GENEL DEĞİL YEREL SEÇİM

Yazılarımda sürekli siyasetten hoşlanmadığımı söyler dururum. Nedeni ise en kaypak sektör olması. Hele hele son dönemde omurgası olmayan bir mecra haline geldi. Benim meselem siyasetin gittiği yön değil. Üzerinde durmak istediğim konu Antalya’nın geleceği. Bu şehrin kaybedecek bir dakikası bile yok. Çünkü her geçen gün sorun sarmalına bürünüyor.

Şunun şurasında seçime 3 gün kadar kısa bir süre kaldı. Sandıktan kimin çıkacağı konusu hala net değil. Öyle anketler falan boş beleş işler. Hepsi ortalama “Ya tutarsa” misali. Ben 2019 yılında yapılan yerel seçimi çok iyi hatırlıyorum. Muhtemelen sizler de öyle. O dönemde iş yerel seçim havasından çıkarılmış sanki genel seçime gidilecekmiş gibi bir ortam oluşturulmuştu.

Şimdi son 10-15 gündür aynı ortam yaratılmaya çalışılıyor. Özellikle muhalefet partisinin adayları bu işi o mecraya çekmeye çalışıyor. Öncelikle şunu herkes çok iyi bilmeli ki bu seçim sonucunda ne iktidar değişecek ne de hükümet devrilecek. Ancak seçimi muhalefet kaybederse başta CHP Genel Başkanı ve İYİ Parti Genel Başkanı koltuklarından olacak. Belki de siyasi hayatları sonlanacak.

Şimdi geldiğimiz noktada yerel seçim olacağına göre bizler Cumhurbaşkanı değil belediye başkanları seçeceğiz. Bu nedenle konuşulması gereken Antalya’ya yapılan, yapılmayanlar ve yapılacak projeler olmalı.

Peki sizce ne yapılıyor? Bana göre bunun tam aksi. Ben birkaç örnek vereceğim. Katılanlarınız veya katılmayanlarınız olabilir. Benimkisi sadece bir durum tespitidir. Kimsenin nereye oy vereceği beni çok ilgilendirmiyor zaten.

Bu kentin yani kendi deyimi ile ‘HERKESİN BAŞKANI’ Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek. Kendisini siyaset öncesi tanırım. Ama bir televizyon programında söyledikleri kafama takıldı.


Başkan Böcek, “Özgürlükten bahsedenlerin 15 yıldır verdikleri ruhsatları biliyoruz. Milli bayramları coşkuyla kutlayacak, özgürlük şarkılarını söyleyebilmek, özgürce yaşamak için ve cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkmak için devam edeceğiz” diye bir ifade kullandı.

Kendisi de ben de sizler de Antalya’da yaşıyoruz. Allah aşkına hangimizin özgürlüğü kısıtlandı ki? Veya hangi alkollü işletmenin ruhsatı iptal edildi ki?

Bir başka bakış açısıyla tüm CHP’lilerin yapımına karşı çıktığı ama sonradan kendilerinin seçim öncesi yangından mal kaçırır gibi Boğaçayı devamındaki Konyaaltı sahil bandında acaba hangi işletmeye alkol ruhsatı verilmedi ki? Hangi plajda, hatta çimlerin üzerinde alkol alınmasına engel olunup özgürlükler kısıtlandı ki?


Milli bayramlarda Antalya protokolünde kendisi başköşede hiç mi oturmadı, hiç mi halkı selamlamadı? Milli bayramlardaki coşku acaba 1990’lı yılların sosyalist ülkelerdeki gibi statlarda kutlanması mı coşku ve özgürlük?

Kim kendisinin veya bir başka belediyenin, Cumhuriyet Meydanı’nda ve 5 yıl öncesi Konyaaltı Kent Meydanı’nda düzenlenen konserleri engelledi mi? Siz o konserlerde ‘Çav Bella’ şarkısını söylerken mikrofonunuzu kapatan mı oldu?

Benim bildiğim Antalya bir dünya kenti. Bu memlekette yaşayan şehrin gerçek sahipleri Yörükler başta olmak üzere ülkenin dört bir yanından gelen insanlar Cumhuriyetin değerlerine ne zaman sahip çıkmadı ki?

Sevgili Başkan Muhittin Böcek; yukarıda sıraladıklarımın hiç birisi olmadı. Herkes gönlünce yaşadı bu şehirde. Kimsenin özgürlüğü kısıtlanmadı. İsteyen sahilde, isteyen Kaleiçi’nde isteyen çimlerin üzerinde içebildiği kadar içti, özgürce hareket etti.

Tüm provokasyonlara ve manipülasyonlara karşı Konyaaltı sahilinde yerlisi yabancısı özgürce istediği kıyafetle denize girebildi. Hatta 12 Eylül Korluğu’ndaki Açık Hava Tiyatrosu’nda Nevruz kutlamalarında Kürtçe şarkılar bile söylendi.

Eğer özgürlükse Sayın Böcek’in Antalyaspor için bestelettiği ‘Çav Bella’ melodili marşı dahi engellenmedi ki. Her maç öncesi o marş çalınıyor. Bu bir özgürlük değil mi? Antalya’da özgürce yaşam var. Kimse kimseyi kısıtlamıyor. Ama ne olduysa seçime birkaç gün kala bunlar nereden çıktı ve niye söyleniyor hala anlam verebilmiş değilim.

Keşke siz başta olmak üzere tüm adaylar bu şehre yaptıklarını ve yapacaklarını anlatsa daha iyi olacaktı. Hala vakit geçmiş değil. Daha 3 günde çok şeyler anlatılabilir. Ben onu bunu bilmem. Genel politikalar yerel seçimde belediye başkan adaylarının işi olmamalı. Onu zaten genel başkanlar yapıyor. Sizler Antalya’ya bakmalısınız, bu şehre ne katacaksanız onları paylaşmalısınız.

Keşke projelerin yarıştığı bir propaganda dönemi olsaydı. Ama olmadı. Ama şu unutulmamalı ki Antalyalılar kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Bana göre son düzlükte kendini iyi anlatan ipi göğüsleyecek görünüyor.