İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Fakültesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği mezunu Sedanur Şen (25), 15 Temmuz 2018 yılında memleketi Antalya’ya geldi. Bir havayolu şirketine iş başvurusunda bulunan Sedanur Şen, bir taraftan da otomasyonla ilgili bir proje çalışması üzerinde çalışıyordu. Bu projede daha aktif olabilmesi için Sedanur Şen’in İngilizcesini daha da ilerletmesi gerekiyordu. Şen, babasının desteğiyle Konyaaltı’nda bir İngilizce kursuna kayıt yaptırdı. 26 Temmuz günü Şen, Ahatlı Mahallesi Ulusoy Caddesi üzerinde yaya olarak İngilizce kitaplarını almak üzere ablasının evine geçerken ekmek kamyonetinin çarpması sonucu ağır yaralandı. Ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırılan genç kız 15 gün ölüm kalım savaşı verdi. 41 gün yoğun bakımda kalan Şen, 6 ay kadar yatalak bir şekilde yattı. Hafızasını kaybeden genç mühendis, bazı şeyleri tekrar hatırlamaya başladı. Fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezinde eğitime başlayan Şen’e doktorlar ‘zihinsel engelli ve bedensel engelli’ raporu verdi. Genç kız ise azmi ile tüm bu raporları çürüttü. 3 yıldır aldığı tedavi ve azmi ile herkesi kendine hayran bırakan Sedanur, felcinin büyük bir kısmını ortadan kaldırdı. Hafızası da yavaş yavaş yerine gelen Sedanur, çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Evde zihinsel çalışmalar ve puzzle yapan Şen, akıcı bir şekilde matematik problemleri de çözüyor. Genç mühendisin şimdiki hedefi alanında bir iş sahibi olabilmek.

“BEN BAŞARDIM”

Kendisini engelli gördüklerini belirten Sedanur Şen, “Üniversite bitti. Yazın yaya geçidinden geçerken ekmek taşıyan araç çarptı. Ölmek üzereydim. 42 gün komada yattım. Doktorlar yaşamaz demiş. Uyandığımda sadece alo diyordum. Hafızam gitmişti. 5 ay böyle devam etti. Çok azmettim, başardım. İnşallah ilerleyeceğim. Türkçe-İngilizce çalışıyorum. Çok çalışmak istiyorum. Yılmamam lazım. Beni engelli gördüler. Ben başardım” diye konuştu.

“ÖNÜMÜZDE ARTIK GELECEK VE İSTİKBAL VAR”

Sedanur’un babası Kadir Şen, “2018 yılında kızım bir araç çarpması sonucunda beyin travması ve beyinde hasar olarak hastanede 40 gün civarında kaldı. Daha sonra uzun bir süreç bizi bekledi. Ağır bir dönem olacağı söylendi. Kızımın azmi ve iradesiyle 5-6 ay kadar yatalak şekilde kaldı, sadece anne ve baba diyordu. 6 aydan sonra konuşmaları ilerledi. Adına bir lavanta bahçesi yaptık. Kızımı bal, propolis, arı sütü, polen destekleri ile bu hale getirdik. Tıbbın da büyük bir etkisi var. En son çekilen emarda, beyninde almış olduğu hasar onarma başladığı, hasarın kaybolduğu şeklinde haber aldık. Süreç olumlu yönde devam ediyor. Düzelecek. Kendini toparladıkça iş demeye başladı. Uçmak, çalışmak istiyor. Şükürler olsun. Önümüzde artık gelecek ve istikbal var. Çocukları bu durumda olan aileler pes etmesinler. Mücadele etsinler. Çocuklarını engelli olarak görmeyecekler” şeklinde konuştu.

“BÖYLE BİR AZİM KİMSEDE YOK”

Sedanur'un gittiği özel eğitim merkezinin kurucularından öğretmen Algın Cemiloğlu, “Kaza sonucu beyninin sol tarafı çok büyük bir hasar görüyor. Bu travma ile beraber sağ taraf felci ve hafıza kaybı ile hayatına devam ediyor. Annesini, babasını bile hatırlamıyordu. Daha sonra yavaş yavaş fizik tedavi ile gerekli ilaçlarla beraber epilepsi olduğu öğreniliyor. Epilepsi, ağır kafa travması ve felçli durumdayken tekrardan mücadele ettik. 3 yıldır beraber çalışıyoruz. Neredeyse felcimiz tamamen düzeldi. Seda çok güzel bir mücadele verdi. Evde çok zihinsel çalışmalar yapıyor. Şu an çoğu şeyi hatırlıyor. Mesleğine dair bilgilerini hatırladı. Tekrardan geri döndü. Seda’ya zihinsel engelli ve bedensel engelli olduğuna dair rapor verdiler. Şuanda da gerekli testli uygulandığında bunun boşa çıktığı belli oluyor. Böyle bir azim gerçekten yok” ifadelerini kullandı.

İHA