FELAKET TELLALLARINI TANIYALIM

Bundan yaklaşık 2,5 sene önceki genel seçimlerde seçime katılan muhalif Cumhurbaşkanı adayları ve CHP Genel Başkanı koro halinde ‘’Eğer Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçerseniz seçimlerden hemen sonra dolar 10 TL olacak’’ diyorlardı.

Aradan 2 seneden fazla zaman geçti. Dolar 10 TL olmadı. Bu seferde başladılar ’’Dolar 8 TL oldu. battık! Bittik…’’ demeye. Dolar 4 TL iken de, 3 TL iken de battık. Bittik diyorlardı.

Hatta; AK Parti iktidarında 2002 yılından, 2010 yılına kadar 8 yıl boyunca dolar hiç artmadığı halde bazı yıllar düştü. Ama battık, bittik lobisi o zamanlar bile batıktı. Bitikti… Hiç düze çıkmadılar.

Dikkatinizi çekerim! 1 değil, 5 değil, tam 8 sene boyunca bu ülkede dolar hiç artmadı. Hatta düştü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan beri bu olay tarihte ilktir. Tekdir. Bunu da başaran Erdoğan’dır.

AK parti öncesi hükümetlerdeki Dolar artışlarına bakarsak şu an Dolar’ın 8 TL olması başarısızlık değil, aksine tam başarıdır. Neden mi? Sadece 1996’dan 2002 yılına kadar Dolar, eski para ile 60 binden 1,2 milyona çıkmış. Yani 6 yılda 20 kat armış.

6 yılda Doları 20 kat arttıranlar başarılı, 18 yılda 5 kat arttıran AK parti başarısız öylemi? Eğer AK Parti 2002 yılında iktidara gelmeseydi yukarıdaki duruma göre dolar şuan 90-100 TL civarında olurdu. Olayı abarttığımı düşünenler varsa Google elinizin altında açar bakarsınız doların yıllara göre artışını.

Ha! Geçmişi bırak günümüze bak derseniz; bakalım efendim. Ona da bakalım. 2018 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın rakibi Muharrem İnce şu an Cumhurbaşkanı olsa ne olurdu?

Berbat olurdu berbat! Baksanıza İnce’nin şu anki durumuna. Kendisine oy verenlerin belki de yüzde 90’ı sosyal medyada kendisine hakaret ediyor. O partiye başkaldırmış, parti onu dışlamış. Tam bir kaos içindeler.     

Cumhurbaşkanı olsa sanki canciğer kuzu sarması mı olacaklardı? Tam tersine kaosu tüm yurda yansıtacaklar, Kılıçdaroğlu partinin genel başkanı benim. Ben ne dersem o olur diyecek, İnce ‘’ hayır efendim ne münasebet! Cumhurbaşkanı benim. Asıl ben ne diyorsam o olur’’  diyecekti.

Hele bir de birisi Anayasa kitapçığı, diğeri parti tüzüğünü birbirlerine fırlattılar mı tam da doların sevdiği puslu hava oluşur;  bırakın 8 i, 18 i kendisini 28 TL de görmek için ülkece toplu dua ederdik. Asgari ücret de 350 dolar değil 97 dolar olurdu. Tıpkı Ecevit döneminde olduğu gibi.