Gazze’deki vahşet Lider Haber’de duyurdu

Lider Haber ekranlarında izleyicisi ile buluşan İrem Koca’nın sunduğu Haber Saati programının canlı yayın konuğu Nasir Hastanesi Başhekimi Velit Abuhatap oldu. Abuhatap, Gazze’de yaşanan vahşeti ve son durumları aktardı.

“HER SABAH BÜYÜK FACİALARLA UYANIYORUZ”

İsrail’in yaptığı saldırıların daha öncekilere göre çok kuvvetli olduğunu söyleyen Velit Abuhatap,” Gerçekten daha önce çok savaş bölümleriyle karşılaşmıştık. Ama inanın bu sefer çok farklı. Bu sefer hiç kimse burada değildir. Çok sayıda aile hayatını kaybetmiş durumdadır. Çok sayıda insan evsiz kalmıştır. her sabah büyük facialarla uyanıyoruz. Yani bir önceki gün sevdiğimiz bir doktor arkadaşımız eşi ve çocukları ile beraber şehit oldu. Şehit olanların hepsi sivildir. Hiç kimse savaşçı falan değildir. Ayrıca dün kadın doğum olan doktorumuz var. Hastanede işinin başındayken kızının eşinin tüm çocuklarıyla birlikte hastanede hepsini şehit olarak karşıladı. Bugün sabahleyin Muhammed diye yine bir doktor arkadaşımız yine hastane iş başındayken tüm ailesini, eşini, çocuklarını, annesini cesetleriyle hastanede karşılaştı. Yani bunların hepsi Gazze’de yaşanıyor. Burada yaşananları, acıları anlatmak mümkün değildir. Benim burada söylediklerim küçük örneklerdir” ifadelerini kullandı.

BULAŞICI HASTALIKLAR TEHLİKESİ YAKLAŞIYOR

Yaralılara müdahale etmenin çok zor olduğunu söyleyen Başhekim Abuhatap “Muhterem insanlara yardım etmek çok zor. Çünkü gelen yaralılar çok ama çok fazla. Bizim de bu kadar yaralıya hizmet verebilecek kudretimiz ekipmanımız yok. Hatta bu seferde kullanılan bombalar farklıdır. Örneğin atılan bir bomba yüz metrelik bir alanı imha ediyor. Çok büyük sayılarda yaralı geliyor. Hastanelerde artık yer kalmadığı için onları maalesef koridorlarda tedavi etmeye çalışıyorum, çalışıyoruz. Ayrıca bizim hastanede bunlarla beraber mahzenlerde koridorlarda bile binlerce insan sağ olarak bulunuyor. Bu da işimizi ayrıca zorlaştırıyor. Ayrıca kesinlikle çok yakın zamanda bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya kalacağız maalesef. Çünkü temizlik yok, kalabalık var, İlaç az her şey yok. Düşünün binlerce insan ekmek ve az miktarda içme suyu elde etmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Tabi bunlar dışarıda yardım bulamayınca hastaneye geliyorlar. Hastane de su bulmaya çalışıyorlar. Belki orada bulunmak daha güvenli olur diye hastaneye geliyorlar. Dün gece hamile bir annenin karnından iki tane çocuğu hiç uyuşturmadan karnından çıkarttık. Çünkü maalesef anne öldü. Çocukların da bir tanesi yaşayacaktır. Buradaki saatlerde insanlarımız kısıtlı olduğu için başhekim olarak doktor arkadaşlarımızla konuştuk. Durumu ağır olan hastaları ölüme bırakıp daha hayatını kurtarabileceğimiz hastalara yönelme kararı aldık. Ne bileyim onları kurtarabiliriz diye düşündük. Çünkü gelen yaralı sayıları bizim kapasitemizin üzerindedir. Şimdi kesinlikle bu işin içinden çıkamıyoruz” şeklinde konuştu.

KESİNLİKLE SALGIN HASTALIK OLACAK

Salgın hastalık konusuna dikkat çeken Velit Abuhatap “Olacak kesinlikle salgın hastalık olacak. Çünkü biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama dediğim gibi yani her yerde insan var. Koridorlarda insanlar yaralılarla yan yana yatıyorlar. Şimdi ameliyat olan bir yaralının nasıl iyileşeceğini düşünürsünüz böyle bir kalabalığın içerisinde. Mutlaka maalesef salgınlar olacak yakında” dedi.

Türkiye’den gönderilen yardımların Gazze’ye ulaşmaya başladığını söyleyen Abuhatap “Yardımlar yavaş yavaş ulaşmaya başladı ama bizim yaşadığımız seviyesine çıkmamıştır. Çok çok az yardım ulaşımı oldu. Bunlar insani yardımlarla beraber tıbbi malzemeler geldi. Ama dediğim gibi miktarı çok az. Doktorlarımızın ihtiyacı olan yardımları ulaşmadı. Düşünün bu durumlardan ötürü bizim 6 tane hastanemiz artık kapalı. Neden bazı hastanelerimizde malzeme eksiği var. Bazı hastanelerimizde de elektrik yok.  Her gün büyük katliamlarla karşılaşıyoruz. Üç saat önce hastanın yanında bir yer bombalandı. 20 tane çocuk getirildi. Hepsi param parça olmuştu. Bunların hepsi çocuk.  Çünkü dediğim gibi saat 11 gibiydi çocukların sokakta olduğu saatlerdi” ifadelerini kullandı.