GEMİ BASKINI VE ‘SATILMIŞ ORDU’..

 Çok konuşuldu, tartışıldı, hatta delik deşik edildi..

Ama, Doğu Akdeniz’de Almanların yaptığı o “gemi baskını” ile “satılmış ordu” konusunu bir de ben anlatmak istiyorum sizlere..

Çünkü, “HAİNLİK”le ilgili bir farkındalık yaratmak zorundayım..

Libya’ya “insani yardım malzemesi” taşıyan Alman-Türk ortaklığındaki gemiye, “silah taşıyor” istihbaratı alan Avrupa Birliği ülkeleri, Alman gemisiyle baskın yaptı..

Başlarında kameralar, ellerinde silahlar, tam tachizatlı askerle gemide arama yaptılar..

Ve “gıda ve sağlık malzemeleri” dışında hiçbir şey bulamadılar..

Peki, bu baskının asıl amacı neydi biliyor musunuz?

Gemide silah bulup, “bakın Türkiye’yi yöneten Erdoğan ve ekibi Libya’daki savaşa müdahil oluyor, teröristlere silah taşıyor” demek ve Erdoğan’ı DÜNYANIN HEDEFİ haline getirmekti..

Gemi gerçekten “insani yardım malzemesi” taşıyordu..

Ama, gemiye gizlice silahları koyacaklardı, başaramadılar..

Milli İstihbarat Teşkilatı’mız, Avrupa’daki istihbaratçıları MAT ETTİ..

Ve kurdukları tuzak, boşa çıktı..

Bu “korsan baskın”ın bir de SİYASİ ayağı var..

Gemi baskınından sonra ilk feryat kimden geldi?

Milletvekili Engin Özkoç aracılığıyla CHP’den geldi..

Sanki Cumhurbaşkanı, Dışişleri ve Milli Savunma Bakanları gerekeni yapmıyormuş gibi..

“Böyle bir şey kabul edilemez, hemen Almanya’ya gereken ders verilmelidir” anlamına gelecek ifadelerle paylaşım yaptı, medyanın karşısına çıktı..

“Gemide silahlar bulunup Erdoğan ve ekibi rezil edilecek” beklentileri boşa çıktı ya..

Her konuda sürekli yaptıkları gibi, hemen, “itibarsızlaştırma, beceriksiz gösterme” faaliyetlerine yöneldiler..

Bunlar var ya bunlar..

O gemiye baskın yapılacağını bilmiyorsa, ben adımı değiştiririm..

Öte yandan..

Türk Silahlı Kuvvetleri’mize bir Türk milletvekili Ali Mahir Başarır çıktı, “SATILMIŞ ORDU” dedi..

Akla, izana sığacak bir şey değil bu..

Eleştiri tamam da, son yıllarda “destanlar yazan” kendi ordusuna insan, “SATILIK” der mi?

Der, CHP’liyse der..

Niye der?

1- Vatanını ve milletini umursamıyorsa, der..

2- Artık “DARBESİZ İKTİDAR OLMA” şansları kalmadıysa, der..

Cumhuriyet kurulduğundan bu yana bürokrasi, yargı ve ordu hep CHP’lilerin elindeydi..

Yani iktidar hep CHP’ydi..

İktidar biraz ellerinden gider gibi olsa orduya “darbe çağrıları” yapıyor, darbe de yapılıyordu..

Şimdi bu orduya “O ÇAĞRI”yı yapamıyorlar ve darbe olmuyor ya..

İşte bütün kızgınlıkları, bütün çirkeflikleri bu yüzden..

Gemi baskınındaki hayal kırıklığı ve arkasından satılmış ordu lafları..

Teröristlere ve hainlere sahip çıkmalar, teröristlerin siyasi ayağıyla anayasa çalışması yapmalar, ülkelerini dünyaya şikayet etmeler, iktidara gelmek için Türkiye düşmanlarını “iktidarı düşürmeye” çağırmalar, vatandaş için bir tane bile proje üretmemeler..

Yok, bu CHP’yi yöneten kadro kesinlikle Türkiye düşmanı..

Hangi matematik, akıl, mantık hesabıyla hesaplarsanız hesaplayın, “başka bir sonuç” çıkmıyor”..

 

…………………..

 

GONG

 

Farkında mısınız?

Her şeye üzülen, ama hiçbir şeyle ilgilenmeyen insanlar olduk..

Kendinizi bu kadar bırakmayın..

 

……………………..

 

BÜYÜK BİR SORUNUNUZ VAR..

 

Hemen hepinizin yaşadığı BÜYÜK BİR SORUN var, farkında değilsiniz..

Nedir bu sorun?

Bir şeyi ya da kişiyi çok istiyorsunuz ve onu elde ettiğinizde SONSUZ BİR MUTLULUĞA ERİŞECEĞİNİZİ düşünüyorsunuz..

Ama, o da ne?

Ona ulaştığınızda, o şey ya da kişi anlamsızlaşmaya başlıyor..

Ve kendinizi boşlukta hissediyorsunuz..

Bunun sürekli böyle sonuçlandığını fark ettikçe durumunuz giderek kötüleşiyor..

Ve bir şeyleri istememeye başlıyorsunuz..

Çünkü, elde edince zaten anlamsızlaşacak olan bir şeyi niye isteyesiniz ki?

Bu duygunun ne kadar yıkıcı bir etkisi olduğunu biliyorum..

İstekler yenilerini doğuruyor, isteğinize kavuşunca anlamsızlaşıyor, sonra yeniden istiyorsunuz..

Bu böyle bir kısır döngü içinde devam edip gidiyor..

Ama asla gerçekten mutlu olamıyorsunuz..

Oysa..

Hayatta en mutlu olduğunuz dönemler, “her istediğinizin olduğu anlar” değildir..

Mutluluk, iyi talihin veya rastgele şansın sonucu değildir..

Hatta, paranın satın alabileceği veya gücün emir verebileceği bir şey de değildir..

Mutluluk; onu arayarak değil, hayatınızın iyi veya kötü her detayına tam olarak dahil olduğunuzda ulaşabileceğiniz harika bir duygudur..

“MUTLU OLMAK” sizin için önemliyse..

Bu hafta sonu, bunları düşünün biraz..

 

……………………….

 

TRAFİK

 

Direksiyonda cesaretini değil, aklını kullan..