Gayrimenkulde ‘güven’ dönemi

Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde uygulanması planlanan yeni düzenlemelerin şeffaflık ve adalet sağlayacağını belirten Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Emlak Komisyonu Üyesi Halil Güven, “Uzun vadede piyasada fiyat dengesi oluşacak ve alıcı-satıcı arasındaki güven artacak” dedi.

Lider Haber TV’de yayınlanan Gün Ortası programında Murat Er’in konuğu olan TÜKONFED Emlak Komisyonu Üyesi avukat Halil Güven, gayrimenkul alım-satım işlemlerinde uygulanması planlanan yeni düzenlemeleri değerlendirdi. Özellikle tapu harçları ve vergi sistemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Güven, yeni sistemin detayları ile vatandaşlara olası etkilerini anlattı.

TAPU HARÇLARI VE RAYİÇ BEDEL DÜZENLEMESİ

Mevcut uygulamada taşınmaz alım satımında tapu harcı, satış bedeli üzerinden hesaplandığını belirten Güven, çoğu zaman satış bedeli düşük gösterilerek vergi yükünün azaltıldığını söyledi. Bu sorunun önüne geçmek için belediyeler tarafından belirlenen rayiç bedellerin altındaki satışlar engelleneceğini kaydetti. Halil Güven, “Vatandaş, taşınmaz alım-satımı yapmadan önce belediyeden, artık elektronik ortamda da alınabilen, taşınmazın rayiç bedelini gösteren bir yazı almak zorunda olacak. Ancak bu rayiç bedeller, belediyelerin güncel değer tespitlerindeki eksiklikler nedeniyle gerçek piyasa değerinin çok altında kalabiliyor” dedi.

BELEDİYELER YENİ DEĞERLEME SÜRECİNE GİRİYOR

Düzenleme kapsamında belediyelerin rayiç bedelleri güncellemesi gerektiğini belirten Güven, “Değer tespitlerinde mahalle ve sokak bazlı daha detaylı analiz yapılması gerekiyor. Örneğin, eski ve yeni binalar arasında büyük farklar varken belediye genelde en düşük değeri baz alıyor. Bu da ciddi bir tutarsızlığa neden oluyor” ifadelerini kullandı. Güven, yeni sistemin 2026’da yürürlüğe girmesi planlandığını ve bu süre zarfında belediyelerin kapsamlı bir hazırlık yapması beklendiğini söyledi.

VERGİ ORANLARI VE ETKİLERİ

Yeni düzenleme ile birlikte rayiç bedellerin yükselmesi, tapu harçları ve vergilerde ciddi artışlar doğurabileceğini ifade eden Güven, “Örneğin, mevcut sistemde 1 milyon TL’lik bir ev için 40 bin TL harç ödenirken, rayiç bedel 10 milyon TL’ye çıkarsa bu tutar 400 bin TL’ye yükselebilir. Bu durum konut alımını daha da zorlaştırabilir” dedi. Bu noktada Avrupa ülkelerindeki gibi kademeli vergi sistemi önerisinin tartışılabileceğini söyleyen Güven, “Örneğin; düşük bedelli konutlardan daha düşük, yüksek bedelli konutlardan ise daha yüksek vergi alınabilir. İlk konut alımlarında vergi muafiyeti gibi düzenlemeler de düşünülebilir” şeklinde konuştu.

GELİR VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

Taşınmaz alım-satımından elde edilen kazançların vergilendirilmesi de gündemde olduğunu kaydeden Güven, 5 yıl içinde satılan taşınmazlardan elde edilen kazançlar için gelir vergisi alınacağını belirterek, “Bu düzenleme, yatırım amaçlı gayrimenkul alım-satımından elde edilen kazançları ticari gelir olarak değerlendirme amacı taşıyor. Örneğin, 1 milyon TL’ye alınan bir ev, 5 yıl içinde 10 milyon TL’ye satılırsa, elde edilen kazancın bir kısmı gelir vergisine tabi olacak” ifadelerine yer verdi. Güven ayrıca, taşınmazların ‘kimlik modeli’ ile değerlendirileceği bir sisteme geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Araçlarda nasıl ruhsat üzerinden değer bilgisi görülebiliyorsa, taşınmazlar için de benzer bir sistem olmalı. Vatandaşlar, taşınmazın yaşı, depreme dayanıklılığı gibi bilgileri kolayca görebilmeli” dedi.

Yeni düzenlemenin, taşınmaz alım-satımında şeffaflık ve adalet sağlayacağını ifade eden Güven, “Bu süreç vatandaş için ilk etapta maliyetleri artırabilir. Ancak uzun vadede piyasada fiyat dengesi oluşacak ve alıcı-satıcı arasındaki güven artacak” değerlendirmesinde bulundu.