Genç kızdan 14 yıldır haber alınamıyor
Ankara'nın Sincan ilçesinde 14 yıl önce kaybolan Melike Toyguncu'nun ailesi, kızlarının bulunmasını istiyor. Acılı anne Fatma Toyguncu, kızlarının ölü ya da diri bulunmasını istediğini belirterek, “Ben yavrumun 'anne' demesini özledim. Benim evimin kolonuydu. Benim evimin kolonları Melike'mden sonra çöktü. Biz hayat yaşamadık, biz bittik” şeklinde konuştu.
14 yaşındaki Melike Toyguncu, Ankara'nın Sincan ilçesinde 18 Ocak 2011 tarihinde üniversite sınavına girecek olan ablası Şerife'ye form almak için evden çıktı ve bir daha geri dönmedi. Ailesi hemen yetkililere başvurdu ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Yapılan incelemeler sonucu dört sanık hakkında dava açıldı. 2015 yılında karara bağlanan dava Yargıtay tarafından bozuldu ve 2018 yılında tekrar görülmeye başlandı.
Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülmeye başlanan davada sanıklar, "Kasten öldürme", "Kişiyi
hürriyetinden yoksun bırakma", "Uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanma", "Çocukları fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak" ve
"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlamalarıyla yargılandı.
Sanıklardan 8 yıldır cezaevinde bulunan 2'sine geçtiğimiz Cuma günü yapılan
karar duruşmasında 6 yıl 3 ay hapis ve 4 bin TL para cezası verildi. Yargılama
sürecinde yattıkları süre cezalarına sayıldığı için tahliye edilmeleri
bekleniyor. Diğer iki sanık ise delil yetersizliği nedeniyle tutuksuz
yargılanıyor. Aile, kararın adil olmadığını belirterek adalet çağrısında
bulundu.
"ÖLDÜYSE
ÖLÜSÜNÜ, DIRIYSE DIRISINI GETIRSINLER BANA"
Karara tepki gösteren ve yaklaşık 10 aydır
Antalya'da yaşayan anne Fatma Toyguncu ve baba Mahmut Toyguncu, adaletin yerini
bulmasını istiyor. Kızlarının eşyalarıyla avunan ve gözyaşları içinde konuşan
Fatma Toyguncu, mahkeme kararının bozulmasını beklediklerini ve kızlarının
bulunması için yardım istediklerini belirtti.
Fatma Toyguncu, kızının kaybolduğu günü
anlatırken şunları söyledi: "Benim yavrum Melike Toyguncu 14 yaşına yeni
girmişti. O gün ablası için form almaya çıkmıştı ve bir daha dönmedi. Kızımın
bir evde 53 gün boyunca tutulduğu bilirkişi raporuyla ispat edildi. Evde
tişörtü, saç tokası ve saç telleri bulundu. DNA incelemesi yapıldı ve kızımın o
evde olduğu kesinleşti. Ama kızımı bulamadılar. Çekip gitti, bir gece bile
kalmadı diyorlar. Bunca delil var. Benim yavrumun elindeki telefonunu
kullandılar. Taş yarıldı içine mi girdi dört kişinin arasında. Nerede benim
yavrum? Nerede ben niye sarılamıyorum, niye öpemiyorum, niye koklayamıyorum ben
yavrumu? Benim yavrum bulunmadan sanıklara özgürlük yolu açıldı. Ben artık
kızımın bulunmasını istiyorum. Ölüyse ölüsünü, diriyse dirisini getirsinler
bana."
"ÖLMEDEN
BIR KERE BAĞRIMA BASAYIM"
Anne Toyguncu, kızının kaybolduğu günden
beri her gün bir umut beklediğini, çocukluk eşyalarını, taraklarını ve
kıyafetlerini sakladığını belirterek, "Ben yavrumu okutacaktım, onu topluma
kazandıracaktım. Ama hayatım çalındı. Kızımın kokusunu özledim. Ben yavrumun
elbiselerini atamadım. Onun tarağını saklıyorum, bebeklik giysilerini
saklıyorum. Benim hayatım çalındı, Melike'min çalındı. Ne yaşadı, ne yedi ne
içti. Kimden ne gördü, şiddet mi gördü, dayak mı yedi, sopa mı yedi? Çok
kötülüklere maruz kaldı. Duyulsun, benim sesim duyulsun. Yeter ben evladıma
kavuşayım. Benim yavrum Melike'm, bulunsun. Yeter! Ölmeden bir kere bağrıma
basayım" dedi.
"ANNE
DEMESINI ÖZLEDIM"
Gözyaşları içinde konuşmasına devam eden
anne Toyguncu, "Ben yavrumun 'anne' demesini özledim. Onun tenini özledim.
Gözlerini özledim. Yeter, tükendik artık biz. Benim evimin kolonuydu. Benim
evimin kolonları Melike'mden sonra çöktü. Biz hayat yaşamadık. Biz bittik. Belki
benim yavrumdur diye 18 mezar açıldı, Melike'm hiçbirinde çıkmadı" diye
konuştu.
"14
YILDIR ADALET ARIYORUZ"
Melike'nin babası Mahmut Toyguncu ise
mahkeme sürecinde adalet beklediklerini ancak beklenen kararın çıkmadığını
ifade etti. Üzerinde "Melikem Kayıp" yazılı tişörtüyle konuşan baba
Toyguncu, şunları söyledi:
"Biz 14 yıldır mahkeme kapılarında
adalet arıyoruz. Kızımızın akıbetini bilmiyoruz, ölü mü diri mi hala
bilmiyoruz. Cuma günü karar mahkemesi oldu. Yargıtay bozmuş davamızı. En son
kararda 6 yıl 3 ay ceza verdiler 2 şüpheliye. Bunlar cezaevinde. Şu anda
gerekçeli karar bekleniyor, 7-8 senedir yatıyorlar. Gerekçeli karar çıktıktan
sonra onların avukatları tahliye isteyecek ve yattıkları sene göz önünde
bulundurularak tahliye olacaklar. Dışarıdan biz itiraz dilekçesi vereceğiz. O
da kabul olursa dosya Yargıtay'a gidecek. Geçen sefer Yargıtay'a gittiğinde 5
senede döndü dosyamız. Bu sefer de kaç senede dosyamızın döneceği belli değil.
Şu an tek beklentimiz, davanın tekrar ele alınması."
Fatma ve Mahmut Toyguncu, kızlarının
kayboluşunun 14. yılında hala bir umutla bekleyişlerini sürdürüyor. Ellerinde
Melike'nin çocukluk fotoğrafları, eşyaları ve oyuncaklarıyla oturdukları odada,
her yeni günde kızlarından bir haber almayı beklediklerini söylüyorlar.
İHA