GEÇ BULDUK ERKEN KAYBETTİK

Antalya’nın makus talihi ne hikmetse geç bulduğunu erken kaybetmek. Bu kimi zaman siyasette, kimi zaman bürokrasi de kimi zamanda sporda yaşanıyor.

Bunun en basit örneği Antalysapor Başkanı Mustafa Yılmaz. Bilenler bilir namı diğer ‘Teknikel Mustafa’.

Mustafa Yılmaz, kısa sürse de (3 ayda) farklı bir yöneticilik anlayışı getirmişti kırmızı beyazlı kulübe. Tıpkı kendi şirketi gibi yönetiyor, üzerine titriyordu. Kulübün kurumsallaşma sürecine mutlaka büyük katkıları olacaktı.

Atalarımızın beceri üzerine söylediği bir söz vardır. Ben onu biraz değiştirerek yazmak istiyorum; “Adam var arpa unundan aş yapar adam var buğday unundan keş yapar.  Adam var arpa ununu aş eder; adam var buğday ununu keş eder. (Yetenekli ve becerikli bir adam ucuz malzemeden güzel şeyler yapar. Beceriksiz ve yeteneksiz adam ise pahalı malzemeyi heba eder.)

İşte bana göre de Mustafa Yılmaz, ‘arpa unundan aş’ yapan yöneticilerdendi.

Kişiliğinden, karakterinden, duruşundan zerre taviz vermemiş ve bugünlere gelmiş bir işadamıdır bizim Teknikel Mustafa Yılmaz.

Az konuşan, öz konuşan ve konuştuğu zaman da, hedefi 12’den vuran biri olarak bilinen bir isimdi. Hemi de Antalya sevdalısı.

Yılmaz aleyhinde kimse olumsuz tek bir kelime edebildi mi kulüpte veya spor kamuoyunda? Buna futbolculara dadahil.

Bana göre etmedi, edilmedi. Sebebi ise hep ona olan güvenden kaynaklandı.

Mustafa Yılmaz, kupa finalinden sonra kulislerde konuşulduğu gibi dün kendine göre haklı gerekçelerle istifa ettiğini açıkladı. Bozulan sağlığını gerekçe gösterdi.

Ancak, elini ve desteğini kulüpten çekmeyeceğini, maddi manevi destek sözünü deklere etti. Sözü sözdür bilirim. Yeni başkanın da mevcut yönetimin içinden Cuma günü yapılacak toplantıda seçileceğini de söyledi..

Kim ne derse desin, Antalyaspor aradığı başkanını geç bulmuştu ama çabuk kaybetti.  Halbuki kendisinden uzun yıllar yararlanması gerekirdi. Ne diyebilirim, Allah yolunu açık etsin, Allah sağlık versin.

Ancak, giderayak eski Başkan Ali Şafak Öztürk’e de verdi veriştirdi. Başarısız olmaları için büyük çaba harcadığını açık ve net beyan etti. Hatta ve hatta prim kriziyle ilgili de net konuştu, “Haberimiz ve iznimiz yoktu” dedi.

Ama babası Fikret Öztürk’e de övgüler yağdırdı. Bunları söylerken kamuoyuna net mesaj vermiş oldu.

Umarım Antalyaspor bu sıkıntılı kongre sürecinden çok fazla zarar görmeden çıkar. Yeni sezon öncesi hevesler kursaklarda kalmaz.

VAR BİR HAYALİMİZ

Antalya ve Antalyaspor sevdalıları için Avrupa hayalleri bitmeyen ve bitmeyecek sevda vardır.

Çünkü Antalyaspor bu şehrin en önemli bir numaralı markasıdır.

Bugünden itibaren Akrep’e gönül verenlerin tek derdi tek hedefi ‘KİM BAŞKAN OLACAK’ meselesidir.

Mutlaka bu takımı hayallerine ulaştıracak bir başkan seçilip yeni yönetim şekillenecektir. Bu şüphesizdir.

Ancak hedeflere ve hayallere ulaşmak için ayaklar yere sağlam basılmalı, kırmızı beyazlı camiayı taşıyabilecek bir isim bulunmalı.

Antalya’yı ve Antalyaspor’u düşünüyorsak, ki ben düşünüldüğünü zannediyorum!

Dünyanın koronavirüs belası yüzünden yaşadığı ekonomik sıkıntı ortada iken herkes adımını düşünerek atmak durumunda. Yani seçilecek Antalyaspor yönetimi bunu hesaba katarak göreve talip olmalı. Çok ama çok temkinli olmalı.

Bana kalırsa bu noktada bu şehrin akil adamlarına ihtiyaç duyulduğu bir sürece giriyoruz. Hem siyaset, hem iş dünyası hem de spor camiasına.

Bu noktada ortak akıla ihtiyaç olacaktır. “VAR BİR HAYALİMİZ” sözü unutulmadan, kulübün geleceği ipotek altına alınmadan hedefe ulaşılmalıdır.

ELMALI’DA GİZLİLİK KARARI

Sporla başlayıp bir başka konuya bodoslama girmem gerekiyor.

Geçen haftadan beri Elmalı’da yaşanan silahlı saldırı olayını gündeme getirip yaşananları irdeliyordum.

Hani şu İYİ Partili Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün aşk yaşadığı şoförü Ahmet Tilki’nin eşi Sümeyra Tilki olayı.

Ahmet Tilki’nin vurulması ile ilgili soruşturma devam ederken olayların karmaşık bir boyut alacağını tahmin ettiğimi yazmıştım. Hakikaten de öyle olacağa namzet görünüyor.

İşte benim dediklerimi haklı çıkaran bir gelişme yaşandı ve mahkeme kararıyla dosyaya gizlilik kararı getirildi. Bana göre de doğru olan yapıldı. Çünkü konuyla ilgili ilgisiz herkes bir şeyler söylüyordu.

Soruşturmanın selameti açısından bekleyip göreceğiz. Ancak önümüzdeki günlerde HTS kayıtları hakkında suskun kalanları da ifşa etmeye devam edeceğim.