GELİN BU GECE DUA EDELİM

Mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Bunun habercisi bu gece idrak edeceğimiz Kadir Gecesi’dir. Şimdi şöyle kendimize sorup bir bakalım, “Bu mübarek günler bitiyor mu?” diye. Bana göre hayır. Tam aksine tatlanıyor, bereketleniyor…

Tuttuğumuz oruçların sonunda bayram olacak. İki yıl aradan sonra bu bayram, nihayet kucaklaşabileceğiz. Çocuklar büyüklerinin elini öpebilecek, ebeveynler ziyaret edilebilecek. Çünkü koronavirüs belasından azda olsa kurtulduk.

Sağlığı yerinde ve ömrü olanlar nice ramazanlar akabinde bayramlar yaşayacak ve görecektir. Bu mübarek günler içinde ihya edeceğimiz gecelerin en önemlisi Kadir Gecesi. Aslında Kadir Gecesi'nin şuuru sadece bu gece değil, Ramazan’ın tümünde yaşanmalı. Her gününü Kadir Gecesi gibi algılanmalı ve ona göre hareket edilmeli.

Bu gece öyle bir gece ki; Kur'an ayetleri Hz. Muhammed’in kalbine inmeye bu günde başlanmış. Hadis-i şeriflere göre Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlı imiş. Ben bu konuda ilim ihtisas yapmış biri olmadığım için fazla ahkam kesmeyeceğim. Mutlaka hepimiz ucundan kıyısından bu gecenin faziletini biliyoruzdur.

Bu gece neler yapmalıyız diye söyle bir iki kitap karıştırdım. Namaz kılarak, Kur'an-ı Kerim okuyarak, tövbe, istiğfar ederek ve dua ederek değerlendirmemiz gerektiği yazıyor. Çünkü bu gece yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olurmuş. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tövbe ve dua ederek geçirmek gerekiyor.

Hiç yapamayanlar en azından teravih namazından sonra dua edersek bu gecenin feyzini yaşamış oluruz. Dualarımızı ederken, insanlığın huzuru, sevgisi ve kardeşliği için de dua edelim. Gelin hep birlikte ellerimizi açıp sadece kendimiz için değil tüm insanlık için dua edelim.

Bu vesile ile tüm İslam aleminin mübarek Kadir Gecesi’ni tebrik ediyorum.

EN HAYIRLI İFTAR BULUŞMASI

Ramazan ayı süresince hep şaşalı ve kuş sütünün eksik edilmediği iftar sofralarını eleştirdim. Hatta bu nedenle de iftar davetlerine icabet etmedim. Çünkü prensip gereği böyle karar aldım. Ancak bu kararını önceki gün Akdeniz Konyalılar Federasyonu’nun daveti ile bozdum. Bizim federasyon, kimsesiz çocuklara kucak açan aileler ve çocukları iftarda buluşturdu.

Eşimle birlikte bu yıl ilk kez bir iftara katıldık bu vesile ile. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bahçesinde hem koruyucu aileler hem de çocuklarla yan yana oruç açtık. Cıvıl cıvıl çocuk sesleri içinde hayatımızın belki de en güzel ve manalı iftar sofrasına katıldık. Şefkatli anneler ve sevgiyi muhtaç çocuklarla yan yana olmak huzur verdi bize.

Bu nedenle böylesine hayırlı buluşmaya öncülük eden Akdeniz Konyalılar Federasyonu Başkanı Hasan Hüseyin Cengiz ve yönetimine, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdullah Çalışkan ve ekibine, federasyonun anneleri ile koruyucu ailelere teşekkür ediyorum.

İyi ki böyle bir hayra vesile oldunuz, iyi ki varsınız.

İMAM HATİP ÜVEY EVLAT MI?

Antalya’nın Kemer ilçesinde Kuzdere Mahallesi’nde bir okul var. Kemer Anadolu İmam Hatip Lisesi var. Sanki itilip kakılıp bir köşeye atılmışlar. İlçedeki diğer okulların bir dedikleri iki edilmezken bu okuldaki okuyan çocukların suçu ne? Okulun adı İmam Hatip olduğu için mi? Etmeyin, okullar arasında ayrım yapmayın!

Niye böyle bir konuyu gündeme getirdiğimi anlatayım. Efendim, okulun bahçesi moloz ve toprak yığını ile doluymuş. Bu nedenle çocuklar burada oynayamıyormuş. Lider Haber’deki ARTI SPOR programına mesaj atan çocuklar benden yardım istedi; “İki yıldır başvurmadığımız yer kalmadı. Biri de bir dozer gönderip bahçeyi düzeltmedi” diye.

Bende mesajı alır almaz Kemer Belediye Başkanı emekli öğretmen Necati Topaloğlu’nu arayıp çocukların talebini ilettim. Kırmadılar ve okulun bahçesini iki dozerle 1 saatte düzeltirdi. Şimdi çocuklar orada gönüllerince top oynayıp koşuşturmaya başladı. Başkan Topaloğlu’na çocuklar adına teşekkür ediyorum.