu dünyada kaybolabilirler" dedi.
Elazığ’da özel bir hastanede Çocuk ve Ergen Ruh Hastalıkları
Uzmanı olarak görev yapan Azad Asafov, son dönemlerde artan sanal anne-baba,
sanal sevgililik ve sanal ilişkilere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu
tür durumların aileleri tarafından destek görmeyen insanlarda daha sık
rastlandığının altını çizen Asafov, “Çocuklar anne ve babadan yeterince
alamadığı duygusal desteği sanal anne ve babalarda daha şiddetli
hissedebiliyorlar. Bu açıdan kendilerini terk edilmiş değil de sahipli bir
birey gibi hissedip bu dünyada kaybolabilirler. Duygusal açıdan daha etkileyici
olan bu sanal anne babaların sözlerini daha çok dinleyen çocuklar onları kaybetmek
istemezler” diye konuştu.
"MAALESEF
GİTTİKÇE SANALLAŞIYORUZ"
Gittikçe sanallaştıklarını aktaran Uzm. Dr. Asafov,
"Her şeyin sanalı olduğu gibi çocuğun, annenin ve babanın da sanalları
olmaya başladı. 21’inci yüzyılda artık gittikçe kendisine yabancılaşan insanlar
var. Hekimler olarak biz çocukların bilgisayar ve tablet gibi teknolojik
ürünlerde çok fazla vakit geçirmesini istemiyoruz. Oradan hayırlı bir şey
öğrense dahi ekran, çocukların beyinlerini olumsuz etkilemektedir. Maalesef
söylediklerimiz çok hafif kalıyor. Aileler şu anda çocuklarını bilgisayar, cep
telefonu ve tabletlerin ekranlarına maruz bırakıyor. Şimdi sanal anne ve
babalık dediğimiz olay aslında buzdağının görünen kısmı. Aslında sanal sevgili,
sanal ilişkiler de maalesef günümüzde mevcut. Bu daha çok online oyunlarda ve
simülasyon oyunlarında olan bir durum. Çok komik gelse de duygusal olarak
gerçekçi hissettiriyor. Bir çocuk veya yetişkin orada oyun oynadığı zaman oyun
esnasında onların ilişkileri bir arkadaş gibi de sürebilir fakat duygusal
açıdan gerçekçi hissettiriyor. Gerçek hayatta duygusal açıdan yetersizliği olan
çocuklar boş kalan taraflarını bu oyunla doldurmuş oluyor. Aslında çocukları bu
oyuna, bu bağımlılığa sürükleyen de tam olarak budur. Bunu anlamadan sadece
çocukları oyundan engelleyelim dediğimiz zaman çözüm üretmiş olmayız. Bu
oyunların böyle bir açıdan gerçekçi hissettirmesi çocuklarda çok güçlü
bağımlılık yapıyor, soruna biraz da bu kısımdan bakmak lazım. Sanal anne ve
babalar çocukları belki kendi anne ve babalarına karşı kışkırtıyor olabilir ama
çocuklar sanal anne ve babasında hissettikleri duygusal desteği daha çok
etkileyici buluyorlar. Yani anne ve babadan alamadığı duygusal desteği sanal
anne ve babalarda daha etkileyici buluyor. Bu sayede kendilerini terk edilmiş
değil, değerli birey gibi hissediyorlar. Bu yüzden sanal anne babaların sözleri
çok daha kıymetli olmaktadır. Soruna sistematik yaklaşım gerekli, böyle bir
durumla karşılaştığımız zaman ebeveynleri yetersiz hissettirmekten kaçınmak
lazım. Öncelikle aileyi beraber dinlemek lazım. Ebeveynlerin maddi zorlukları
olabilir, çocuklarıyla ilgilenemeyebilir buradan anne ve babanın çocuğunu
sevmiyor algısını çıkarmak doğru değil. Hepimiz insanız sonuçta. Kopan o bağın
bu taraftan dolduruluyor olması bizim için sorun" şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARIN
EBEVEYNLERİ İLE DUYGUSAL BAĞINI KUVVETLENDİRECEK OYUNLAR TERCİH EDİLMELİ"
Çocuk psikiyatrisi olarak bilgisayar teknolojilerini
önermediklerini ifade eden Uzm. Dr. Asafov, ''En çok gelişmiş ülkelerde,
özellikle bu teknolojiyi üreten insanlar çocuklarını mümkün olduğu kadar
bilgisayar oyunlarından, ekranlardan uzak tutmaktadır. Teknolojik ürünler
çocukların evde kalmasına sebep oluyor, fakat bu çözüm ne kadar güvenli. Anne
ve baba çok yoğun çalıştığı için dinlenmek istiyor olabilirler ama sonucu
ortada. Bizim önerimiz çocukların aileleri ile duygusal bağlarını
kuvvetlendireceği oyunlar oynamasıdır birlikte vakit geçirebilirler. Çocukların
bire bir desteğe ihtiyacı var. Gittikçe duygusal olarak yalnızlaşıyoruz. Bir
yetişkinin ve çocuğun fiziksel açıdan gelişmesi için sağlıklı beslenmek neyse,
duygusal destek de odur. İnsanın sağlıklı büyümesi için duygusal desteği
doyumlu yaşamaları gerekiyor. Özellikle ebeveyn desteklerine mahrum bırakılmış
çocuklar çok sağlıklı gelişimlerinin olmadığını yaptığımız bilimsel
çalışmalarda görüyoruz. Bir çocuğun nasıl ki eğitimi çok gerekliyse sevgiye de
ihtiyacı o şekilde gereklidir. Maalesef bu durum çok fazla göz ardı
edilebiliyor. Duygusal desteği yeterli olan bir çocuk, bu sanal anne ve baba
etkileşimlerine kendisini çok fazla kaptırmaz. Çocukların bu duruma
sürüklenmemesi için anne ve babalara önerim, düzenli bire bir vakit geçirmek.
Anne ayrı, baba ayrı, her çocukla ayrı ayrı. Her şeyden önce anne ve babalar da
birbirlerine vakit ayırmaları gerekiyor. Maalesef bu da çok ihmal edilen bir
durum. Özellikle aileye küçük bir çocuğun katılıp, çiftler ebeveyn olmaya
başladıktan sonra birbirlerini çok ihmal ediyor. Öncelikle anne ve baba
sağlıklı bir çift olacak, sevgi dolu bir ilişkileri yeterli olacak ki
çocuklarına sevgi verebilsinler. Eşi tarafından duygusal desteği alamayan,
yeterli duygusal ilişkisi olmayan anne ve babalar çocuklarına ne kadar sevgi
verebilir. Gerçekçi olmayan beklentilerle karşılaşıyoruz. Eşin seni sevmeye
bilir, ama çocuğunu sevmek zorundasın gibi. Bir insan için su ve yemek neyse
duygusal destek de odur. Bağlanma kuramının öncüsü John Bolwby bize bunu
söylemektedir. Modern hayat ile birlikte duygusal desteğimiz çok ihmal
edilmektedir. Maalesef modern ailelere baktığımız da modern kurbanlar
görüyoruz" ifadelerini kullandı.
İHA